Daha adil bir dünya için hoşgörü, hoşgörü için empati şart

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

"Hoşgörüye dayalı dünyanın temel dayanağını, kültürlerin, toplumların birbirlerini tanıması, yaşam biçimlerini ve değerlerini anlaması oluşturuyor. Temel insani haklarımızın lütfuna varabilmemiz için, hepimizin işbirliği içinde, hoşgörü ve saygı kültürünü teşvik etmemiz şart. Daha iyi bir dünya için tek yol budur.”

Bu sözler Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç'a ait. Ali Koç bu sözleri Washington merkezli Smithsonian Enstitüsü'nde düzenlenen “Kur’an-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler” sergisinin açılışında dile getirdi. "İslam hoşgörü dinidir. Tüm diğer semavi dinler gibi insani değerleri, sevgiyi ve birliği yüceltir" dedi.

Oysa bugün, ABD Başkanlık Seçimleri'nde bile islamofobi retoriği kullanıyor. Eşitsizliklerin hızla arttığı, insanların savaşlar yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kaldıkları bir dünyada, empati kurmaktan, yani diğerlerinin duygularını anlamaya çalışmaktan çok uzağız.

İşte tam bu noktada, Smithsonian Enstitisü'ndeki güzel bir karşılaşmadan bahsetmek isterim.

Elif Gökçiğdem, “Fostering Empathy Through Museums” isimli kitabın yazarı.

Bir süre Smithsonian Enstitüsü bünyesinde çalışmalar gerçekleştiren Elif Gökçiğdem, "Müzeler Yoluyla Empati Geliştirmek” olarak çevirebileceğimiz kitabında, karmaşıklaşan bir dünyada, ancak empati kurarak, yani başkalarının duygularını anlayarak, dertlerini dert ederek bir anlam ve bağ yaratabileceğimizi söylüyor. Aslında tam da Ali Koç’un söylediklerinin altını çizer nitelikte bir çalışma ve özetle şunu savunuyor:

Ulaşabildiğimiz bilgi, veri ve teknolojiler, ‘herkes için iyi olana’ değer verdiği ölçüde fayda sağlar. Bunun için de herkesin duygularını kapsayan, bütüncül bir bakış açısına sahip olmamız gerekir. Yani bütün insanlığı, dünyayı, tüm canlıları ve hepimize can veren doğal kaynakları kapsayan bir bakış açısı gerekli.

Müzeler de, kişisel, kurumsal ve toplumsal ilerleme için gerekli olan bu empatiyi geliştirme donanımına sahipler. Ancak başkalarının duygularını anladığımızda, hoşgörü sahibi olacağız ve bu hoşgörü sayesinde, dünyamız çok daha iyi ve adil bir yer olacak…

Elif Gökçiğdem, bu kapsamda gerçekleşen sergiler hakkında da bilgi veriyor. Örneğin "Lunch counter experience" sergisi, 60'larda siyahların girmesi yasak olan bir restorantda ırkçı beyazların sözlü saldırılarına rağmen oturma eylemi yapma deneyimini yansıtıyor. Bir başka sergi olan Turquoise Mountain ise Smithsonian'ın Sackler Müzesi'nde gerçekleşmiş. Sergi, Afganistan'da geleneksel sanatları canlandırmayı amaçlayan bir proje hakkında, zanaatkarların gözünden, onların hikayeleri ve ürettikleri orjinal eserleri yansıtıyor.

Aslında gerçek hayat, müzeler yoluyla farklı bir ses buluyor; karanlıkta kalan yönlerini ortaya çıkarıyor ve belki de kendisini daha iyi ifade ediyor.

Bu arada, Elif Gökçiğdem'in ilgi çekici bir hikayesi daha var. Bu hikayeyi kendisinden dinleyelim:

"1992'de İTÜ'nun Sanat Tarihi yuksek lisans programında öğrenciyken baçvurduğum Türk Eğitim Vakfı'nın yurtdışı Müzecilik Yüksek Lisans bursunu kazanarak George Washington Üniversitesi'ndeki Müzecilik Bölümü'nde okudum. Bursumu rahmetli Vehbi Koç'un elinden aldım. Burs sürecinde girdiğim mülakatlarda rahmetli Sevgi Gönül de jüri üyesi olarak yer almıştı. Daha sonra Smithsonian Enstitüsü'nün Freer ve Sackler Müzeleri'nde İslam Sanatları Bölümü'nde araştırmacı olarak çalıştım. Bu süreç içinde ve daha sonraki doktora calismalarim sirasinda İTÜ'de Prof. Dr. Semra Ögel ve Smithsonian'da Dr. Esin Atıl danışmanlığımı yaptılar."

Kitabın içeriğine ücretsiz olarak ulaşmak için, şu adresi veriyor Elif Gökçiğdem: https://books.google.com/books/about/Fostering_Empathy_Through_Museums.html?id=civCDAAAQBAJ&printsec=frontcover&source=kp_read_button#v=onepage&q&f=false

Son söz: Ali Koç, "Türkiye, dünyanın kazanması gereken bir ülke" diyor. Koç Holding de, gerek Türkiye'yi dünyaya daha iyi anlatmak, gerekse tüm olumsuz algıları ortadan kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Holding sadece kültürel zenginliklerimizi tanıtmakla kalmıyor, Elif Gökçiğdem gibi başarılı insanlarımızı da ülkemizi daha iyi temsil etmek, daha aydınlık bir gelecek tasarlamak için destekliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar