Çin'de kanatlarını çırpan kelebek
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
James Gleick'in Tübitak yayınları tarafından Türkçesi yayımlanan Kaos isimli kitabında kelebek etkisini Çin'de kanatlarını çırpan bir kelebeğin başka bir kıtada fırtına sistemlerine dönüşebileceği şeklinde tasvir ediliyor.
Geçen haftaki yorumlarımızda Emtia'lar ve Çin denklemi ile ilgili şu ifadelere yer vermiştik: "Reflasyon'un en önemli uygulayıcılarından bir tanesi olan Çin'in bu çabaları ve zayıf dolar sayesinde Emtia'lar, Mart diplerinden bu yana ciddi yükselişler yaşadı. Bu durumun hisse senedi piyasalarına da olumlu yansımasına rağmen Haziran'dan bu yana Baltic Freight endeksinin seyri ve geçen hafta Ekim 2008'den beri en yüksek haftalık düşüşünü görmesi, piyasalardaki yukarı yönlü ivmesinin zorlanabileceğini düşündürüyor."
Çin Borsası'nın son haftaki performansının bu konuda öne sürdüğümüz düşünceler paralelinde gerçekleştiğini görüyoruz. Şanghay Bileşik Endeksi'nin 4 Ağustos tepesinden bu (Shenzhen endeksi için tepe 5 Ağustos) bu yana yüzde 20'yi aşan bir değer kaybı yaşamış durumda.
Son iki haftadaki düşüşe kadar Çin Borsası'nın yılbaşından itibaren dünyada en fazla yükseliş gösteren piyasa oldu. bunun yanında reflasyon, Emtia, küresel hisse senetleri denkleminde önemli bir yer tutan Çin Borsası diğer piyasalar açısından bir nevi öncü gösterge niteliğine bürünmüştü. Dolayısıyla Çin'deki ekonomik veriler ve piyasa hareketlerini takip etmek her zamankinden daha da önemli hale geldi.
Geçen haftaki yorumlarımızda ayrıca şu ifadeler yer vermiştik: "Piyasaların bundan sonra bu normalleşme görünümü ile yetinip yetinmeyeceği, zaten böyle bir görünümün fiyatlayıp fiyatlamadığı veya "yeni normalleşmenin" kriz öncesi dengelere dönüş anlamına gelip gelmediği ise bizce esas soru işaretleri olma özelliğini koruyor."
Bu bağlamda, geçen Cuma beklentilerin altında gelerek olumsuz algılama yaratan Ağustos ayı Michigan Tüketici Güven Endeksi'nin sadece ABD değil, verilerin son zamanlarda daha iyi gelmeye başladığı Avrupa'da da baskı yaratması bizce dikkat çekiciydi.
Büyük resimde ise Global Merkez Bankaları'nın uyguladıkları parasal gevşeme politikalarına ne zaman son verecekleri izlenmeye devam ediliyor. Son dönemde açıklanan makro verilerin geneline baktığımızda bazı makro veriler daralmada yavaşlama işareti vermeye devam etse de gerçek bir toparlanma sinyali gösteremediklerini hatırlatalım.
Yurtdışında bu hafta yine yoğun bir gündem var. Özellikle büyüme ve konut sektörüyle ilgili verilerin önemli olduğunu düşünüyoruz. İçerde ise TCMB Faiz Kararı önemli veriler arasında yer alıyor.