Cumhurbaşkanı Gül’e veda

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ [email protected]

28 Ağustos günü yapılacak törenle Sayın Abdullah Gül görevini yeni Cumhurbaşkanımıza devredecek. Sayın Gül’ün göreve gelişini hatırlayın. Uzun bir mücadele cereyan etti. Katı bir laiklik anlayışını savunan devlet seçkinleri dinle siyaseti yeterince ayırmayan siyasi düşüncenin temsilcisi olarak gördükleri Abdullah Bey’i seçtirmemek için uğraş verdiler. Muhalefetteki partilere ağır baskılar yapıp, anayasamızın 96. maddesini de tartışmalı biçimce yorumlayarak, seçimini engellediler. Sayın Gül’ün seçilmesi, seçimlerin erkene alınması ve AKP’nin etkileyici bir zafer kazanmasıyla mümkün oldu. Bu arada da, bir daha aynı sorun yaşanmasın diye cumhurbaşkanının halkın oyuyla seçilmesi anaSayın Gül cumhurbaşkanı seçildikten sonra, kendisini seçtirmemek için uğraşanlardan bunun hesabını sormaya yönelebilirdi. Böyle bir tercihe başvurmama olgunluğunu gösterdi. Anayasanın öngördüğü tanıma uygun bir cumhurbaşkanlığı yapmağa çalıştı. Toplumun her kesimine açık, hükümetin siyasetine müdahale etmemeye özen gösteren, sembolik görevlerini aksatmadan yapmaya çalışan bir görev anlayışını uyguladı. Makamına uygun bir dil kullanmaya, kaba davranışlarda bulunmamaya, kavgayı değil uzlaşmayı yeğ tutmaya çalıştı. Heyecan yerine itidali, hamaset yerine sakin ifadeyi, duygusallık yerine aklıselimi ön plana çıkardı. Böylece, ülkemizin içinde ve dışında saygın bir konum oluşturdu. İsterseniz daha açık söyleyelim: seçilmesine karşı çıkanların korktuğu türden herhangi bir olay olmadı, Sayın Gül geçmişte o makamın ulaştığı saygınlığı zedeleyecek eylemlerde bulunmadı, saygınlığını korudu, pekiştirdi. 

Siyaset alanında bazı sorunlarla karşılaşmadık değil. Bu sorunlar biraz da, yaşı genç olan Cumhurbaşkanımızın tekrardan partisine ve siyasete dönme, belki de tekrar hükümete başkanlık etme niyet ve arzusunun bir ürünü olabilir. Örneğin, rektör atamalarında partizan tercihlere öncelik verdiği değerlendirildi. Demokratik özgürlüklerin korunması konusunda da her zaman yeterince hassas davrandığı söylenemez. Özellikle, iletişime önemli kısıtlamalar getiren bir yasayı Meclis’e geri göndermek yerine, bazı değişikliklerin yapılacağı vaadi ile onaylaması, Anayasa’da öngörülmeyen ve isabeti tartışılacak bir uygulamaydı. En zor konularda ise, sanıyorum daha sonraki siyasi tasavvurları nedeniyle sessizliği tercih etti. Yeni cumhurbaşkanının seçildikten sonra partisi ile ilgisini kesmesini, başbakanlıktan ayrılmasını isteyemedi. Sadece, kendisine yapılan saygısızlıklardan şikayetçi oldu. 

Sayın Cumhurbaşkanımız, değindiğimiz sorunlar bir yana, hepimizin Cumhurbaşkanı olmaya, anayasaya bağlı kalmaya, ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsile çalıştı. Döneminde cumhurbaşkanlığından kaynaklanan büyük sıkıntılarla karşılaşmadık. Kendisine teşekkür ediyor ve güle güle diyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019