Çin büyümesine bir de böyle bakın

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Uzun hatta çok uzun denilebilecek bir süredir Çin’de yavaşlamanın kaçınılmaz olduğunu ve büyümesinin yüzde 4 seviyelerine kadar gerileyeceğini paylaşıyorum. 2018’in 4. çeyreğinde büyüme yüzde 6.4 olarak açıklandı. Ancak bu resmi rakam ve gerçek çoktan yüzde 4 seviyesi olabilir. Çin üzerine dinlediğimiz yorumlar ve okuduğumuz raporların büyük kısmı resmi rakamlar baz alınarak yapıldığı için pek doğru sayılmaz. Analist Derek Scissors’un analizlerinden ufak bir kısmını paylaşarak neden büyüme verisinin çelişkiler içerdiğini anlatmaya çalışacağım. NBS (ulusal istatistik bürosu) geçen yıl telekom ekipman satışlarında yaklaşık yüzde 7.1 artış olduğunu açıkladı. Enformasyon ve İletişim Teknolojisi akademisi ise cep telefonu satışlarında yüzde 15 düşüş olduğunu paylaştı. Apple’ın açıklaması da bir sağlama olarak görülebilir. NBS’nin diğer bir açıklamasında ise kişi başına harcanabilir gelir 28,228 yuan olarak yazılmış. 2018 yılında nominal gelir artışında detaylara baktığımızda şehirlerde yüzde 7.8, kırsal alana yüzde 8.8 ve göçmenlerde (iç göç) yüzde 6.8 olarak görülüyor. Toplamda ise ortalama yüzde 8.7'lik bir artış var. Bu rakama ancak kırsal nüfusun diğer iki bölümün toplamından birkaç kat fazla ise ulaşılabilir. Oysa şehirlerde nüfus toplamın 3/5 olarak görülüyor. Büyüme yavaşlarken benzer bir çelişki elektrik ve demir yolu ile taşınan yük miktarında da görülüyor. Elektrik kullanımı yüzde 8.5 artarken yük hacmi de yüzde 9.1 artmış. Elektrik kullanımı azaldığında da verimliliğin arttığı iddia ediliyor. Kısacası Çin rakamları detaylı inceleyen ufak bir grup hariç büyük çoğunluk için pek de iyi anlaşılan ekonomik dinamiklere sahip değil.

İki yıl sonra Çin Komünist Partisi 100'üncü yılını kutluyor olacak. SSCB’nin başına gelenleri hatırlayan ve iyi analiz eden Çin’in büyük bir yavaşlamayı kabul edeceğini beklemek saflık olur. Bu nedenle 2018 sonunda alınan önlemlere ek önlemler 2019 yılında devreye girecektir. Ancak ekonomide oluşan dengesizlikler o kadar büyük ki önlemler paketi ile bu dengesizliklerin düzelmesi söz konusu olamaz. Hatta daha da büyümesi söz konusu olacaktır. Ticaret savaşı ise bu sorunların kaynağı değil, sadece bir bölümü. Konunun çözülmesi durumunda bile ana trend değişmeyecektir.

Öte yandan hafta içinde Fransa ve Almanya’dan gelen PMI verileri en büyük ticaret partnerimizde yavaşlamanın devam ettiğini gösteriyor. Sosyal olaylar (Fransa) veya sektörel kaygılar (otomotiv-Almanya) aylık bazda negatif etkiler yaratmış olabilir ancak 2018 boyunca gerileyen endekslerden bahsediyoruz. Bu yazı kaleme alındığı sırada ECB kararını açıklamamıştı. Ancak her hâlükârda beklentim ECB’nin Fed’den çok daha zor durumda olduğu ve 2019 yılı içinde faiz artırmayacağı yönünde. ABD’de yaşanan siyasi gelişmeler nedeni ile henüz Euro paritesinde net bir gerileme söz konusu değil ve hatta ara yükselişler bile yaşanabilir. Ancak mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonucu Euro Bölgesi'nin kaba bir şekilde dürtülerek uyandırılmasına vesile olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019