Coğrafi işaretler Afyonkarahisar buluşması

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Toplumların gündeminde o kadar çok sorun var ki… Sorunların hepsini ilgi menzilimizde diri tutamıyoruz. İçtenlikle söylemek gerekirse, “Coğrafi İşaretler” benim ilgi alanımının öncelikli alanlardan biri olmadı.

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayı Odası (ATSO) ile Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) 4-5 Ekim 2018 günleri uluslararası bir seminer düzenledi. Son söylemem gerekeni başında söylemeliyim: Coğrafi işaret konusunda çok şey öğrendim; böyle bir aracın sınırlarını, olası etkilerini, tescil belgesini almanın yetki ve sorumluluklarını daha derinden kavradığımı sarıyorum.

Afyonkarahisar’daki buluşmanın iki kahramanı var: Biri ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser. Diğeri de YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu…Tekelioğlu bana Şota Rustaveli’nin sözünü bir kez daha anımsattı: "Düşmemişsen bir sevdanın peşine/Özün düşman olur kendi özüne”. Anladım ki “coğrafi işaret” konusunu sevda haline getiren bu insanımızı, Türkiye’nin tarihi kentlerinin kahramanı Metin Sözen’e benzetenler haksız değil.

Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz’ın kendiyle de paylaştım; eski Vali ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz’in iki ilimizdeki valilik görevi sırasında yakından tanıdım. Bir toplantıya geldiyse, sonuna kadar izler ve değerlendirmesiyle katkı yapardı; gelemeyecekse de başından bildirirdi. Afyonkarahisar Valisi Tutulmaz’ın toplantıları izleme özeni de not edilmeli.

Coğrafi işaret, bir amaç değil araç… Araçların etkili şekilde kullanılması için yapılan toplantı yararlı oldu. Öğrendiklerimi de iki ayrı yazıda paylaşacağım.

Tescil kadar arka plan da önemli

Coğrafi işaretle ilgili mevzuat 1995’den beri var. Son değişiklikler de sistemin işleyişinin önünü açmış. Türk Patent ve Marka Kurulu, Coğrafi İşaretler Dairesi Başkanı Hakan Kızıltepe’nin tanımladığı gibi, “Coğrafi işaret, benzerlerinden farklı olan, yerel değer katan ürünlerin korunmasını ve geliştirilmesini” sağlayan bir araç…Tescil işlemi bir ilk adım, asıl önemlisi, işaretten de yararlanarak ürüne değer katılmasının yönetişimi.

Önce “coğrafi işaret”, yöresel kaynaklardan ve kültürden beslenen; uzun yılların birikimiyle oluşan, toplumsal kültürde yer edinmiş; kendine özgü karekteristikleriyle benzer ürünlerden ayrışan ürünlere veriliyor. Bir coğrafi işaret tescil ettirilir de, tescil işlemi o ürünü “yerli-milli” karekterinden “ulusal ve küresel düzleme” çıkarmazsa amaca tam olarak hizmet etmiş olmaz…

Coğrafi işareti tescil edilen ürünlerde dikkate alınması gereken en önemli etken,“kazanç sağlaması”…Ürünün sağladığı kazancın çekiliği yoksa; sistemi yaşatmak için kolektif kaynaklara başvurulur ki, bu coğrafi işaretin temel amacına aykırı bir sonuç yaratır. İkinci adım, üreticilerin bilinç düzeylerinin yükseltilmesi. Benzerlerinden farklı olan ürünün bütün özelliklerini üreticilerin bilmesi yetmez; günün koşullarına göre ilerletilmesi de gerekir. Üçüncüsü, yöredeki atanmış ve seçilmiş yöneticiler ile sivil insiyatiflerin ortak bir strateji çerçevesinde coğrafi işaretin zenginlik yaratmasının önünü açmaları.

Gelir yaratmanın çekiciliği

Kimin söylediğini bilmiyorum, ama “Gelişmişlik, karşılaşılan her türlü fırsatı,sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde kapitalize etmektir” anlatımına katılıyorum. Coğrafi işareti de ülkenin maddi ve kültürel zenginliğini artırarak, insanlarının refahını artırmada araç kılmayacaksak, ezberlerin ve sloganların tutsağı edeceksek doğru iş yapmış olmayız.

Coğrafi işareti tescil ettirmek önemli ama, asıl önemsilisi yeni bir ekosistem yaratarak, onu zenginlik üretiminin aracı haline getirmek. Zenginlik üretimi de, net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma gerektirir.

Haftaya, Fransa’da Comte Peyniri’ni Claude Vermot-Desroches, Nyons Siyah Zeytinini Christian Telaude, Coğrafi İşaret Denetimi konusunu da François Luguet paylaşımlarından çıkardığımız derslerin neler olduğunu paylaşalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar