D-8 ülkeleri bizim için bir alternatif olabilir mi?
D-8’in kurulmasına yönelik olarak atılan ilk adımı, Türkiye'nin daveti üzerine İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya'nın katılımıyla 22 Ekim 1996 tarihinde İstanbul'da düzenlenen "Kalkınmada İşbirliği Konferansı" oluşturmuştur. Bu konferansın ardından 15 Haziran 1997 tarihinde İstanbul'da yapılan Devlet/Hükümet Başkanları Zirvesi ile D-8 resmen kurulmuştur.
D-8 üyelerinin hepsi aynı zamanda İslam Kalkınma Örgütü üyesi olup, yine İKÖ içinde teknolojik ve ekonomik kalkınma düzeyleri, ticari potansiyelleri ve nüfusları itibariyle önde gelen ülkeler arasında yer almaktadırlar. D-8’in amacı kalkınma yolundaki ülkelerin dünya ekonomisi içindeki konumlarını iyileştirmek, ticari ilişkilerini çeşitlendirmek ve ticaret alanında üye ülkelere yeni imkânlar yaratmak, uluslararası seviyede karar verme mekanizmalarına güçlü biçimde katılımlarını sağlamak ve halklarının yaşam seviyesini yükseltmektir. D-8 çerçevesinde işbirliği esas itibariyle sektörel bazda yürütülmektedir. Türkiye sanayi, sağlık ve çevre; Bangladeş kırsal kalkınma; Endonezya yoksullukla mücadele ve insan kaynakları; İran bilim ve teknoloji; Malezya finans, bankacılık ve özelleştirme; Mısır ticaret; Nijerya enerji; Pakistan ise tarım ve balıkçılık alanındaki işbirliği çalışmalarını koordine etmektedir.
Üye ülkeler arasında serbest ticaret esaslarına dayalı ticaretin geliştirilmesi bakımından Tercihli Ticaret Anlaşması’nın (TTA) uygulamaya konulması, D-8 Teşkilatı’nın en önemli başarılarından biri olarak görülmektedir. 69. BM Genel Kurulu kapsamında Altıncı Komite'de 14 Kasım 2014 tarihinde kabul edilen “Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı'na Genel Kurul'da Gözlemci Statüsü" verilmesine ilişkin karar tasarısı, BM Genel Kurulu'nda 10 Aralık 2014 tarihinde oylamasız kabul edilmiştir.
Bu örgütün ticari potansiyeli Türkiye için bir Avrupa Birliği gibi alternatif pazar olabilir mi, bu sorumuzun cevabını bulmaya çalışalım.
Rakamlara baktığımızda D-8 ülkeleri ile yaptığımız ticaretin ağırlıklı olarak İran (yüzde 48) ve Mısır (yüzde 21) olduğunu görüyoruz. Mal ithalatında teknoloji düzeyi yüksek ürünleri Malezya’dan enerji ihtiyacımızın bir kısmını İran ve Mısır’dan yapıldığı görülüyor.
Ülkemizin ihracatta en büyük sıkıntısı olan yüksek teknolojili ürünleri Malezya ile işbirliği yaparak artmasına katkı sağlanabilir.
Rakamlarla D-8 ülkeleri
1) D-8 ülkeleri dünya toplam nüfusu içindeki payı: yüzde 14.75.
2) Kişi başına düşen ortalama gelir: 4700 $ 3) Ülkelerin toplam GSYH: 3 trilyon 739 milyar dolar.
4) Dünya ekonomisi içindeki payı: yüzde 4.02
5) Dünya toplam ihracatından aldığı pay: yüzde 4,0
6) Dünya toplam ithalatından aldığı pay: yüzde 4.56
7) Türkiye toplam ihracatı içindeki payı: yüzde 6,4 yapıyor.
Tüm ülkelere yapılan ihracat toplamı bizim tek başına Almanya’ya yaptığımız ihracat kadar yapmıyor.
Ülkemizin bu ülkelerden yaptığı toplam ithalat içindeki payı yüzde 5,5
8) Bu ülkeler ile yaptığımız ticaret baktığımızda 1.7 milyar dolar ticaret açığı veriyoruz.