Çin’in 2025’te günlük petrol talebi 16 milyon varil olacak
Çin’in enerji ihtiyacı, bu büyümeye paralel olarak önümüzdeki yıllar içerisinde daha da artacaktır.
Enerji tüketimi, 2035’te Hindistan ve ABD’nin toplam tüketiminden daha fazla olacaktır. Çin, enerji güvenliğini iktisadi güvenlik ve ulusal güvenlik ile bir “bütünsellik” içerisinde değerlendirmektedir.
Bu açıdan bakıldığında, enerji ve güvenliğinin, Çin için giderek dış siyaset belirleyicisi olarak karşımıza çıktığı görülmektedir. Çin için “enerji güvenliği” yeterli enerji kaynaklarına erişim ve enerjiyi sorunsuz elde etme anlamı taşımaktadır. Buradaki tanımı her ülkeye indirgeyebiliriz.
Ancak Çin için enerjiyi sorunsuz elde etmek; ekonomik büyümenin sürdürülmesini, ordunun güçlendirilmesini, dolayısıyla Tayvan politikasının tavizsiz yürütülmesini ve en önemlisi Komünist Parti’nin devamlılığını sağlayacaktır. 1996 yılından itibaren devamlı tüketim lehinde oluşan gelişim, Çin’in petrol ve doğalgaz üreticisi ülkeler üzerinde geliştireceği politikaların en önemli parametresi haline gelmiştir. Göz ardı edilmemesi gereken husus büyüyen ekonomisinin kaynak ülkelerle ilişki kurmada çok önemli bir işlevde bulunduğudur.
Bu ülkeler, ucuz Çin mallarıyla halkın satın alma gücünü artırmakla kalmamakta, ayrıca Çin’e gümrüksüz mal satışı imkânı bulmaktadırlar. Çin’in silah satarken herhangi bir ön şart sürmemesi ucuz mal ve silaha karşılık enerjiyi elde etme amacı taşımaktadır.
Bu bağlamda izlediği politikanın ihracatı teşvik yoluyla enerjiyi elde ederek ülkenin serveti ile gücünü artırmayı ve askeri güç elde etmeyi hedeflediği söylenebilir. Dolayısıyla yeni bir merkantilist anlayış tan söz edebiliriz. Ancak merkantilizmin dış politikada saldırgan olma, savaş ve çatışmayı ön planda tutma anlayışının şimdilik mevzu bahis olmadığı görülmektedir.
Sanayinin ihtiyacı olan petrolün gelecekte sağlanamaması büyük problem teşkil edecektir. Bu problem ithalatla çözülmeye çalışılmaktadır. Bu çözüm Çin’i giderek dışa bağımlı hale getirmektedir. Bu bağımlılık 2009 rakamlarına göre şimdiden güvenlik sıkıntısı yaratmaktadır. 2009 yılındaki bağımlılık yüzde 50 güvenlik sınırını aşarak yüzde 51.29’a çıkmıştır.
Bu oran 2015’te yüzde 66, 2019’da yüzde 70, 2021’de yüzde 73 olmuştur. Diğer bir ifadeyle kullanılan her 100 varilin, 79’u ithal edilmektedir. Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine göre, Çin’in 2025’te günlük petrol talebi 16 milyon/varil olacak, bu talebin yüzde 77’sini ithal etmek zorunda kalacaktır.