“Çocukları eğitemiyoruz”dan, “Eğitecek çocuk bulamıyoruz”a…
Çocukları eğitemiyoruz” diyoruz…
Çok daha vahimi: “Eğitecek çocuk bulamıyoruz” demeye doğru gidiyoruz…
***
Sadece çalışma hayatına değil…
Milli güvenliğe olan “tehdit”i de büyütüyoruz…
***
TÜİK verilerine göre:
Doğurganlık hızının son 20 yılda 2.38’den 1.51’e düştüğü görünüyor… Dahası: Sığınmacıların doğurganlık hızının 5.3’e çıktığı da biliniyor…
Bu veriler:
Türkiye’nin demografik yapısının hızla değişeceğini gösteriyor…
***
Geleceğe olan sosyal ve ekonomik güvensizlik…
Bu sorunu daha da büyütecek… Bunu itiraf etmemiz/ görmemiz ve buna göre somut tedbirler alıp, kararda/ kanunda bırakmadan uygulamamız gerekiyor…
***
TÜİK’in açıkladığı göç istatistikleri de, bu tespiti doğrulayıp, önceliğin bu alanlara verilmesi zorunluluğumuzu gösteriyor: 2023 yılında Türkiye’den yurtdışına göç eden Türk vatandaşı sayısı önceki yıla göre yüzde 108 oranında artmış…
300 bin kişiye yaklaşmış… Ayrıca, Türkiye’de ikamet eden 424 bin 202 “vasıflı yabancı uyruklular” da bu kervana katılmış… Yurtdışına gidenlerin yarıdan fazlası 18-29 yaş aralığında…
VELHASIL
Doğurganlık azalıp, göç artıyor… Mevcuda da, iş hayatına donanımla atılabileceği bir eğitim verilemiyor…
***
“Çocukları eğitemiyoruz”dan, “Eğitecek çocuk bulamıyoruz”a doğru gidiliyor…
***
Bu tehdidi ortadan kaldırmak için: İstihdama/gelişmeye yönelik olmayan eğitim sisteminden, hızlı/adil/güvenilir olmayan adalet sistemine kadar tüm çarpıklıklara son vermek gerekiyor…