Çin’den Amerika’ya gözü kulağı açık tutmak
Yurtiçi sohbetlerde bugünlerde seçim sonuçlarının ne olabileceğine yoğunlaşmış durumdayız. Bu yoğunluğa karşı dış dünyada olup bitenleri de gün gün izlemek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Brezilya faiz artışından ne sonuç alıyor, Rusya’da rublenin değer kazanması turizmlerini sebze meyve alımlarını nasıl etkiler, Yunanistan AB müzakereleri ne durumda gibi konulara da gözümüzü kulağımızı açık tutmalıyız. Dün gündemde bugün gazetemizde yer alan iki haber, aynı anda hem Amerika’daki hem de Çin’deki gelişmeyi yakından izlememiz gereğini ortaya koyuyor.
Önce gözümüzü Amerika’ya çevirirsek: Dış Haberler servisimizin hazırladığı haberde daha önce kriz kahinliği yapan Roubini, Marc Faber gibi isimlerin, Amerika’da hisse senedi piyasasında bir çöküş bekledikleri bilgisi yer alıyor. Bunun kanıtı olarak sıfıra yakın faiz nedeniyle kolay borçlanma ve bugüne kadar görülen en yüksek satın alınmaların yaşanmakta olmasını gösteriyorlar. Bu yılın Mayıs ayında satın alma ve birleşmelerin 243 milyar dolara ulaşarak, tarihi bir seviye ulaştığını açıklıyorlar.
Hisse senedi piyasalarında çöküş uyarısı yapanlardan Marc Feber, “Dev bir finansal varlık balonu içindeyiz. Her an patlayabilir” değerlendirmesini yaparken, Nouriel Roubini de, “Makro likidite ve piyasalarda likidite darlığının birleşmesi saatli bir bomba oluşturuyor. Merkez bankaları likidite yaratıp kısa vadeli dalgalanmaları bastırdıkça, hisse, tahvil ve diğer varlık piyasalarındaki balonları daha da beslemiş oluyor” değerlendirmesini bu piyasalarda çöküşün habercisi gösteriyor.
Şimdi de gözümüzü kulağımızı Çin’e çevirirsek: Arkadaşımız Merve Yiğitcan’ın haberinden Çin’in gerileyen iç tüketimi artırmak için ayakkabı, konfeksiyon ve cilt bakı ürünlerinde gümrük vergilerini 1 Haziran’dan geçerli indirdiğini öğreniyoruz. Gümrük vergileri ayakkabıda yüzde 23’ten 12’ye, konfeksiyonda 18.5’ten 8.5’e,cilt bakımında yüzde 5’ten 2’ye indirilmiş. Çin bunu birazda kendi ürünlerine uygulanan yüksek gümrük vergilerinin aşağıya çekilmesini sağlamak için yapmış.
Ama bu indirimler bizim sektör temsilcilerimizi de harekete geçirmiş. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin, 25 firma yöneticisiyle Çine bir heyet götürmüş. Ülkenin en büyük toptancı firmalarından biriyle görüşmeler. Giden firmalardan 10’u protokol imzalamışlar. Çetin, Temmuz ayında Çinli firmanın Türkiye’ye gelip inceleme yaparak, ürün seçip koleksiyon hazırlatacağını, kendilerinin de ekim ayında Çin’deki fuara katılacaklarını açıklıyor. Gümrük indiriminin kısa vadede Çin’e ayakkabı ihracatını 2 milyon dolardan 10 milyon dolara çıkmasına fırsat yaratacağının altını çiziyor.
TGSD Başkanı Şeref Fayat, Çin pazarında zengin kesimin AB pazarına denk olduğunu belirterek gümrük indiriminin orta vadede bu ülkede mağazalaşma açısından fırsat olabileceğini söylüyor. Yabancı lüks markalarında Çin pazarı için Türkiye’de üretimlerini artıracaklarını belirtiyor. Sektörleri için yeni bir fırsat penceresi açıldığının altını çiziyor.
İKMİB başkanı Murat Akyüz ise Çin pazarında gümrük avantajını Türk kozmetikçiler olarak fırsata dönüştürebileceklerini söylüyor. Çin’de kozmetikte talebin koyulaştırıcı değil beyazlaştırıcı olduğunu bu nedenle o pazara uygun ürünlerle Ekonomi Bakanlığının desteğiyle yavaş yavaş zincir mağazalara girebileceklerine inancını açıklıyor.
Türkiye Çin 2014 yılı dış ticaret toplamı 24 milyar 918 milyon dolar. Bunun yüzde 74.5’u Çin’den yaptığımız alım, yüzde 24.5’e bizim ihracatımız. O nedenle bu dengesizliği azaltmak için gümrük indirim imkanlarından yararlanarak ihracatımızı artıracak adımları atmalıyız...