Dahilde İşleme Rejimi üzerine...
DİR çerçevesinde yapılan incelemeler ve işlemleri gözlem altına almalarda, namuslu ihracatçı mağdur edilmeyecek.
Geçtiğimiz haftaki sohbetimizde, Mersin gümrüklerinde DİR kapsamında yapılan incelemeleri ve belirlenen uygunsuzlukları ele almıştık. Son söz olarak da devlet, “Benim ihracatçım namusludur, arasında sütü bozuklar çıkarsa onların çanına ot tıkarım” demeli ve bunu yapmalıdır. Yoksa tüm ihracatçıya kötü bakıp tedbirlerimizi ona göre alırsak “ Vay namuslu ihracatçının haline” diyerek sohbetimizi noktalamıştık.
Bu endişemize ve sohbetimizde belirttiğimiz diğer konulara yakın bir ilgi gösteren Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Nurettin Canikli’den bir telefon aldık. Sayın Canikli, konuları ele alış nedenleri ile başlayarak, Mersin gümrüklerinde yapılan araştırma ve belirlenen konularla ilgili olarak şahsen bilgi vermek nezaketini gösterdiler. Bir ihracatçı olarak, konuşulanlardan memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. Zira özet olarak Sayın Canikli, hiç bir namuslu ihracatçının mağdur edilmeyeceği konusundaki niyetlerini kesin ve net olarak vurguladı. Daha açık ve anlaşılır olmak açısından, Sayın Canikli ile yaptığımız görüşmeyi maddeler halinde özetlemek isterim. DİR çerçevesinde yapılan incelemeler, yapılan uygunsuz işlemlerin öğrenilmesi üzerine başlatılmış.
İncelemeye alınan DİR işlemlerinde, kantar ve/veya değişik laboratuvarların analizleri arasındaki açıklanabilir ve makul seviyedeki farklılıklar araştırma dışında bırakılmış. Verilen taahhütler çerçevesinde yapılan ithalat ile yapılan üretim sonucunda ihracatı yapılan ürünlerde, verilen taahhütlere uyulup uyulmadığı detaylı bir şekilde araştırılmış.
Örnekleyecek olursak, yüksek fiyatlı, engellenmiş, damping vergisi kapsamına alınmış vb. girdi getiren firma bu girdiyi ihraç ürününde kullanması gerektiği kadar kullanmayıp, bunun yerine başka girdiler kullanarak üretim ve sonra da ihracat yaptıysa, bunun belirlenmesine çalışılmış. DİR çerçevesinde ithalat yaparak üretim yapan birçok firmanın ihraç ürünleri analiz edilmiş. Verilen taahhütlere uymayan firmalar belirlenmiş ve bu firmaların tüm işlemleri incelemeye alınmış.
Bu çerçeveden olmak üzere tekstil, gıda ve demir-çelik sektörlerinde iştigal eden firmaların bazılarının işlemlerinde uygunsuzluklar belirlenmiş.
Yapılan çalışmalar sonucunda bu incelemelerin, tüm Türkiye gümrükleri çerçevesinde yapılarak, DİR kapsamında yolsuzluk yapılmasının önüne geçilmesi kararı verilmiş.
Ana fikir olarak da DİR işlemlerinin zorlaştırılmasından ziyade, DİR kullanan ihracatçı camiasındaki çürük elmaların ayıklanması ile namuslu ihracatçının kollanması benimsenmiş. Her ne kadar Sayın Canikli namuslu ihracatçının mağdur edilmemesi konusundaki hassasiyetlerini vurguladı ise de bu tür işlerin bireysel olamayacağını ve “Organize” olmadan yapılamayacağı görüşümüzü yinelemek isteriz. Bu nedenle de Sayın Canikli’nin yüreğimize su serpen açıklamalarının arkasından yapılacak uygulamalarda, “Uygunsuz İşlem Organizasyonu” kapsamında iş görenlerin engellemelerinin de dikkate alınacağı umuyoruz.