CL olmadı EL verelim

Korkulan oldu, Fenerbahçe Şampiyonlar Ligine başlamadan veda etti. Bu elenişin en kısa özetini yapmak; Young Boys'un beklediğimizden iyi, Fenerbahçe'nin ise beklediğimizden kötü bir takım olmasını itiraf etmemizle mümkün. İlk maçın ardından "Fenerbahçe hazır değil" başlığını uygun gördüğümüz yazımızı "Bir an evvel gerekli önlemlerin alınıp yönetim ve teknik heyet eliyle bazı iyileştirmeler yapılmaması halinde hiç beklenmeyen hayal kırıklıkları yaşanabilir. Fenerbahçe taraftarının yönetim hakkında 'transferde geç kaldık' türünden serzenişleri vardı. İlk resmi maç gösterdi ki, çok da haksız değiller." cümleleriyle bitirmiştik. Aslına bakarsanız bu maça özel bir kritik yapmak da çok gerekli değil. O analizde Fenerbahçe'nin ön libero bölgesindeki zaafiyetine, yedek tabir ettiğimiz oyuncuların sarı-lacivertli takımın kalibresinde olmayışına ve kırmızı kart konusunun büyüyebileceğine hatta büyütülebileceğine dikkat çekmiştik. Ne dediysek çıktı çıkmasına ama keşke Fenerbahçe elenmese biz de haklı çıkmasaydık.

Bildiğiniz üzere, dünya futbolunda genel kabuldür iki ayaklı maçlara 180 dakikalık tek maçmış gibi bakılır. Eğer bu gözle her iki maçı değerlendirirsek, Volkan'ın hem ilk hem de ikinci maçtaki kurtarışlarını göz önüne alarak Young Boys'un sarı-lacivertli temsilcimizi evire çevire elediğini üzülerek görürüz. Bunun sebeplerini evvelce açıklamış olsak da bazı noktaların üstünden tekrar tekrar geçmekte fayda var. Ben Fenerbahçe yönetiminde söz sahibi olsam, bir dakika beklemeden Cristian Baroni'yi "Az yıpranmış 90 model ön libero" ilanıyla satışa çıkartırım. Neden mi 90 model? Topu alıp yan pas yapmaktan başka iş görmeyen ön liberolar 90'ların başında kaldı da ondan. Bakın Beşiktaş kötü oyuncu olmasa da Alman futbolcusu Michael Fink ile vedalaşmaya hazırlanıyor. Sebebi mücadeleci ama düz bir oyuncu olması. Baroni'nin kafa kağıdına baksanız Brezilyalıdan çok farklı bir oyun stili beklersiniz ama o da Alman Fink kadar düz bir oyuncu aslında. Selçuk deseniz birkaç önemli maçta parlıyor sonra derin bir uykuya dalıyor. Elbette ki, Emre Belözoğlu dışında bu yükü kaldırabilecek oyuncusu olmadığını Aykut Kocaman da biliyor. Bir diğer konu yedeklerin kalite çıtası. Gerek Bilica gerekse de Lugano kart görmeye müsait futbolcular olduğundan defans bloğunda her an tetikte olması gereken oyuncular lazım Fenerbahçe'ye. Gelin görün ki; ilk maçta Bekir, ikinci maçta da İlhan Fenerbahçe'nin stoperleri olmadıklarını ispatlar bir görüntü verdiler. Bu isimlerin varlığını dünyanın en kolay çalım yiyen beki Andre Santos ile birlikte değerlendirince varılan sonuç da doğal olarak insanın yüzünü ekşitiyor. Gol bölgesindeki boşluk da ne Gökhan Ünal ne de Semih ile doldurulacak gibi. Bu mevkiye çok kaliteli ve topu rakip sahada tutabilen bir golcünün alınması şart. Aksi halde şimdiden kaybolmaya başlayan hedefleriyle Fenerbahçe lige de çok erken havlu atabilir. "İstikrar" biz futbol yorumcularının sevdiği kadar dillerine pelesenk de olmuş bir niteleme ancak kırmızı kart konusundaki istikrarın sarı-lacivertliler açısından çok da iç açıcı sinyaller vermediğini söylemek gerekiyor. Üstelik bu kartların hiçbir tanesi de kimi zaman futbolun gerektirdiği müdahalelere dayanmıyor. Son olarak da Aykut Kocaman'ın oyun stratejisine dair bir şeyler yazmak gerek. Sarı-lacivertli takım Parreira dönemindeki savunmacı takımıyla bile ikinci bölgede "al gülüm ver gülüm" yaparak "ayağa oyun" süsü verilmiş bir eziyet çektirmedi taraftarına. Topa sahip olmak güzel, pas yapmak da öyle ama rakip kaleye etkili biçimde gidemedikten üstelik rakip tüm defansif tedbirleri aldıktan sonra pek kıymet-i harbiyesi yok. Uzun lafın kısası Fenerbahçe'nin yapılanma hamlelerine devam etmesi gerekiyor. Aksi takdirde sarı-lacivertliler Bursaspor'u ihya etmeye devam edecekler.

Dünyada transfer

· Benfica'nın başarılı orta saha oyuncusu Ramires 22 milyon avro bonservis bedeliyle Chelsea'ye transfer oldu. Joe Cole, Deco ve Michael Ballack gibi önemli orta saha oyuncularıyla yollarını ayıran Chelsea, 23 yaşındaki orta saha oyuncusuyla bu boşluğu dolduracak.

· İngiltere Championship'te mücadele eden Bristol City, Premier Lig ekiplerinden Manchester United'da forma giyen Michael Owen'a talip oldu. 30 yaşındaki Owen, geçtiğimiz sezon Manchester United formasıyla çıktığı 31 maçta dokuz gol atmıştı.

