Damda arı kovanı
Fazla ince-ayar ağız-tadı ürünlerinin merkezi İngiliz mağazası Fortnum&Mason, Londra’nın ortasındaki müzemsi binasının damında bal üretiyor. Bu işi kırsal bir adreste yaparken, şirket yönetimi, şehrin ortasındaki gastronomi tapınağının tepesine taşımayı akıl etti. Arı kovanları web kamerayla yayında. Arılar vız vız gelip gidiyor işte –onların bal yaparkenki normal halleri. Yani, sıra dışı bir görüntü yok. (Kamerayı kovanın taa içine koysalardı sıra dışı olurdu.) Burada esas sıradışı olan, sattığı gıdanın kalitesinin (ve fiyatının) yüksekliğiyle övünen Fortnum&Mason’ın, “yediğim
şey nereden kaynaklanıyor bakalım?” demeyi adet edinen über-seçkin müşterilerine, “kendi damında ürettiği” balı satması...
***
“Dünyanın ne dertleri var, bunlar neyi dert ediyorlar” mı dediniz? Demeyiniz...
- Giydiği kazağın yününün hangi koyundan geldiğini merak eden bir tüketici sınıfı oluştu.
- Yiyeceği peynirin, İsviçre’de hangi inekten sağılan sütten yapılacağına karar verenler...
- Ayağına giydiği ayakkabının üretimi sırasında ne kadar karbondioksit salındığına dikkat edenler...
- Kullandığı yatak çarşafındaki ketenin elde edilmesi sırasında küçük çocukların köle gibi çalıştırılmadığından emin olmak isteyenler...
Bütün bunlar, giderek çok daha ince ayar bir tüketici bilincinin gelişmesiyle ilgili. Ülkemiz için gayet lüks sayılacak bu tür kaygıları, refah düzeyi yüksek ülkelerde gündelik yaşayan bir tüketici sınıfı var artık.
Fortnum&Mason’ın dam üstündeki arı kovanlarından elde edilen bal, bu janjanlı kuruma layık fiyatlardan satılıyor – bal gibi! Şehrin ortasında nasıl bal üretilirmiş? Evet, eğer o şehir, parkları ve oralardaki ulu kestane ağaçlarıyla ünlüyse... Evet, eğer mevcut her boş santimetre karede çiçek bahçeleri varsa...
***
Benzer bir balcılık faaliyeti Kanada’nın Toronto kentinde 14 katlı bir otelin damında da sürüyor. “Fairmont Royal Oak” otelinin damında zaten restoranı için gerekli otlar (nane, biberiye gibi) yetiştiriliyormuş. Şuraya üç tane kovan koyup bal da yapsak demişler.
Sonuç? Geçen sonbaharda 200 kilo ürün elde etmişler.
Otel müşterileri bu “dam üstü bal”dan o kadar etkilenmiş ki, otelin durup dururken bal gibi reklamı olmuş. Bu yaz üç kovan daha ekliyorlar. İtibarlarını katlıyorlar:
- Biz ne kadar çevreciyiz. Damı boşa harcamadık.
- Sunduğumuz gıdalara titizleniyoruz. Bkz: Balımız.
- Organik gıdayı önemseyen seçkin müşteriye duyarlıyız.
- Kimsenin aklına gelmeyeni yaptık. Yaratıcı ve yenilikçiyiz.
- Bütün bu artı puanlarımızla otelimizin tanıtımını bedavaya getirdik.
***
İngiltere’nin ünlü süpermarketi Sainsbury’s ise taşrada açtığı yeni ekolojik mağazasının damına arıların hayatını kolaylaştıracak 8 tane “otel” yerleştirmeye karar verdi. Amaç, çevredeki doğada arıların daha hevesle ve şevkle polinasyon faaliyetine devam etmesi. Malumunuz, arı nüfusunda acaip yok olmalar yaşandı. Sainsbury’s bu şekilde aman ne kadar sosyal sorumluluk sahibi olduğunu gösterecek.