Cumhurbaşkanımıza açık mektup

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Sayın Cumhurbaşkanım,

Malumlarınız olduğu üzere, bir toplumun maddi ve kültürel zenginlikler üreterek insanlarının yaşamlarını kolaylaştırması, refahını artırması;

•          Yeraltı ve yerüstü varlıklarını,

•          İnsan eliyle oluşturulan fiziki sermaye stokunu,

•          İnsan kaynağını,

•          İnsanın çıplak gücüyle yapamadıklarını aklını kullanarak geliştirdiği metot ve araç gereçle yapması olan teknolojiyi etkin ve verimli kullanmasına bağlıdır.

Toplumlar ellerinin menzili altındaki kaynakları etkin ve verimli kullanma yetenek ve becerilerini geliştirmedikçe, erişebildikleri dış kaynakları etkin ve verimli kullanamıyor.

Son dönemde “gelişmekte olan ülke” aşamasını geride bırakarak, “orta gelir tuzağına” yakalanmadan “gelişmiş toplumlar” arasına katılanların, üç önemli görevi titizlikle yerine getirdikleri gözleniyor:

•          Yaptıkları işlerle ilgili net bilgi sahibi olma,

•          Kaynak kullanımında etkin koordinasyon sağlama,

•          Tutarlı planların belirlediği öncelikli alanlara odaklanma.

Toplumumuz, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemini kapsayan 1000 yıllık zaman kesitinde, hiçbir dönemde, bugün yakalandığı fırsatı yakalamamıştı. Bu fırsatı gözlemleyen ve bizi sevmeyenlerin, ‘Türkler fırsat kaçırma fırsatını asla kaçırmaz!’ dediklerini biliyoruz. Fırsatı gerektiği gibi değerlendirerek, onların sevinçlerini kursaklarında bırakmalıyız. Böyle bir sonucu yaratma hepimizin ortak sorumluluğudur. Halatlara hep birlikte asılmalıyız” çağrısını durmadan yineliyorum.

“En büyük maliyet hedefsizliktir” saptamasına bütün içtenliğimle inandığım için 2023 hedeflerini çok önemsiyorum. Hedeflere ulaşabilirsek, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış sürecinde hepimizin içine sinmiş olan “Batı’nın gerisinde kalmış olma ezikliğini” aşarak, özgüvenimizin yerli yerine oturacağını düşünüyorum. Böylesi bir gelişme, “aşırı değerlendirmeler” yaparak kendimizi abartmayı da, “bizden adam olmaz” diyen kendimizi vurmaya dönük ve girişimci enerjimizi zayıflatan anlayışı da zihinlerimizden silecektir.

Cumhuriyet Dönemi’nin 100’uncu yılında 500 milyar dolarlık hedefin 100 milyar dolarını, yüzde 20’sini Makine Sektörü taahhüt etmiştir.

Sizin başkanlığınızda, yılda en az 2 kez “Makine Sektörü Koordinasyon Toplantıları” yapılabilirse;

•          Çok ciddi sorunumuz olan dinamik envanterleri ivedilikle hazırlayabiliriz.

•          Sektörde iç örgütlenme ve iletişimi olması gereken düzeye çıkarabiliriz.

•          Devlet, özel kesim ve sivil inisiyatifler gibi aktörlerin elbirliği ile kolektif iş istihbaratını rakipler düzeyine çıkarabiliriz.

•          Yurtiçinde ve yurtdışında firmaların eşleştirilmesini hızlandırabiliriz.

•          İşyerlerimizi rekabet edebilir ölçeklere eriştirebilir; rekabet edebilir teknolojik donanıma kavuşturabilir ve rekabet edebilir çağdaş yönetim bilgileriyle donatabiliriz.

•          Sektörde piyasa yapıcısı kuruluşların sayısını hızla artırabilir; yan sanayi-tam sanayi bağlamını sağlıklı bir yapıya kavuşturabiliriz.

 

•          Tedarik zincirini etkinleştirmek için, kolektif satın almalarla maliyet avantajı yaratabileceğimiz gibi, yerli girdi kullanımını olması gereken yere taşıyabiliriz.

•          Makine satışlarında Eximbank ve diğer ticari bankaların işlevlerini olması gereken düzeye taşıyabilir; yurtiçi kullanımlarda yerli makine payını da hızla artırabilir; özellikle dışsatımda ülke imajını zedeleyen tutumları önleyebiliriz.

•          İhtisas OSB’lerini hızla hayata taşınabilir; çağın gerçeklerine uygun kentsel alanların yaratılmasına öncülük edebiliriz…

Birlikte belirlediğimiz kalkınma ve refah hedefine erişebilmemiz için gereğini arz ederim.

Saygılarımla

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar