Çin'de büyümenin yavaşlaması dünya piyasalarına dert oldu
Çin'de büyüme yavaşladı diyerek dünya piyasaları dertleniyor.Geçen yılın aynı dönemine göre, yılın ikinci çeyreğinde GSYH, Çin yüzde 7.6 oranında büyüdü. Yılın ilk çeyreğinde büyüme oranın yüzde 8.1'di. Buna karşılık enflasyon yüzde 2.2'e geriledi. Çin'de büyümedeki yavaşlama, yatırımların azalmasına ve başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere ihraç pazarlarındaki talebin daralmasına bağlanıyor. Çin Hükümeti geçen Mart ayında, 2012 yılı büyüme hedefini yüzde 7.5 olarak açıklamıştı. Çin ekonomisinin yüzde 9 dolayında büyümesine alışanlar yüzde 7.6 büyümeyi küçük görüyor. 2010 yılında yüzde 10.4 büyüme gösteren Çin ekonomisi, 2011 yılında yüzde 9.2 büyümüştü. İyi de ABD ve AB ülkeleri yüzde 1-2 büyümeyi iyi büyüme olarak değerlendirirken acaba neden Çin'deki yüzde 7.6 oranındaki büyümeden dertleniyorlar. Geçtiğimiz günlerde BBC'de , İngiliz ekonomistlerinin Çin'in büyümesindeki yavaşlamadan neden endişe duyduklarına ait bir yayın vardı. Deniliyordu ki,
- Çin, dünya toplam ekonomik çıktısının beşte birini üretiyor ve Çin ekonomisinde herhangi bir yavaşlama küresel ekonomiye zarar verebilir.
-Aynı zamanda Asya'nın en büyük ve yeni ekonomileri de, ticaret ortakları Çin'e giderek bağımlı hale geliyor.
Aynı haberde, Çin'de büyümenin yavaşlamasının Asya'daki diğer ekonomileri olumsuz etkileyeceğine işaret ediliyordu. Çin'deki ekonomik büyüme yılın ikinci yarısında iyileşmezse, bu, bölgedeki üreticiler için önümüzdeki dönemin çok zor geçeceği belirtiliyordu. Çin Merkez Bankası'nın, bankaların kredi verme güçlerini artırmak amacıyla kanuni karşılık oranlarını düşürdüğü biliniyor. Buna ek olarak Merkez Bankası bir ay içinde iki defa borçlanma maliyetini aşağıya çekti. Küresel kriz başlayınca Çin Hükümeti,ekonomik büyümeyi sürdürmek arayışında alt yapı ve inşaat yatırımlarını hızlandırdı. Piyasaya para pompaladı. Bu tedbirler sonucu kapasiteler şişti. Ev fiyatları ve enflasyon artar gibi oldu. Ekonominin fazla ısındığını gören Çin hükümeti bu defa da talebi kısıcı önlemlere yöneldi. Bu önlemler içeride talebi daraltırken ,dışarıda da ABD ve AB ülkelerinin piyasalarında Çin ürünlerine olan talebin azalması , büyümenin yavaşlamasına neden oldu. Çin mallarının rekabetinden korkan ülkeler, Çin'den ithalatı sınırlamaya çalışıyorlar. Buna karşı Çin'in ihracatı ve ardından büyümesi yavaşlayınca da, "Eyvah Çin kötü durumda" diyerek dertleniyorlar. Çin'de büyüme yavaşlayınca, başlıca sanayi girdilerine talep daralıyor, fiyatları düşüyor. Bu ise Çin dışındaki ülkelerin girdi maliyetlerini aşağıya geçiyor. Ama dünyada öyle bir denge kurulmuş ki, bu dengenin sürmesi için Çin'in de ABD'nin de Japonya'nın da, Almanya'nın da ekonomilerinin güçlü olması bekleniyor. Onlar güçlü olacak ki diğer ülkelerin piyasalarının dengesi bozulmasın.