Çin ve diğerleri...

Fatma MELEK
Fatma MELEK PİYASA GÖZÜYLE [email protected]

Dünya ekonomik ekseni artan biçimde Çin'e doğru kaymaktadır. Dünyada senkronize olarak yaşanan global resesyon Asya bölgesinde de 2008'in 4. çeyreğinden itibaren çift haneli ihracat düşüşlerini getirdi. 2008 yılının son çeyreğinde 8 Doğu-Asya ülkesinin ABD'ye olan ihracatı %17 düşerken, Çin'e olan ihracatlarındaki azalma ise %50'ye yaklaştı. Aynı dönemde de Çin'in ABD'ye olan ihracatı %15 düştü. Yani, Doğu-Asya ülkelerinin Çin'e olan ihracatındaki düşüş, Çin'in ABD'ye olan ihracatındaki düşüşten 3 kat daha fazla olup, Doğu-Asya ülkelerinde yaşanan hızlı ihracat düşüşünün merkezinde Çin vardır.

Çin ekonomisinde de ihracatta ve imalat sanayiinde görülen çift haneli düşüşlerle birlikte mali teşviklerin yanı sıra parasal genişlemeye de gidilmekte bu bağlamda kamu bankaları kredileri, dış ticaretin finansmanının yanı sıra altyapı yatırımları, imalat sanayi ve iç talebi canlandırmak için konut sektörüne kanalize edilmektedir. 2009 yılının ilk iki ayındaki kredi artışı yaklaşık 400 milyar dolar. Artan kredi büyümesinin ekonomik görünümü bir miktar stabilize ettiği belirtilmektedir. 600 milyar dolar olarak açıklanan mali teşvik paketinin önemli bölümünün altyapı yatırımlarına gideceği bunun da demir-çelik gibi emtiaların görünümü açısından olumlu olacağı değerlendirilmektedir.

Çin, dünyayı kurtarabilir mi?

Tesviklerle 2009 yılında Çin'in %7 civarında büyümesi bekleniyor. Çin'in petrol dışı en büyük ithalat kalemleri ise elektronik, demir-çelik, makine teçhizat ve kontrol sistemleridir. İç pazar ağırlıklı demir-çelik dışında diğer kalemlerde ithalatın artması da global talebe bağlı. Dolayısıyla, Çin kendini kurtarabilir ama dünyayı değil.

Bir diğer büyük bölge ekonomisi ise Hindistan; 4. çeyrekte ihracat ve üretimde keskin düşüşler görülmesiyle politika faizleri %5'e düşürüldü. Faizdeki düşüşlerinin reel sektör üzerindeki etkisinin gecikmeli olarak görülmesi, ihracatın da 2008 sonundan %20 düşüşle 2009'da 131 milyar dolara gerilemesi bekleniyor.

Global resesyon Hindistan'ı tüm gelişmekte olan ülkeler gibi iki kanalla etkiliyor: ı) Dış ticaret: Özellikle Çin'e önemli ölçüde demir-çelik ihraç etmekte. ıı) Sermaye hareketlerindeki gerileme: Bu durum rupee üzerindeki baskıları artırmakta, kurumsal sektörde ise finansman ihtiyacının karşılanmasında sorunlar olması bekleniyor. Hindistan'ın 200 milyar doların üzerinde rezervi mevcut. Daha önceden başlatılmış emlak ve altyapı yatırımları mevcut ancak burada da sermaye girişleri azaldığı için finansman problemi var.

Görüşler kısa vadede bir toparlanma beklememekle birlikte Asya'nın 2001 yılı krizinde görüldüğü gibi ABD'den daha önce toparlanacağı yönünde. Buradaki önemli faktörün de kendi iç dinamiklerine bağlı olarak Asya bölgesi iç talebinin son yıllarda artması olarak değerlendirilmektedir.

Latin Amerika ülkeleri, Meksika hariç, Çin için önemli bir emtia tedarikçisi. Yapılan bazı çalışmalara göre, 2001-2006 yılları arasında Çin'deki %1'lik bir milli gelir büyümesi, Latin Amerika ihracatında %2.4'lük bir büyümeye yol açmış. Temelde emtia tedarikçisi olduğu için, özellikle ABD olmak üzere diğer pazarlar için, Latin Amerika doğrudan Çin'le rekabet etmemekte. Bölge için 2009 yılında beklenen büyüme oranı ortalamada %1'in altında olup, ABD ekonomisine birebir bağlı olan Meksika en fazla daralma gösterecek ülke olarak gösteriliyor.

Doğu-Avrupa'nın durumunun ise 1997-1998 Asya krizi ile üç yönden benzerlik gösterdiğini ileri süren görüşler mevcut.

ı) Ağırlıklı olarak banka kredileri yoluyla artan sermaye girişleri ile birlikte milli gelirin kompozisyonun net ihracattan yurtiçi harcamalara (iç talep) kayması ve cari işlemler açıklarının artması

ıı) Döviz kuru uyumsuzlukları: Hanehalkının döviz cinsinden(Euro, İsviçre Frangı) aldığı kredilerle borçluluğu yüksek.

ııı) Yüksek kırılganlık: Finansal kırılganlık; verilen kredilerin mevduatların çok üzerinde olması finansal kırılganlığın dış kırılganlığa diğer bir deyişle yurtdışı finansman ihtiyacına dönüşmesini getirdi.

Rusya, Dubai, Letonya, Ukrayna, Macaristan, İzlanda; krizin temelinde olan ülkeler. Yüksek rezervi ve cari işlemler fazlası olan Rusya'nın kredi temerrüt takasının (CDS) Türkiye'nin üzerinde olması kredi /mevduat oranına bağlanmakta. Kredi mevduat oranı Rusya'da %130, Macaristan'da %160, Türkiye'de ise %80. 2007 yılını 100 kabul ettiğimizde Türkiye'nin CDS'i 3 kat artarken, Rusya ve Macaristan'ın CDS'leri sırasıyla 17 ve 28 kat artış gösterdi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2016 Beklentiler 07 Ocak 2016