Covid’in yan etkileri
Önce, size kişisel bir haber vereceğim. Sonrasında, durumu başlığa ve yazının konusuna bağlayacağım. Hafta sonunda biricik kızım Dilay’ı dünya evine soktuk. Ege Üniversitesi, Gıda Mühendisliği mezunu. Mezuniyetinden itibaren abartısız bir yıl iş aradı. Stajını Türkiye için potansiyeli yüksek bir alanda ve şirkette yaptı. Daha öncesinde au-pair olarak yurtdışı tecrübesi oldu. Öğrencilik zamanında lojistik alanında “harçlık” için çalışmışlığı da var.
Beklentileri her ne kadar düşük olsa da kendi alanında iş bulamadı. Gıda mühendisi, Türkiye’nin bu alanda en önemli üniversitesinden mezun, maddi beklentisi yok. Olmadı.
Sektör dışında bir şirket ile anlaştı. Kozmetik sektöründe, private label uzmanı olarak çalışıyor.
Damadımız, oğlumuz Matthew, İTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunu. Staj, part-time işler ve sonrasında ise asli personel olarak bankacılık sektöründe, yazılım üzerine çalışıyordu. Geçen sene bir karar aldı. İkinci vatanı Birleşik Krallık’a gitti. Yine bankacılık sektöründe, yazılım üzerine çalışıyor. Şimdi, kızım da gidecek.
Türkiye olarak, gençlere, geleceklerini bu topraklarda kurabilecek bir umut veremiyoruz. Sadece benim ailemden iki genç beyni yurtdışına kaptırdık bile.
Genç beyinlerimizi, yetiştiriyoruz, eğitiyoruz o kadar masraf yapıyoruz. Sonrasında, ekonomik olarak rahat bir yaşam sürecekleri, marketten istediklerini alıp yiyebildikleri, fikirlerini beyan etti diye hapse atmadığımız ülkelere bedavadan veriyoruz.
Daha önce de kısıtlı olarak bu durumlarla karşı karşıyaydık. Ancak Türkiye’nin ekonomik olarak son dönemde yaşadığı sıkıntılar bu örnekleri artırdı. Korkarım, artmaya da devam edecek.
İstiklal Marşımız, “Korkma” diye başlıyor da…
Ben korkuyorum. Ülkem, milletim ve geleceğimiz adına.
Gençlere, istedikleri gibi bir yaşam vaat etmedikten sonra, onları buralarda tutmak zor. Popüler meslekler, dalları düşünelim.
O alanlarda eğitim vermek hem zor hem masraflı. Biz, ülke olarak o maliyete katlanıyoruz. Ancak, çocukları yurtdışına kaptırıyoruz. O çocukları alıp sistemine dahil eden ülkeler, bedavadan yetişmiş insan gücüne, beyin gücüne kavuşuyor.
Covid-19 pandemisi, bu süreci oldukça hızlandırdı. Değiştirdi.
Uzaktan çalışma modelleri hiç olmadığı kadar gelişti. Şimdi, çocukların başka ülkeye de taşınmasına gerek yok. Sadece beyinlerini transfer etseler yeterli geliyor. Sadece benim bildiğim, onlarca çocuk var.
Fiziki olarak Türkiye’de yaşıyorlar. Ancak, beyinlerini yurtdışına kiraya vermişler. Yurtdışı standartlarından daha düşük bir gelirle, yurtdışı şirketlere çalışıyorlar. Ama Türkiye’de yaşıyorlar. Türkiye’de kazanabilecekleri ücretlerin çok üstüne.
İşte bu durumu, Almanya merkezli, KOBİL şirketinin kurucusu ve CEO’su İsmet ağabey (İsmet Koyun), Kovid’in yan etkisi diye özetliyor.
Geçen gün konuştum.
Yapay zekâ ile ilgili çalışmalarda bulunan bir kısım hoca ile toplantılar yapmak üzere ABD’ye gitmiş.
Genç beyinler ABD'ye çalışıyor
Türkiye’yi, Almanya’yı iyi biliyor. ABD’deki durumu da özetledi.
“Eskiden, tüm dünyadaki çocukları buraya transfer ediyorlardı. Şimdi, ona da gerek kalmamış. Hem daha düşük! ücret veriyorlar, hem gençleri ülkeye sokmaya gerek duymuyorlar. Sadece beyinlerini kiralıyorlar. Çocuklar, beyin olarak ABD’de çalışıyor. Fiziken kendi ülkelerinde yaşıyorlar.”
Bence, çok ama çok haklı.
Covid yan etkisi olarak nitelendiriyor İsmet ağabey bu konuyu.
Uzaktan çalışma modellerinin oldukça ilerlediği bu noktada, gelişmiş ülkeler artık işi yapacak gençleri ülkelerine kabul etme riskine bile girmiyor. Sadece beyinlerini kiralıyor. Beyinler ABD’ye çalışıyor. Bize kalan, “beyinsiz!..” gençlik.
Futbol ve/veya at yarışı ile biraz ilgileniyorsanız, yetiştirici primi diye bir şey duymuşsunuzdur. Ülke olarak, o kadar masraf ettiğimiz, vergilerimizle eğitim masraflarını karşılayıp yetiştirdiğimiz çocukların bizim ülkemize fayda sağlamaları için acil harekete geçmemiz gerekiyor.
Tüm zorluğu çeken biziz. Sefasını süren, ekonomik katma değerinden faydalanan ise dış mihraklar.
Ya çocukları burada mutlu edecek bir sistem kurmalı ve onları burada tutmalıyız ya da yetiştirdiğimiz bu çocuklardan yetiştirme primi elde edecek bir formül üretmeliyiz.
Çocuklarımıza, ülkemizde, ülkelerinde bir gelecek vaat edemedikten sonra… Biz dünya lideri olmuşuz, neye yarar?