Daha iyi bir yıl olsun!..

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ [email protected]

2018’e umutla girdik...

“Neden” diye sorarsanız; her başlangıçta umut vardır!

Yoksa “umut” vurguma bakıp, beni ayakları havada iflah olmaz bir iyimser sanmayın...

Zaten, bence bu ‘iyimser’ veyahut ‘kötümser’ olma meselelerini bir kenara koymak lazım artık...

Hele bir günü bir gününü tutmayan, ortalıkta bir siyah kuğuların bir pembe fl amingoların dolaştığı bugünkü dünyada...

Her iki kavramın pek bir anlamı da kalmadı...

‘O zaman sen ne öneriyorsun’ derseniz...

Hem ‘gerçekçi’ hem de ‘pozitif’ olmak derim...

Sorunların algılanması ve belirlenmesinde sonuna kadar gerçekçi...

Çözüm aşamasında ise pozitif ve umutlu olmak…

Bir ekonomi gazetesi olarak DÜNYA’nın da bir anlamda mottosudur bu…

Bize göre, en iyisi ve de en faydalısı ‘pozitif gerçekçilik’…

★ ★ ★

Ya umut yoksa?

“Yoksa da yaratmak zorundayız” diyor Albert Camus ve devam ediyor: “Kışın en soğuk zamanında ben nihayet içimde yenemediğim bir yaz olduğunu öğrendim…”

Gerçekten de öyle…

İster kendiniz, ister aileniz, şirketiniz ya da ülkenizi dikkate alın…

Yapabileceklerimize odaklanarak, yapılması gerekenleri başkalarına bırakmadan kendimiz planlayıp, yine kendimiz hayata geçirdiğimizde, en olumsuz koşulların bile üstesinden gelebiliriz!

★ ★ ★

Tabii ki bu yolda engeller olabilir…

Biliyoruz ki, bütün koşulları bizim belirleme gücümüz yok!

Ancak, engellere karşı kararlı ve bilinçli bir mücadeleye giriştiğimizde şimdi hayal bile edemeyeceğimiz başarıların mümkün olduğunu da bilmemiz lazım…

Bunun için şöyle bir geçmişimize bakmamız yeterli….

Kurtuluş Savaşımız başta, tarih bunun örnekleriyle dolu…

★ ★ ★

Aman, yanlış anlaşılmasın…

Bunları geçmişe bakıp avunalım diye söylemiyorum… Asla!

Geçmiş, geleceğin rolünü çalmamalı…

Aksine, şimdi önümüze bakma zamanı...

Gazete olarak da bizim yaklaşımımız geçmişten çok geleceğe yönelik oldu…

Pek çok gazete dün olup bitene yoğunlaşırken, DÜNYA gelecek odaklı bir gazetecilik yapmaya çalışıyor…

★ ★ ★

2018’de de öyle olacak…

DÜNYA yazarları, bu yılın ilk gününden başlayarak, 2017’nin nasıl geçtiğine ilişkin değerlendirmeleri çoktan geride bıraktılar.

2018’de ekonomiyi ve piyasaları nelerin beklediğini ve neler yapılması gerektiğini irdelemeye başladılar bile…

Serhat Gürleyen, yeni yılın ilk gününde yayımlanan yazısında, “2018 yılında bu mutluluk tablosu devam eder mi?” diye soruyor…

Ve hiç zaman kaybetmeden, “Elimizde sihirli bir küre yok ama” diyerek başlıyor 2018 analizini paylaşmaya…

2017’de kaleme aldığı öngörüleri pek çok kez bire bir doğrulanmış, gerçek bir uzman sayın

Gürleyen…
Piyasalarla yakından ilgiliyseniz yıla başlarken pazartesi gazetemizdeki yazısını mutlaka okumanızı öneririm.

Okuduysanız da alıcı gözle bir daha bakın…

★ ★ ★

DÜNYA, kurucusu rahmetli Nezih Demirkent’in koyduğu misyonu devam ettiriyor…

Yazarlarımız, muhabirlerimiz Anadolu ve Trakya’da il il dolaşıyor, toplantılar düzenliyor, iş dünyasının sorunlarını ve çözüm önerilerini kamuoyuna yansıtmaya çalışıyor…

Hemen söyleyelim; iş dünyasında 2018’e ilişkin bekleyişler daha olumlu…

Doğrusu, 2017’ye girerken pek öyle değildi. Geçen yıla girerken olumsuzlukların altı daha fazla çiziliyordu…

Ekonomimizin nabzını tutmak adına, çok önemsediğimiz yüz yüze sohbetlerde, yine belirsizliklerden duyulan endişeler dile getiriliyor…

