Çorlu'da gelecek konuşmak ve arka bahçe korkusu
Yarım yüzyıl öncesinde, 1960'lı yılların ilk yıllarında Bursa Eğitim Enstitüsü'nde öğrenciyken, kentin çok yakınındaki köyler ilgimi çekmişti. Özellikle Uludağ yolu üzerindeki İnkaya Köyü'nün neden kent bağlantısını zenginlik üretimine dönüştüremediğini uzun uzun düşünmüştüm.
Son yıllarda, büyük gelişme merkezlerinin "arka bahçesi" konumundaki yerleşme yerlerinin sorunları ilgilimi çekiyor; arka bahçe korkusu zihnimi gölgeliyor. İlgi alanlarımdan biri de Çorlu. Üniversitelerimizden birinin, Mübeccel Kıray'ın Karadeniz Ereğlisi için yaptığı çalışma gibi Çorlu' daki sosyo-ekonomik dönüşümleri analiz etmesinin çok öğretici olabileceğini düşünüyorum.
Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Gönül ve üyeler Serkan Hocaoğlu, Atilla Gaygusuzoğlu, Prof. Dr. Rasim Yılmaz ve oda genel sekreterinin katıldıkları toplantıda gündeme getirilen sorunların bir listesini yaptım:
1) Eğitim/nitelikli işgücü yörenin öncelikli sorunu
2) Kentin kendine yeni vizyonunun oluşturma ihtiyacı.
3) İyi bir fuar alanı yapılmasının ticaret akışlarını hızlandıracağı düşüncesi.
4) Küçük sanayi sitelerinin TOKİ tarafından arz edilmesinin pozitif katkı yapacağı beklentisi .
5) Lojistik köy Projesi' nin kentteki ekonomik hareketlenmeyi artıracağı umudu.
6) Kentteki yaşam alanlarının artırılmasının kaliteli eleman çekeceği algısı.
7) Bir Teknoloji Üniversitesi kurulmasının gelişmeyi etkileyeceği tahmini.
Bardağın dolu yanı
Çorlu'da sınırlı sayıda kanaat önderinin ortaya koydukları gündemi iki yönüyle irdeleyebiliriz.Bardağın "dolu yanına" baktığımızda üç önemli özellik ortaya çıkıyor: Birincisi, yöreyi geliştireceği düşünülen konularda "ön-araştırmalar ve ilk adım yapılabilirlik" çalışmaları yapılmış. Düşünülen alanların ülkemizde ulaşılabilir verilerle analiz edilmesi ve paylaşılması küçümsenmemesi gereken bir birikim. İkincisi, sivil toplum örgütleri ile üniversitelerin birlikte çalışmaları. Her iki taraf için de öğretici. Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası'nın üniversitelerden yararlanma konusunda deneyim kazanması gelecek açısından umut verici. Üçüncü olumlu gelişme, bugünkü üretim yapısının dönüştürülmesi saptaması. Bugünkü üretim yapısının nicelikten niteliğe taşınması için gerekli yatırımlar konusunda görüş birliği var.
Özetle sözü edilen, ayrıntılarıyla ilgili belge ve bilgileri bulunan çalışmalara isteyen herkes ulaşabilir. Merdivenin ilk basamağına adım atılmış, adımları tekrarlama aşamasındayız.
Bardağın boş yanı
Bardağın boş yanına baktığımızda, "yöreyi havza anlayışıyla ele alan gelişmesine ivme kazandıracak alan seçimleri" bizim algıladığımız kadarıyla net değil.
Lojistik Köy, yöre limanları, Üniversite talebi, yeni OSB talebi çerçeve olarak akla yakın durabilir, ama ayrıntıda sorgulanması gereken projelerdir.
Trakya Havzası'nın kalkınmasında alan seçimlerinin belirlenmesi, tanımlanması ve gerekli ilişki ağının kurulması için ciddi biçimde kafa yormamız gerekiyor.
Bir başka ihtiyaç, "seçilmiş alanların tanımlanarak öncelik sıralamasının belirlenmesidir". Sanıyorum TOBB seçimlerinden sonra iş başına gelen yönetimlerin önemli sorunlarından biri bu. Ülkemizde medya da dahil, siyasi irade, bürokrasi, özel kesim ve STK'ların katılımıyla alan seçimi, önceliklerin belirlenmesi ve proje tanımlarının yapılması üzerine sıkı bir çalışmaya ihtiyaç olacak.
Bir başka boşluğa daha değinmek gerekiyor: "Projelerin bileşenleri kadar bağlamlarını analiz etme konusunda alınacak yolumuz var". Lojistik projesi tartışılırken, BALO Projesi bağlamı, ülkemizin demiryolu ve karayolu projelerinin etki analizi, havayolu ulaşımla ilgili oluşumlar, limanlar konusu daha da önemlisi Çin'in önderliğinde gelişen "Bir Kuşak Bir yol Projesi" hep birlikte, bir bütün olarak değerlendirilmesi uzun soluklu gelişme yaratmak için gerekli.
Çorlu'da Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileri ve diğer kanaat önderleriyle bu konuları içtenlikle tartışmalıyız. Hepimizin ortak amacı " üzüm yemek"... "Bağcıyı dövme" niyetiyle yola çıkanımız yok. Birbirimizi anlayarak iş yaparsak hedeflere daha çabuk ulaşırız.