· Atletico Madrid, Villarreal'in Uruguaylı oyuncusu Diego Godin'i transfer etti. FIFA.com'un haberine göre Madrid ekibiyle 5 yıllık sözleşmeye imza atan 24 yaşındaki savunma oyuncusunun toplam 8 milyon avro alacağı öğrenildi.

· Alman ekibi Hoffenheim'ın antrenörü Peter Zeidler, L'Equipe'e yaptığı açıklamada Marsilya'nın yıldızı Ben Arfa'nın kendilerine imza atmaya çok yakın olduğunu belirtti. Yıldız futbolcunun peşindeki diğer takım Newcastle United, istenilen 8 milyon avroyu fazla bulurken Alman ekibi bu bedeli ödemeye hazır.

· Inter'in, Lyon'un başarılı kanat oyuncusu Michel Bastos için yaklaşık 20 milyon avroyu gözden çıkardığı iddia edildi. 2006 yılında Fransa'ya gelen Bastos, Lille ve Lyon formaları altında 161 mücadelede forma giyerken, 45 gole imza attı.

· Dinamo Moskova, Bayern Münih'in gözden çıkardığı Ukraynalı futbolcusu Anatoliy Tymoshchuk'u renklerine bağlamak için harekete geçti. 2009 yılında Zenit'den 14 milyon avroya transfer edilen 31 yaşındaki futbolcu, Bundesliga'da aradığını bulamamıştı.

· Bild'de yer alan habere göre Serie A ekiplerinden Genoa, 8 milyon avroluk bir bonservis bedeli karşılığında Schalke'nin Brezilyalı bek oyuncusu Rafinha'yı kadrosuna kattı. Schalke forması altında toplam 150'nin üzerinde resmi maça çıkan Rafinha, 2005 yılında Coritiba'dan transfer edilmişti.

· Fulham Menajeri Mark Hughes, Mark Schwarzer'ı Arsenal'e satmak gibi bir düşüncesinin olmadığını belirtti. Arsenal Menajeri Arsene Wenger'in Fulham'a tecrübeli eldiven için bu yaz yaptığı 2.6 milyon avroluk teklif sunmuştu.

· El Mundo Deportivo'ya konuşan Barcelona'nın yıldız futbolcusu Daniel Alves, Katalan ekibiyle süren kontrat yenileme çalışmalarının kulübün içinde bulunduğu mali durum sebebiyle tıkanma noktasına geldiğini söyledi ve Machester City'e göz kırptı.

Süper Lig'de transfer

· Turkcell Süper Lig'in yeni ekiplerinden Bucaspor, Ankaragücü'nden Koray Çölgeçen'in kadrosuna kattı. Geçen sezon Bank Asya 1. Lig'i ikinci tamamlayan Bucaspor; Tomas, Jerko Leko ve Mulemo gibi yabancı oyuncularla kadrosunu güçlendirmişti.

· Turkcell Süper Lig'in son şampiyonu Bursaspor, transfer çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Arjantinli forvet Leonel Nunez ve Sırp stoper Milan Stepanov ile anlaşan yeşil-beyazlılar, bugün bu oyuncular için kent meydanında imza töreni düzenledi.

· Geçtiğimiz sezon Hull City'de kiralık oynayan Jozy Altidore, Beşiktaş'a gelme fikrine sıcak bakıyor. 2010 Dünya Kupası'nda etkili bir performans sergileyen başarılı golcüye Beşiktaş dışında Hollanda'nın Ajax takımının da teklif götürdüğü biliniyor.

· Daily Mail Gazetesi, Bolton forması giyen Nijeryalı stoper Shittu'nun Trabzonspor ile anlaşma noktasında olduğunu belirtti. Nijerya Milli Takımı ile 2010 Dünya Kupası'nda 3 maça çıkan Shittu, 29 yaşında ve 1.91 cml'ik uzun boyuyla dikkat çekiyor.

· Galatasaray'ın, Arsenal'de forma giyen 'Küçük Mozart' lakaplı Tomas Rosicky'nin menajeri ile anlaştığı ve önümüzdeki günlerde sarı-kırmızılıların Arsenal ile masaya oturacağı belirtildi. Rosicky için Galatasaray'ın Arsenal'e 6 milyon Euro bonservis bedeli önereceği kulüpten sızan haberler arasında.

· İspanya 1. Futbol Ligi kulüplerinden Getafe'nin kulüp başkanı Angel Torres, "Önceliğimiz Güiza. Transferi için bir hafta süre verdik" açıklamasında bulundu. Getafe'nin Soldado'yu Valencia'ya vermesinden sonra yerine aradığı futbolcu olarak gösterilen Fenerbahçeli Güiza'nın, İspanya'ya dönmek için her türlü kolaylığı gösterdiği, pazarlıkların Fenerbahçe ile yürütüldüğü ifade edildi.

· Konyaspor, dış transferde anlaşma sağladığı 3 futbolcuyla sözleşme imzaladı. Konyaspor Kulübü Başkanı Bahattin Karapınar, 3 futbolcunun Konyaspor'a uzun yıllar hizmet edeceğini açıkladı. Daha sonra Emre Toraman 2, İvan Lietava 4 ve Peter Grajciar 3 yıllık sözleşmeye imza attı.

· Son iki sezondur kalede büyük sıkıntı yaşayan Galatasaray'da Sinan Bolat ismi bir kez daha gündeme geldi. Adnan Sezgin'in önümüzdeki birkaç gün içerisinde Belçika'ya giderek pazarlıkları sürdüreceği, anlaşmanın sağlanması halinde ise başarılı file bekçisi ile birlikte Türkiye'ye döneceği öğrenildi.