Çöp kutusunda Wi-Fi
New York’ta çöp kutuları, kablosuz internet (Wi-Fi) iletim noktası olacak. Her bir kutunun, saniyede 50-75 megabit hız sağlayacağı hesaplanıyor: Vatandaş, bir HD filmi 9 dakikada indirebilir. 200 fotoğrafı 30 saniyede yükleyebilir. Şimdilik sadece, Manhattan bölgesinde bir kaç yerde deneniyor. Yıl sonuna kadar bu kutulardan 10 bini Wi-Fi sağlayacak. Yüksek binalar yüzünden Wi-Fi sinyalindeki zayıflama sorunu çözülecek. Wi-Fi, sokak seviyesine inecek. Ve bedava olacak. Gelirini, kutunun üstündeki reklamdan kazanacak. Hesabını yapmışlar: 12 yılda 500 milyon dolar.
Nasıl olacak? Bu proje, New York’u küresel rekabette hep önde, hep Bir Numara’da tutmaya kararlı Belediye ile çöpçülük uzmanı Bigbelly (Koca Göbek) işbirliğiyle oluştu. Bigbelly’nin çöp kutuları zaten “akıllı.” Güneş paneli takılı. Buradan ürettiği elektrikle, kutunun içindeki bir düzenek, çöpü sıkıştırır, atık suyunu kanalizasyona yollar. Şeylerin İnterneti (IoT) sistemiyle donatılmış kutu, dolmaya ve kokmaya başladığını merkeze “bildirir.” O kadar ki, çöpte biriken metal (örneğin meşrubat kutusu) oranını bile hesaplar. Çöpçüler hangi çöp kutusunu önce boşaltmaları gerektiğini bir listeye göre izler. Bunca özelliğiyle o, artık bir çöp kutusu değil, kaldırımın üstünde duran bir şehir mobilyası, bir ileri teknoloji platformu. Tüm proje, bir akıllı şehir uygulaması.
Akıllı çöp kutusu, şimdi Wi- Fi da sağlayacak. New York olarak “bilinen,” ama aslında şehrin 5 bölgesinden en tanınmışı Manhattan’da Wi-Fi, 2003’ten beri varsa da yetersiz. Buna çare olarak, kimsenin kullanmaz olduğu telefon kulübelerini yeni bir tasarımla Wi-Fi vericisine dönüştürme projesi başlatıldı. Amaç, megabitten (Mb) daha üstün gigabit (Gb) hızında bağlantı sağlamak. Bu iş için LinkNYC adlı bir kamu-özel konsorsiyumu kuruldu.
New York’ta, on yıl önce sayıları 35 binken, azala azala 9 bine inen telefon kulübeleri, 10 bin Wi-Fi noktasına dönüştürülüyor. Kulübelerin yerini, dikdörtgen prizma vericiler alıyor. Telefon için bedava şarj prizi de olacak. Kurulum faturasını reklam geliri karşılayacak. Halkın cebinden para çıkmayacak. Sonuç: 1,214 kilometrekare şehirde her Wi-Fi noktası 840 kişiye gigabit hizmeti bedava verecek. Gigabit, saniyede 1 milyar bit hız anlamına. Yani, sanki 24 şeritli otoyol gibi bir şey.
3Mb boyutunda bir e-kitabı 56 kilobit (Kb) hızda “indirmeye” çalışırsanız, en uygun koşullarda, 9 dakika 45 saniye sürer. Eğer, internete o sırada bir hücum yoksa, teknik koşullar uygunsa... Ama 1.5 Mb hızınız varsa, süre 21 saniye 3 salise’ye iner. 6 Mb hızınız varsa 5 saniye 3 salisede kitap ekranda! Gigabit hızda bu, tıkla, hop, indi...
10 Mb boyutunda bir paketi, 56 Kb hızda indirmek 32 dakika 30 saniye 4 salise sürer (yine en ideal koşullarda tabii). 1.5 Mb hızınız varsa 1 dakika 11 saniye 1 salise’de paket, ekranda hazır. Gigabit hızda bu, yine o an ekranda!
Bu hızlarda internet sağlamadan, bir şehir küresel ligde yükselemez. Akıllı şehir de olamaz. Çünkü akıl için çok hızlı internet şart. İster fiber, ister Wi-Fi, fark etmez. Bunlar yavaşsa, marka şehir, dünya şehri lafları sadece laftan ibaret. New York’un internet hızını daha artırmak, onun dünyadaki rekabetçi konumunu daha artırmak anlamına gelecek:
Ekonomik bakımdan dünyadaki “güçlü” şehirleri ölçümleyen Küresel Şehirler Ekonomik Güç İndeksi (Martin Prosperity Institute) 2015 verilerine göre New York, halen dünyanın ekonomik bakımdan açık arayla en güçlü şehri: Yarattığı toplam ekonomik değer 1.4 trilyon dolar. İkinci sırada Londra’nınki 836 milyon dolar. (İstanbul, yukardaki İndeks’teki 25 şehir arasında yok.)