Ancak görünen o ki, iş dünyası bu yılın daha iyi geçeceği görüşünde…

★ ★ ★

Yine de siz siz olun, ‘2018 daha iyi geçecek’ diye ne rehavete ne atalete kapılın…

Onun yerine size önerim, yine pazartesi günkü gazetemizin 5’inci sayfasında yer alan Güven Sak’ın “2018 bize hedef, neşe ve coşku getirsin” başlıklı yazısını okuyun!
Büyüyen dünya ekonomisine, artan dış ticarete rağmen, esen rüzgarların değişebileceğini hissedin…

Bu yeni süreçte, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme patikasına oturmasının çantada keklik olmadığını da…

Tabii, 2018’in ilk günlerinde yüzünüzde sadece meltemler dolaşsın istiyorsanız o başka...

Ama siz risklerden haberdar olmak isteyen, en keskin eleştirileri duymaya hazır ve dayanıklı olanlardan iseniz, hemen izleyen sayfada yayımlanan Uğur Civelek’in “En kötüsünün geride kaldığını varsaymayın!” yazısını da okumalısınız…

★ ★ ★

DÜNYA’nın önemli bir misyonu da bu…

Farklı bakış açılarını, ekonomi konusunda Türkiye’nin bu alandaki en yetkin isimleri aracılığıyla sizlere sunmak…

Bu yapı, özellikle yetkililerin aşırı iyimser ve olumlu haber açıklama ve iletme tarzının sakıncalarını da azaltıyor.

Yetkililer ile sadece siyasetin aktörlerini kastetmediğimizi de hemen söyleyeyim…

Piyasanın ve iş dünyasının da aktörleri özellikle son dönemde objektif bakışın bir hayli dışına düştü…

★ ★ ★

Yönetim Kurulu Başkanımız Didem Demirkent, yeni yıl kutlaması için bir araya gelen DÜNYA ailesine yaptığı konuşmada, “Hayata ve olaylara karamsar bakmamaktan yana olduğunu” söyledi ve “Şartlar izin verirse 2018’in daha iyi bir yıl olacağını umuyorum” dedi…

Aynen katılıyoruz…

Ve DÜNYA, Türkiye’nin en girişimci, en dinamik kesimini oluşturan okurlarına o şartlarla ilgili bilgi ve analiz aktarmaya devam edecek…

Ne kısa sürede sonuç vereceği iddia edilen ‘mucize çözümler’ ve dayanağı olmayan ‘pembe tablolar’…

Ne de işleri olduğundan kötü göstermeye, geleceğimizi ipotek altına almaya çalışan ‘karanlık tablolar’…

Her iki yaklaşım da bizi gerçeklikten koparıyor, geleceğin risklerine karşı korumuyor!

★ ★ ★

İşte onun için DÜNYA, 2018’de de, yazarımız Alaattin Aktaş’ın geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da daha yılın ilk gününden başlayarak, "İhracat rekorlar kırıyor, kırmaya da, ya ithalat?" diye dış ticareti irdelediği yazısında en iyi örneklerinden birini sergilediği gibi, verilerle, göstergelerle

Türkiye ekonomisine eleştirel ve gerçekçi biçimde bakmaya devam edecek…

Tarafsız ve bağımsız kalmakta kararlıyız...

Aklımızı başkasına emanet etmeyeceğiz.

Kendi omuzlarımız üzerinde kendi kafamızı taşımayı sürdüreceğiz…

Çünkü Türkiye’nin iyiliği, Türkiye’nin zenginliği bizim umurumuzda…

★ ★ ★

2018’de bütün okurlarımıza sağlık, mutluluk ve başarı diliyoruz…

Yine yüksek oranlarla büyüyelim.

Bu yıl bizi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefimize biraz daha yaklaştırsın…

En büyük 10 ekonomiden biri olmaya koşarken, ‘En çok hangi ülkede yaşamak istersin?’ sorusunu ‘Türkiye’ diye yanıtlayanlar da tüm dünyada çoğalsın…

2018, ‘yaşanabilir ülke’ sıralamasında da ilk 10’a girmek için mesafe katettiğimiz bir yıl olsun!

Üretimimiz, ihracatımız artsın.

Cari açığımız biraz daha kapansın!

Ama bu yıl, aynı zamanda demokrasi, güven ve hoşgörü açığımızın da kapandığı bir yıl olsun!

Hepinize, 2017’den daha iyi, daha insan yüzlü bir 2018 diliyoruz...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar