Cumhurbaşkanı onayındaki Tüketici Yasası
1995 yılından beri 18 yıldır yürürlükte olan “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun”, AB ile yürütülen tam üyelik müzakerelerine bağlı olarak iki yıllık çalışma sonunda 7 Kasım 2013 tarihinde Meclis’te yasalaşıp yeni haliyle Cumhurbaşkanı Gül’ün onayına sunuldu.
Gazetemizin Mikro Politika sayfasında onaydaki yasa iktidar ve muhalefet partileri temsilcileri ile Tüketici Dernekleri’nin yöneticileri tarafından değerlendiriliyor.
Özet olarak söylenebilecek, yeni yasanın AB normları paralelinde önemli, olumlu gelişmeler içerdiğinin taraflarca kabul edilmesi. Yasanın genel yapısıyla muhalefet ve iktidar milletvekillerinin uzlaşısıyla ortaya çıktığı da parti sözcülerince belirtiliyor.
Buraya kadar uzlaşılan ve olumlu görülen bir yansıma söz konusu. Ancak, muhalefet ve tüketici derneklerinin yasa ile ilgili itirazları da söz konusu.
Bunlardan en önemlisi kredili satışlarda faiz dışı ücret ve komisyonlar konusundaki itirazlar. Yasada “Bankalar, tüketici kredisi veren kuruluşlar, kart çıkaran kuruluşlar tarafından ürün ve hizmetlerde faiz dışında alınacak komisyon ve masraflar Bakanlıktan görüş alınarak BDDK tarafından belirlenir” şeklindeki düzenlemeye “Faiz dışında” başka ödemenin yer almamasını isteyen tüketici dernekleri itiraz ediyorlar ve yasadan bu bölümün çıkarılması için Cumhurbaşkanınca Meclis’e geri gönderilmesini istiyorlar. Muhalefet sözcüleri de uzlaşma içerisinde hazırladıkları yasada iktidar ile faiz dışı ücret, komisyon ve masraflara ilişkin maddede anlaşmaları olmadığını belirterek, “İktidar bizim itirazlarımızı bu konuda dikkate almadı” diyorlar.
Yeni yasa bu itiraz dışında olumlu olarak niteleniyor. Yeni düzenlemelerden bazıları şöyle:
• Kart çıkaran kuruluşlar yıllık üyelik aidatı içermeyen tüketici harcama kartları da çıkarmak zorundalar. Aykırı davranan kuruluşlar 5 milyon lira cezaya çarptırılacaklar.
• Belirli süreli kredi sözleşmesi hesaplarında sadece kredi alanıyla ilgili işlem yapılması halinde, hesap kredi ödenmesiyle kapanacak. Tüketiciden herhangi isim altında başka ücret ve masraf alınamayacak.
• Tüketici talimat vermeden kredi sözleşmesi ile kredili mevduat sözleşmesi yapılamayacak.
• Konut finansmanı sözleşmeleri yazılı olmadıkça geçerli olmayacak. Konut finansman kuruluşları sözleşme koşullarını içeren bilgi formunu makul sürede tüketiciye sunmak zorunda olacak.
• Yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli satış sözleşmesi yapılamayacak.
• Devre mülk satışlarında ön ödeme yapılmışsa, tüketici teslim tarihine kadar gerekçe göstermeksizin sözleşmeden dönebilecek. Devre mülkler ön ödemeli satış devir işlemindensonra 36 ay içersinde teslim edilecek.
• Belirli süreli aboneliklerde, belinlenen süre kadar uzatılması hükmü yer alamayacak.
Bütün bunlar tüketiciler lehine gelişmeler getiriyor. Ancak, tüketici korunmasının gelişmesi için, şimdi bir yandan tüketicilerin hak arama yönünde bilinçlendirmeleri, bir yandan da kamu denetiminin güçlendirilmesi ve mahkmelerde kararların çabuklaştırılması gerekiyor...