Çin, eğitimle gelecek

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com

Çinli yazılımcılar, matematik bilgisinde ve mantık kurmada Amerikalı yazılımcılardan daha başarılı. Program yazmada ise Amerikalılar halen üstünlüğü koruyor.

Bu iki satır bilgi çok şey söylüyor.

Bilişim adıyla kısalttığımız bilgi ve iletişim teknolojileri, buzdolabından kol saatine, beyin cerrahisinden uzay istasyonuna, tarımda sulamaya kadar her yerde, her yerde. Bu "heryerdelik," yazılımın gücüyle ve donanımın teknolojisiyle sağlanıyor. Ne ka başarılı yazılım, o ka başarılı işletim sistemi. Bkz: Apple ürünleri.

***

Kültürlerarası yetenekleri ölçmeye odaklı, Gild adlı bir Amerikan araştırma şirketi, 500 bine yakın Çinli ve Amerikalı yazılımcıya toplamı bir milyonu aşkın sınav uyguladı. Onların, yazılım "yazarken" matematiği nasıl kullandıklarına, yazılımın "mantığı"nı nasıl kurduklarına ve yazılım dediğimiz "bilgisayar programı yazma" işlemini nasıl yaptıklarına baktı.

Sonuç: Çinli yazılımcılar, matematiği doğru kullanmada ve mantığı doğru kurmada Amerikalı benzerlerinden %20 daha başarılı görülüyor.

Ancak, halen gözde olan programların (C, C#, C++, Java gibi) yazılımında Amerikalılar %19-24 daha başarılı görülüyor.

Bunun anlamı ne? Çin'de matematik ve ayrılmaz parçası mantık eğitimi daha güçlü ki, Çinliler böyle bir başarı gösterebiliyor. Ama ABD, bilgisayarın ve yazılımın–icat edilmediği, ama- geliştirildiği ve bir bilim dalınadönüştürüldüğü yer olarak halen parlıyor. Daha ne

kadar parlamaya devam edebilir?

***

q Çin'de matematik ve fen eğitiminde "bir şey" mi var ki böyle bir sonuç ortaya çıktı?

Evet, var... Ama "nasıl var?"a geçmeden şu bilgiye aç parantez:

OECD'nin düzenlediği PISA araştırması, 15 yaşındaki çocukların, matematik ve fen sorularını doğru anlayıp, yanıtı doğru oluşturma sürecini ölçüyor. Burada sadece bilgi değil, düşünme yetenekleri (eski dille: muhakeme) daha önemli. Bu nedenle, bizim gençliğin alıştığı "hangi kutucuğu işaretlesem?" seçenekleri geçerli değil.

PISA'ya Türkiye'deki 15 yaş gençliği de denek olarak katılıyor. 2010 Aralık ayında açıklanan 2009 PISA Araştırması'nda matematik sorularını kavrama ve bunlara, "doğru" muhakeme yürüterek yanıt vermede en yüksek puan Çin-Şanghay: 600. ABD: 487. (Türkiye'nin puanı 445).

Fen sorularını kavrama ve bunlara "doğru" muhakeme yürüterek yanıt vermede en yüksek puan yine ÇinŞanghay: 575. ABD: 502. (Türkiye'nin puanı 454).

İşin bir de matematik-fen'den öte, "okuduğunu anlama" ölçümü var. Her ne kadar Gild araştırmasında buna bakılmamış ama, yeri geldi, bir de buradaki duruma bakalım:

Okuduğunu anlamada Çin-Şanghay 556 puanla yine birinci. ABD 500 puanla daha aşağılarda. Türkiye 464 puanla Litvanya ve Dubai arasında. Öğrencilerimiz, "bilginin açıkça belirtilmediği metnin, sınırlı bölümünü" anlayabiliyor.

Acı ama gerçek.

***

2006 PISA'sında Türkiye'nin, yine gerilerde olduğu anlaşıldığında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik şöyle demişti: "Zaten başka bir sonuç beklemiyorduk. Eğer Türkiye, bulunduğu yeri korursa, biz onu da bir gelişme olarak kabul ediyoruz."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019