Çocuklar ve kitap fuarı...
TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın 35’ncisi bu hafta gerçekleşiyor. 35 yıl önce Taksim’de The Marmara otelinde 324 metrekarelik alanda 28 yayınevinin katılımıyla çıkılan yolculuk, arada birkaç yıllık Tepebaşı’ndaki 3500 metrekarelik alanda 200 bin ziyaretçiye ulaşmanın ardından, Beylekdüzü’ndeki TÜYAP’ın kendi kurduğu fuar merkezine geçmiş. Bu yıl kitap fuarı 60 bin metrekarede 800 yayınevi ve STK’nın katılımıyla gerçekleşiyor. Bu yıl ziyaretçi beklentisi 250 bini çocuklar olmak üzere 600 bin.
Katılımcıların yüzde 75-80’inin yaşının 40’ın altında olduğu belirtiliyor. Katılımcılar içersinde genç kızlar, blog yazarlığıyla şöhret olmuş 16-17 yaşındaki hemcinslerinin, kitap imza günlerinde onların kitaplarını imzaladığı yayınevlerinin standı önünde saatlerce 200-300 kişilik sıralar oluşturuyorlar. Coşku içerisinde kitap imzalatmayı bekliyorlar...
Bu yılın onur konuğu İstanbul Rumlarından 80 yaşındaki felsefeci İonna Kuçuradi. Kendisi için fuar yönetimi Faruk Şüyun’a “İnatla ve umutla insan ve değerler peşinde” başlığıyla bir kitap hazırlatıp yayınlamış. Bu yılın konuk ülkesi Almanya’dan çocuk kitapları yazarları Brigitte Lebbe ve Oscar Brenifer fuara katılıyorlar. Onların katılacağı iki etkinlikten birinin başlığı, “Çocuk yayıncılığı ve okumanın geleceği”, bir de Oscar Brenifer, çocuklarla felsefe üzerine bir söyleşi gerçekleştireceği etkinlik var. Fuar döneminde 300 panelde 1000 yazar okurlarıyla buluşacaklar.
Ben, her yıl olduğu gibi bu yıl da fuarı iki kez ziyaret ettim. İkinci zirarette yorulduğumda, Çınar Kitap standında dostum Aydın Ilgaz’ın yanına oturup bir kahve içerken, on yaşlarında kızlı erkekli bir grup çocuk, Rifat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı kitabını alıp, Aydın’a imzalatıyor ve söyleşiyorlardı. O sırada öğrendim ki, o çocuklar Çerkezköy’de bir okulun öğrencileri olarak oradan öğretmenlerinin öncülüğünde kitap fuarını gezmeye gelmişler.
O çocuklardan biri, Hababam Sınıfı posterini göstererek “Babanız hikayedeki hangi tipti?” diye sordu. Aydın Ilgaz, “Babam ufak tefekmiş, sonra öğretmen okulunda iyi beslenerek gelişmiş. Hikayedeki tipi o yüzden Güdük Necmi. Babam öyle söylemişti” dedi.
Bu sohbetler sırasında ben de dayanamayıp torunum Can Ege için bir Hababam Sınıfı kitabı imzalattım. Aydın, bana da bir Marko Paşa kitabı imzalayıp, armağan etti.
Okuması kıt toplumumuzda 35 yıl önce ilk adımı atılan İstanbul Kitap Fuarı, zaman içinde Anadolu illerine İzmir, Bursa, Adana, Samsun, Gaziantep ve Diyarbakır’a yayılmış. Her yıl bu fuarları 600 bini İstanbul’da olmak üzere 2 milyon kişi ziyaret ediyormuş. Ayrıca Ankara Kitap Fuarı dahil, TÜYAP dışındaki kuruluşlarca düzenlenen 10’un üzerinde her yıl gerçekleştirilen kitap fuarları da bulunuyor.
Bu fuarlar çocuklara kitapları sevdirebilir ve son dönemlerde genç kuşaklarımızın kaybettiği kitap okuma alışkanlığı artarsa, daha sağlıklı, empati içerisinde demokrat nesiller yetiştirilecektir. Buna inanıyor ve çocuk kitap ilişkisinin gelişmesine katkı verenleri, öğrencileri fuarlara götüren öğretmenleri alkışlayarak kutluyorum.