Çin, ABD, Brexit
Yıldız savaşları filmlerini merakla seyrederken, önümüze yıldız savaşlarını aratmayacağını düşündüren, ABD-Çin ticaret anlaşmazlığı (Ticaret Savaşları) çıkmaya başladı.
Çıktı, çıkıyor, acaba çıkmama olasılığı var mı derken, bu ticaret savaşlarının engellenmesi veya olası hasarların en aza indirgenebilmesi için yapılan ABD-Çin ticaret görüşmelerinin 11’inci turu ertesinde durduğunu ve anlaşmaya varılamaması gibi bir sonucun ortaya çıktığını haber aldık.
Burada durup düşündüğümüzde bu olayların, dünya ticareti için “Züccaciye dükkanına girmiş fil” gibi mi etki yapacağı yoksa kendi yararımıza kullanma olasılığı olabilir mi diye fikirler ortaya çıkıyor.
Bir de Brexit var orada, unuttunuz mu?
Hele bir unutun bakın, sonra sonuçları başımıza ne çoraplar örer?
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkması, AB içerisindeki en büyük ikinci ticaret ortağımız ile olan ticaretimizi ciddi boyutta etkilemesi kaçınılmaz olacak. Çünkü İngiltere ile olan ticaretimiz, AB ile mevcut Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde yapılıyor.
Ayrıca ve belki de en önemli bir nokta, İngiltere ile olan ticaretimizde sürekli dış ticaret fazlası veriyor olmamız. Dış ticaret açığının sürekli bir rahatsızlık unsuru olduğu ülkemizde, böylesine fazla veren bir ticaret yaptığımız ülkede olacak değişikliklerin bizim açımızdan önemi ihmal edilemez.
Tamamen ihmal edildiğini söylemek haksızlık olur.
Brexit olayına yeteri kadar ince detayda yaklaşıldığını ve olası sonuçların olması gerektiği kadar incelenerek gerekli planlamaların yapıldığını daha fazla duymak ve görmek gerekir diye düşünüyorum.
2018 yılı itibariyle onbir Milyar ABD Doları ihracatımız olan bir ülkede olan ekonomik değişiklikleri izlemek için Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) sadece bu konuya odaklanan bir komite kurarak üyelerini sürekli bilgilendirmesi gerekir derim.
Gelelim Çin-ABD ticaret savaşlarına…
Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya ABD’ye yaptıkları ziyaret sonrasında umutlu konuşmuş. “ABD’nin Çin’e uyguladığı ilave vergiler sonrasında Türk doğaltaşının ABD pazarında daha çok talep görmeye başladı. ABD Başkanı Trump’ın, Çin’e yüzde 10 olarak uygulanan ilave vergilerin önümüzdeki dönemde yüzde 25’e çıkarılacağını açıklaması Türk doğaltaş sektörümüz açısından daha büyük fırsatlar yaratacaktır, amacımız orta vadede 1 milyar dolar ihracat yapmak” diyerek, olumlu bir beklenti sergiledi.
Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan, ABD ile dış ticaret hacmimizin 20.7 milyar ABD Doları olduğunu ve bunu 75 milyar ABD Doları’na çıkartmak üzere görüşmeler yapıldığını bildirmiş. Bu ciroya erişmek için, havacılık ve savunma, otomotiv, çelik, mücevher, giyim, halı, makine ve parçaları, zeytinyağı, seramik, mermer, çimento gibi sektörlerin üzerine gidileceğini söylemiş. Türkiye ihracatında, yüksek teknoloji ürünlerinin ne kadar yer aldığını düşünürsek, havacılık ve savunma sektörlerinin bu düşüncede ne kadar yer tutabileceğini de rahatlıkla görebiliriz.
Diğer sektörlerle de bu ciroya erişmek ne kadar mümkün olabilir acaba?
Dileriz ve isteriz olur amma pek de kolay ve kısa vadede olacak gibi görünmüyor.
Bu çerçeveden olmak üzere, ABD-Çin ticaret savaşından etkilenerek, Çin’in ABD’ye ihracatının azalacağı ürünlerden, bizim bu ürünler arasından hangilerini hızla ihraç edebileceğimizin çalışması yapılıyor mu acaba?
Biraz fırsatçılık gibi görünse de yapmak gerek diye düşünürüm…