Çocuk sayısı arttıkça eğitim sorunu önem kazanıyor
Adrese dayalı nüfus istatistiklerine göre, Türkiye’nin nüfusu 2017 yılında 80 milyon 810 bin. Bir yıl önceye göre 995 bin arttı. Yıllık nüfus artış hızı yüzde 1.3’e geriledi.
Daha az doğum, daha az ölüm sayesinde bu oranı tutturuyoruz. Halbuki her aileden en az 3 çocuk bekleyişi gerçekleşse bu oran azalmayacak artacak. Kaba doğum hızı, bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını gösterir.
Kaba doğum hızı, 2016 yılında binde 16.5 iken, 2017 yılında binde 16.1 oldu. Diğer bir ifade ile 2016 yılında bin nüfus başına 16.5 doğum düşerken, 2017 yılında 16.1 doğum düştü.
Canlı doğan bebek sayısı revize edilen 2016 yılı verisine göre 1 milyon 311 bin 895 iken, 2017 yılında 1 milyon 291 bin 55 oldu. Canlı doğan bebeklerin %51.3’ü erkek, % 48.7’si kız oldu.
2017 yılında 569 bin çift evlendi. Çocuklu veya çocuksuz 122 bin çift ayrıldı.
Aile sayısı 22 milyonu aştı. Ailelerin 14 milyonu çocuklu, 3.6 milyonu kalabalık, 3.2 milyonu çocuksuz ve 3.5 milyonu ise tek kişilik aileden oluşuyor.
Nüfusumuzun yaklaşık dörtte beşi 19 milyonu 0-14 yaş arası genç nüfus. Genelde eğitim yaşı 20 yaşına kadar uzuyor. İşte onun için çocuk demek, öğretim demek.
2016-2017 eğitim öğretim döneminde örgün eğitimde öğrenci sayısı 17 milyon 319 bin. Öğrencileri 1 milyon 5 bin öğretmen okutuyor. Okul sayısı 62 bin 250, derslik sayısı ise 682 bin. Öğrencilerin, 1 milyon 429 bini de açık öğretimde eğitim görüyor.
4 milyon 970 bin öğrenci ilkokul, 5 milyon 519 bin öğrenci ortaokul, 5 milyon 513 bin öğrenci de lise de eğitim görüyor.
Liselilerin 3 milyon 726 bini resmi, 500’ü özel, 1 milyonu ise açık öğretim lisesinde bulunuyor. Lisede eğitim görenlerin 2 milyon 912 bini genel, 1 milyon 967 bin, mesleki ve teknik, 634 bini ise din öğretiminde eğitim görüyor.
Toplam 10 bin lisenin, 8 bini resmi, 2 bini özel, 4 bini mesleki ve teknik lise. Bin 408 de imam hatip lisesi bulunuyor.