Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıralım
92 yıl önce savaş sonrası yıkılmış bir imparatorluğun yok ve yoksul mirası üzerine Mustafa Kemal ve arkadaşları Cumhuriyetimizi inşa ederek, yeni ve önemli bir adım attılar. Coşkulu ve devrimlere dayalı ilk on yıl ile “muasır medeniyetler” seviyesine gelmek için girişimlerde bulundular. Cumhuriyetle ülkemize çok şey katmaya çalıştılar. Kattılar...
Osmanlı’dan harp sonrası devralınan 1923 yılı Türkiyesi 13 milyon kadar nüfuslu, ilkel tarım ağırlıklı, sanayisi yok denecek kadar az 1 milyar GSMH’lı kişi başına milli geliri 712 dolar olan, yüzde 8.28 okur-yazara sahip, nüfusunun sadece yüzde 24’ü kentlerde yaşıyan, demiryolu, karayolu, liman yoksunu 50 milyon dolar ihracatı 286 milyon ithalatı olan bir köhne ülkedir.
Cumhuriyet bu yoksulluk temelleri üzerine kurulur. İlk yıllarda çeşitli alanlarda devrimlerle yol alır. Harf devrimi ve Millet Mektepleri uygulamalarıyla ilk on yılda okur-yazarlığı iki katın üstüne yüzde 20’ler seviyesine getirir.
Cumhuriyetimizin bugünkü büyüklüğü 1 milyar dolardan 800 milyar dolar GSMH’ya, 10 bin dolarlık kişi başına milli gelire ulaşmıştır. Nüfusumuz 6 kat artışla 78 milyona gelirken, kent köy nüfus yapısı tersine dönmüş, kent nüfusu yüzde 80’lere yükselirken köy nüfusu yüzde 20’lere gerilemiştir. Gıda , tekstil, mobilya, elektronik, otomotiv, kimya ve çimento gibi sektörlerde önemli üretim firmalarına sahip olan bir sanayi altyapısına ulaşmıştır. Kara, deniz, havayolları ve limanlar, barajlar alanlarında önemli altyapıyı gerçekleştirebilmiş, tarım ağırlıklı üretim yapısını sanayi ağırlıklı bir yapıya dönüştürebilmiştir. İhracatı 157 milyar dolara, ithalatı 286 milyar dolara yükselmiş, dünyanın 20 büyük ekonomisi içersinde yer alan bir ülke olma özelliğine ulaşmıştır.
92 yıllık Cumhuriyet döneminde aldığımız mesafe azımsanacak bir gelişme değildir. Önemlidir. Ama yeterli değildir.
1945 yılında çok partili hayata geçmemize karşın, 70 yılda demokratikleşme yolunda yeterli başarı elde ettiğimiz söylenemez. Cumhuriyetimizin 92. yılında elde ettiğimiz kazanımların üstüne demokrasimizi geliştirerek taçlandırmamız gereken bir dönem yaşıyoruz.
Bunun için hukukun üstünlüğünü esas alan, eğitimde yeni reformlarla insanımızı, daha bilgili, daha yaratıcı ve üretken kılan bir konuma getirebilmeliyiz. Ancak atacağımız yeni demokratik adımlar ve yapacağımız reformlarla 2023’te Cumhuriyetin 100. yılında insanımızı daha özgür, daha üretken ve refahı daha yüksek bir noktaya getirebiliriz.
Onun için Cumhuriyetimizi özgürlükçü demokratik adılımlarla taçlandırmaya yeni reformlarla geliştirmeye ihtiyacımız olduğunu söylüyorum. Buna inanıyorum... Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun...