Çocuklar ve beyaz yakalar: Başarı ve yetersizlik arasındaki ince çizgi

Murat KARCIOĞLU

İş dünyasının başarıları her daim top[1]lumda belirli bir prestij ve saygınlık yaratan bir güce sahip olmuştur ancak iş hayatındaki bu başarı, ebeveyn-çocuk ilişkisindeki dinamikleri nasıl etkiliyor, dersiniz? Gelin, beyaz yaka ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkisini, çocukların başarı algılarını ve bu ilişkinin boyutlarına bir bakalım:

Evdeyken bile işte: Beyaz yakaların çocuklarıyla zaman mücadelesi

Başarılı iş insanları, genellikle yoğun çalışma saatleri ve yüksek sorumluluklarla dolu bir yaşam sürdürürler. Yoğun stres, esnek çalışma saatleri, fiziksel veya zihinsel yorgunluk, zaman ve mekândan bağımsız gerçekleşen toplantılar, cevaplanmayı veya kontrol edilmeyi bekleyen e-postalar vb. çalışanların iş yaşamını, mesai saatlerinin de dışına taşımasına neden olabiliyor. Bu durum, ebeveynlerin çocuklarıyla geçirebilecekleri kaliteli zamanı sınırlayabiliyor. Bazen telefon, bilgisayar, tablet, oyun konsolu derken teknolojik aletlerin etkisiyle de çocuklar ya da biz sanal gerçekliğin getirdiği illüzyonun etkisinde kayboluveriyoruz.

Peki, bu durum çocukların başarı algısını nasıl etkiliyor?

Çocuklar, özellikle de kız çocuklarının anne figürleri iş yaşamında aktif olan ailelerde, ebeveynlerini rol model olarak görme eğilimlerinde olduklarını araştırma sonuçları da destekliyor. Ancak iş ve ev hayatı arasındaki dengeyi kurmakta gün geçtikçe daha çok zorlanan ebeveynler, çocuklarına yeterince zaman ayıramadıklarında, bu durum çocukların kendi ebeveynlerinin iş yaşamı tarzını benimsemeleri konusunda tereddütlü olmalarına da yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, çocuk[1]lara ayrılan zamanın kalitesidir.

Bu “Kaliteli(!)” zamanın içinde neler mi yapabilirsiniz?

İş seyahatlerinizde çocuklarınızı aramak yerine görüntülü sohbet edebilirsiniz , akşamları eve geldiğinizde ona sarılıp gününüzü nasıl geçirdiğinize dair sohbet kurabilirsiniz, çocuğunuzu servis kullanmadığında siz götürüp alıyorsanız yoldaki bu anları değerlendirebilirsiniz, haftanın bir günü beraber film gecesi düzenleyebilirsiniz, her gün en az bir öğünü çocuğunuzla yemeğe özen gösterebilirsiniz, beraber mutfağa girebilir, dışarıda keyifli zamanlar geçirebilir, okuma saatleri yapabilir, aile içi oyunlar oynayabilirsiniz.

Başarı gölgelerinde kaybolan çocuklar: Ebeveyn beklentilerinin yansımaları

Ebeveynlerin çocukları ile olan sınırlı zamanda bile özellikle de sınav seneleri çocuklarının sadece akademik başarılarına odaklanmaları, çocukların duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını ihmal edebilir. Bu durum, çocuklarda yetersizlik duygusunun gelişmesine neden olabilir. Bu gibi durumlarda çocuklar kendilerini ebeveynlerinin başarılarına layık görmeyebilir ve bu, onların özgüvenlerini olumsuz etkileyebileceği gibi çocukların odalarını kaleleri haline getirmesine ve aile içi iletişimden kaçınmalarına yani evin içinde köşe kapmaca oyununa dönüşebilir

İş dünyanızın renkli yanlarıyla çocuklarınızı tanıştırın

İş dünyası, çocuklar için genellikle belirsiz ve anlaşılmazdır. Ebeveynlerin iş hayatlarının sadece zorluklarını ve yorgunluklarını paylaşmaları, çocukların gözünde iş dünyasını sıkıcı ve monoton bir alan ola[1]rak algılanmasına neden olabilir. Ebeveynlerin yapması gereken iş yaşamlarına dair çocuklarına masanın arkasında yatan ilginç projeleri, yaratıcı çözümleri ve başarı dolu anları paylaşmaları olacaktır. Böylece çocuklarının beyaz yaka mesleklerini sıkıcı ve monoton yerine ilham verici ve ulaşılabilir olarak görmelerini sağlayabilirler. Bu yaklaşım, çocukların hayallerini gerçekleştirmeye yönelik motivasyonlarını artırır ve iş dünyasının stresten çok başarı ve tatmin de sunabileceğini ortaya koyar. Başarı, sadece iş dünyasında değil, aile içinde de sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürebilmekle ölçülmelidir. Bu dengeyi bulmak, her iki dünyada da başarılı olmanın anahtarıdır.