Çile çekmek istiyorsan lojistikçi olacaksın

Başlıkta yer alan sözün esası “Çile çekmek istiyorsan kamyon şoförü olacaksın” şeklinde ve babası tarafından UND başkanı Çetin Nuhoğlu’na söylenmiş. Şimdi taşımacılığın şekli değiştiği ve yelpazesi genişleyerek, araçları çeşitlendiği ve artık adı lojistik denilen bir sektör ortaya çıktığı, dertlerinin de sürekli olarak yeni olaylarla gündemde olduğu için, başlıkta “kamyoncu” yerine “lojistikçi” deyimine yer verdim.

Lojistikçilerin son sorunları, Suriye hattı üzerinden 100  bin tırla körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan’a ihraç malı taşınırken, Suriye yolu olaylar nedeniyle kapanınca, Suudi Arabistan’a 40 bin TIR seferi, 10 bin araçla Mısır’a Ro-Ro seferiyle ile yapılarak bu  yeni yol kullanılmaya başlanmıştı. Üç yıllık anlaşma ile 2012 yılında başlayan bu Ro-Ro taşımacılığının süresi  22 Nisan’da doluyor. Mısır’ın bu anlaşmayı uzatmayarak kendi limanları üzerinden Ro-Ro ile Tır taşımacılığımıza  o tarihten sonra izin vermeyeceğini söyleyince, sorun çözülüp süre uzatılamazsa,  Suudi Arabistan’a ihracat ancak, daha zor ve daha pahalı yeni yollardan yapılabilecek,

UND İcra Kurulu başkanı Fatih Şener’den “Son yıllarda çektikleri sorunları sıralamasını” istedim. “İhracatla büyüyeceğim diyen devletin gümrük kapılarında kuyruk var” diye başladı ve sorunları kapılara ve bölgelere göre sıraladı:

■Son 15 günde TIR’lar Kapıkule’de 2, Gürbulak’ta 6 günde çıkış yapabiliyor. Kapıkule’de park imkanı olmadığı için şoförler 16 kilometrelik  kuyrukta adım adım ilerleyebiliyor.  Şoförler bu sürede  kuyrukta sürekli TIR’larının içinde kalmak zorunda kalıyorlar. Bir başka dertleri de Avrupa’ya kaçak gitmek isteyen Suriyeli kaçak göçmenlerin, Tır’ların brandalarını kesip içlerine saklanmak istemeleri. Sabah bir TIR’da yakalanan kaçak, öğleden sonra serbest kalıp, bir başka TIR’a kaçak girmek istiyor.

■1970 yılında Avrupa Ortaklık Konseyi’nin “Malların serbest dolaşımı” kararına rağmen ülkelerin TIR Geçiş belge sayılarını kısmaları  ve şoförlere kısıtlı süreli vize  engelleri ile  malların serbest dolaşımı engelleniyor.. Avusturya çevre sorunu olmasa da TIR’ların kendi ülkelerinde karayolu geçişini yasaklıyor. TIR’ların trenle geçişini istiyor. İtalya’da gemi ile ülkesine gelen TIR’lara sorun çıkarıp İtalya’dan karayoluyla geçemezsiniz diye sürekli sorun çıkarıyor.

■Rusya 36 bin geçiş belgesinin dörtte birini verip, gerisine benim ihtiyacım var diyor. Ama kendisi kullanmayıp, Moldova ve Bulgar  Tırlarına taşıma yaptırıyor.   

■İran Deli Dumrul misali vergiler ve akaryakıt sorunları yarattı. Sorun üstüne sorun çıkarıp uğraştırdı.

■İran yerine kuzeyden Asya’ya Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden gitmek isteyenlerde, kayıt dışı ödemeler, hediye ve rüşvet talepleriyle karşılaşıyorlar.

■Suriye üzerinden Körfez ve Suudi Arabistan’a 100 bin Tır’lık bu  yolu kapanınca 55 Nakliye firması iki Ro-Ro gemisi alıp, İskenderun’dan Port-Said’e Ro-Ro seferleri yolu ile Suudi Arabistan’a ihracatı bu yolla başlatmışlardı. Bu kez Mısır’la yaşanan siyasi krize bağlı olarak üç yıllık süre sonrasında Mısır 22 Nisan’dan sonra Port Said üzerinden Ro-Ro seferiyle Suudi Arabistan’a ihracatı durduracağını açıkladı. Bir yandan sürenin uzatılmasına çalışılırken, bir yandan daha pahalı alternatif geçiş yolları aranıyor.

Görüldüğü gibi Çetin Nuhoğlu’nun babasının oğluna söylediği  “Çile çekmek istiyorsan kamyoncu ol” sözü zamanla değişen şekliyle bugünde “Çile çekmek istiyorsan lojistikçi ol” şeklinde sürüyor.

2023 yılında 500 milyar ihracat hedefimizin en önemli destekçi ayağı, yılda 4 milyar yatırımla buna destek verecek olan lojistikte, bizim dışımızdan kaynaklanan sorunlar bitmiyor. Devletin lojistikçilere destek verecek siyasal girişimlerde bulunmasının çok önemli olduğu görülüyor.