Çözüm, insan odaklı yaklaşım

İzel BATU
İzel BATU Farklı Bak Farklı Gör [email protected]

Son yıllarda çalışanların önemli bir bölümü iş yerlerinde kendilerinden istenenleri sürdürülebilir olarak görmediklerini belirtiyorlar. Bu nedenle PwC Türkiye, yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees ile ‘İş Gücünde Sürdürülebilirlik’ araştırmasını gerçekleştirdi. Araştırmayla; eşitlik, kapsayıcılık, adalet, etik, esenlik, yetenek açığı ve bağlılık gibi iş gücünde sürdürülebilirlik başlıkları altında çalışanlar arasındaki genel görünüm ortaya konuldu.

PwC Türkiye Şirket Ortağı Ülker Day, son 2-3 yıldır küresel düzeyde deneyimlenen ‘sessiz istifa’ ve ‘büyük istifa’ gibi trendlerin hiç olmadığı kadar gündemde yer aldığını belirtiyor. Ülker Day, psikolojik güvenlik skorundaki bir puanlık artışın, beceri ve yetenek gelişiminin desteklenme düzeyinde de artışa yol açtığını, iş yerinde hissedilen negatif duyguları azalttığını vurguluyor.

Müdürleri desteklemek kritik

Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu ise özellikle kadınların, cinsiyet belirtmek istemeyenlerin ve genç çalışanların diğer gruplara göre esenliklerinin daha düşük, iş yerlerinden aldıklarını düşündükleri desteklerin de daha az olduğuna ilişkin bir algılarının söz konusu olduğuna işaret ediyor. Bunun yanı sıra müdürlerin nasıl hissettikleri ile kendi ekiplerinin modlarının çok yüksek oranda korelasyon içinde olduğu da görülüyor.

Dolayısıyla müdürleri desteklemek çok kritik. “Tükenmişlik’ ve sessiz istifa kavramlarının oldukça gerçek olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle kuruma bağlı olmayan ancak ‘iyiyim’ diyen bireylerin sayısının artması, işlerinden kopan bir grup insanın olduğuna işaret ediyor” ifadesinde bulunuyor. Araştırmanın öne çıkan ve dikkat edilmesi gereken sonuçlarından bazıları şöyle:

“Kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler kapsamında iş gücü planları değerlendirilirken sosyal sürdürülebilirlik perspektifinden bakılıyor mu?” sorusuna yanıt arandı. Araştırmanın sonuçlarına göre şirketlerin bu alanda en önceliği; çeşitlilik ve kapsayıcılık oldu.

Katılımcıların yüzde 24,9’u ilk sırada buna işaret etti. Şirketlerin gündeminde yer alan diğer stratejilerse şöyle sıralandı: Destekleyici eğitimler ve programlarla yetenek kazanımı ve gelişimi (yüzde 22,8), çalışan esenliği uygulamaları (yüzde 20,6), sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla toplumsal adaletin sağlanması (yüzde 19,3) ve tedarikçilerin etik uygulamalara sahip olması (yüzde 12,5). Öte yandan şirket kırılımına bakıldığında, KOBİ şirketlerinde yetenek ve beceri kazanımı/geliştirmeye yönelik uygulamalara biraz daha fazla önem verildiği görüldü.

Araştırmada kurumlarda uygulanan imkânlar, çalışanların canlılıkları, olumlu ve olumsuz duyguları, ruh sağlıkları ve iş dışı faaliyetler açısından irdelendi. Kurumlarda en sık görülen esenlik uygulaması yüzde 27,4 ile esnek çalışma olanakları psikolog, diyetisyen, spor hocası gibi uzman desteği yüzde 19 ile ikinci, konuyla ilgili eğitimlerse yüzde 17,7 ile üçüncü sırada yer aldı. Stres yönetimi ve sigara bırakma programları en az görülen uygulamalar olarak sıralandı.

Araştırmaya katılanların neredeyse yarısının (yüzde 48) kendilerini geleceğe hazırlayacak, yüzde 44’ünün de dijital becerilerini geliştirecek ve işlerini daha iyi yapabilmelerini sağlayacak eğitimler aldığına yönelik yanıt verdiği görüldü. Uluslararası kurumlarda yetenek gelişimi skorları en yüksek seviyedeyken, yerel aile kuruluşlarında en düşük düzeyde olduğu ortaya çıktı. Ayrıca erkeklerin daha fazla eğitim aldığı görüldü.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar