Cumhuriyet coşkusu burada kalmamalı…

29 Ekim kutlamalarının ardından kiminle konuştum ise herkes bütün yurttaki bu coşkulu beraberliğin ülkemizin iç ve dış sorunlarının çözümüne yardımcı olacak bir potansiyeli içerdiğini, siyasilerin bundan yararlanmanın yollarını aramalarının gerektiğini belirttiler. Bu coşku ve birliktelik unutulmasın ve bundan yararlanacak girişimler ortaya konsun diye düşünüyorum….

29 Ekim’de Cumhuriyet’in 96. Yılı kutlamalarında bütün yurtta yaşanan beraberlik ve coşku herkesi mutlu etti. İki gündür kiminle konuşsan söz dönüp dolaşıp yurttaki bu coşkulu kutlamalara geliyor. Herkes bu birlikteliğin güzelliğini bir başka örnekle ortaya koyuyor.
Dostlarımdan duyduğum bazı cümleleri tekrarlamak istiyorum:

-Anıtkabir her yıl kalabalıktı. Ama bu yıl hava karardıktan sonra bile binlerce kişi orada Ata’nın huzurundaydı.

-Hem İzmir’de hem Ödemiş’teki Cumhuriyet zeybeğini televizyondan izlerken, gözlerim yaşardı ve ben de evde salonda onlarla zeybek oynadım.

-Nevşehir’de yasaklandığı söylenen yürüyüş için valinin Japonya’da olduğunu yasaklamanın kararında imzasının bulunmadığını söyleyip, yürüyüşe izin vermesi ve yasakçıları cezalandıracağını açıklamasına sevindim.

-Keşke 5000 katılım olan külliyedeki törende Cumhuriyet gazetesi gibi yasaklılar olmasaydı. Siyasi partilerin tümünün yöneticileri CHP, HDP dahil orada bulunsalardı.

-Üsküdar ve Kadıköy’deki kutlamaların yukarıdan çekilmiş fotoğraflarını gördüm. Işıklar altında Samanyolu'nu hatırlatan bir görüntüydü.

- Sadece büyük kentlere bakmadım televizyonlarda hangi Anadolu kentindeki kutlamaları görsem büyük coşku ile karşılaştım.

-Bu bütün yurttaki 29 Ekim coşkusundan siyasilerin ders çıkartması gerekir. Böyle birliktelik gösteren halkın potansiyelinden yararlanmak, sorunlarımızın çözümüne yardımcı olmak için bir araya gelip bunun burada kalmamasını sağlamalılar. Meclis’te sorunları ortaya koyup, ortak çözüm aramalılar. İnsanlarımızın gösterdiği beraberliği siyasilerimizde göstermeliler. Dışarıdan yapılan ABD’deki son iki olumsuz karara bu milli birlik ile cevap verilmelidir.

Kısacası bütün söylenenler, 29 Ekim günü bütün yurtta birlik içinde yaşanan coşkunun, ülke sorunlarımızın çözümüne ve dışarıdan olumsuz saldırılara karşı kullanılacak bir güç olarak değerlendirilmesi isteniyor. Siyasilerin iç çekişmeleri kenara bırakıp, el ele vererek, kimseyi dışlamadan ”Ortak bir paydada” buluşulmasını, vatandaşın gücünden yararlanılmasını öneriyorlar…