Cumhurbaşkanı adaylarının hedefi ve MB Enflasyon Raporu
Cumhurbaşkanı adaylarının tümü yeni dönem vaatlerini sıralarken ilk sıradaki amaçlarının enflasyonu, cari açığı ve faizleri düşürmek olduğunu belirtiyorlar. AK Parti'nin Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Ahdim olsun” diyerek açıklanan manifestosundaki vaadlerinin başında “Faizler, enflasyon ve cari açık düşecek” söylemi yer aldı. CHP adayı Muharrem İnce de Yalova'daki ilk mitinginde enflasyon, cari açık ve faizleri düşürmek yönünde politika izleyeceğini belirtti. Aynı konu benzer şekilde Akşener ve Karamollaoğlu’nun söyleminde de yer alıyor.
Bunun dışında demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlükler, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele gibi konular da seçim söylemleri içerisinde önemli yer tutuyor.
Merkez Bankası'nın (MB) hazırladığı Enflasyon Raporu'nda, 2006-2017 yılları arasında enflasyon oranının ortalama yüzde 8.6 seviyesinde olduğu belirtilerek, buna etki eden unsurların payları sıralanıyor.
Bunlar arasında 4.1’lik katkı ile “iktisadi koşulların gerektirdiği enflasyon oranında seyretmeye direnç olarak tanımlanan katılığın da ana etkenlerinden biri" olduğu görüşü vurgulanıyor. Son 10 yıldaki yüzde 8.6 seviyesindeki enflasyon ortalaması içerisinde katılığın payının yaklaşık yarı oranında, 4.1 seviyesinde etkisi olduğu bilgisi ortaya konuluyor.
Bunun yanı sıra, 8.6’lık enflasyona 1.5 puanlık döviz kuru ve ithalat fiyatları etkisinin olduğu, işlenmemiş gıdanın payının 1.1 puan olduğu belirtiliyor. Bunların yanı sıra, vergiler yoluyla etkinin payının 0.7 puan, çıktı açığı ve ücretlerin 0.6 puan ve diğer unsurların 0.6 puanlık payla 8.6’lık enflasyon ortalamasını oluşturduğu belirtiliyor.
Bu tablo ortaya konulduktan sonra, çözüme değinilirken, “Son dönemde enflasyonun yeniden artış dönemine girmesi ve döviz kurlarındaki yükselişler nedeniyle orta vadede de yüksek kalma riski, enflasyonla mücadelede para politikalarına ilave çabalara ihtiyaç bulunduğu yönündeki” görüşünü tekrarlıyor.
MB'nin raporunda uzun dönemli analizlerde sanayide ithal girdilerin fiyat artışlarının yüzde 70’inin yurt içi fiyatlara yansıdığı bilgisine yer verildikten sonra, yapılması gerekenden söz edilirken, “Ekonomide ithal girdi oranını azaltmaya yönelik politikaların hayata geçirilmesi, yapısal cari açığın düşürülmesinin yanı sıra enflasyonla mücadelede para politikasının etkinliğini artırmak ve manevra alanını genişletmek açısından da kritik önem taşımaktadır” değerlendirmesine yer veriliyor.
Şimdi, seçim dönemi propagandalarında “enflasyonu aşağıya çekme kararında olduğunu” açıklayan adaylardan beklenen, bu konudaki projelerinin ne olduğunu ortaya koymalarıdır. Sözel olarak, 'Enflasyonu indirmeyi amaçlıyoruz' derken, bununla ilgili projelerinin neleri içerdiğini de açıklamalarıdır. Aynı beklentinin, faiz indirimi, cari açık indirimi gibi konularda da siyasilerin bu seçim döneminde projeleriyle yarışmaları doğru ve uygun sonuç verecektir.
Toplumdaki beklenti, söylemler yerine adayların projelerini ortaya koyarak yarışmalarıdır. Hatta eski dönemlerde olduğu gibi, televizyonlara birlikte çıkarak projelere dayalı tartışmalar yürütmeleridir.