Çoğunlukçuluk, çoğulculuğu öldürüyor!

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

Bugün itibariyle TBMM'de iktidar-muhalefet denklemi şöyle: AKP tek başına 338 milletvekili; beş partiye bölünmüş muhalefet toplam 207 milletvekili.

Muhalefetin partilere bölünmesi demokrasinin gereği. Üstelik TBMM'nin 23. Dönemi bu yapısıyla "geniş siyasi temsili" yansıttığı için "daha demokratik" bulunuyor.

Bir yönüyle doğru… Yasama organında toplumun mümkün olan en geniş siyasi yelpazede temsili, kuşkusuz iyi bir durum. Fakat, diğer yönüyle doğruyu tam ifade etmiyor.

Meclis'te şekillenen geniş siyasi temsil ülkenin, toplumun büyük sorunları söz konusu olduğunda yetersiz kalıyor. Yetersizliği doğuran sebeplerin önünde iktidar ile muhalefetin geneli arasındaki derin kopukluk geliyor.

Muhalefetin genelinde de aynı sorun mevcut. Bu kanattaki siyasi partiler arasında danışma ve işbirliği mekanizmaları oluşturulmuş değil. Mutlak karşıtlıkla beslenen yanlış bir siyasi kültür egemenliğini sürdürüyor.

İktidarın sorumluluğu

Partiler arasında ideolojik, politik fikir farkları bulunması ve meclise yansıması son derece doğal. Parti kavramı bunun için var. Partilerin varlık sebebi bu.

Doğal olmayan, yasama ve karar organında nispi "çoğulculuğun" değil mutlak "çoğunlukçuluğun" hakimiyeti… İster tek parti ister koalisyon iktidarı olsun, fark etmiyor. Çoğunlukçuluk, çoğulculuğu öldürüyor!

Böyle bir yapıda muhalefet fikirlerine, önerilerine, eleştirilerine meclis zabıtlarından başka bir yer bulamaz. Yasalar, iktidar grubunun sorgusuz desteğiyle hükümetin istediği gibi çıkar. Muhalefetin uyarıları havada kalır.

Bugün DÜNYA Mikro Politika sayfamıza yansıyan tablo durumu açıkça anlatıyor. Türkiye aylardır ciddi ekonomik kriz ortamında. Hükümet kendi bildiğince davranıyor. Bugüne kadar aldığı tedbirler yeterli görülmüyor.

Böyle durumlarda gözlerin Meclis'e çevrilmesi doğal. Hükümeti denetleyecek, yol gösterecek güç, orada. Ne ki, Meclis hareketsiz. Çünkü iktidar kanadına göre her şey yolunda. Muhalefet ise krizi tartışmak, ortak akılda buluşmak istiyor ama çaresiz. Çünkü, iktidar "ortak akla gerek yok, benim aklım hepinize yeter" diyor!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013