Çıkış stratejisinde sürpriz, tabii ki yok!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Para politikası çıkış stratejisi açıklanmadan yapılmaya başlanan değerlendirmelerde öyle bir hava hakimdi ki, duyan Merkez Bankası'nın piyasaları allak bullak edecek adımlar atacağını sanırdı. Strateji açıklandıktan sonra bu kez de

sanki Merkez Bankası bundan son anda vazgeçmiş gibi bir hava oluşturulma çabası içine girildi. Değerlendirmelerde, Merkez Bankası'nın, çıkış stratejisinde sürpriz yapmadığına dönük vurgular ön plandaydı. Adeta beklenen, Merkez Bankası'nın hiç umulmadık bir yerden "darbeyi indirmesi", piyasalardaki dengeleri bir anda değiştirmesiydi. Başka ülkeleri bir kenara bırakalım, bizim Merkez Bankamız ne zaman piyasa beklentilerinin çok ötesinde ve herkesi şaşkınlık içinde bırakan kararlar almıştı ki şimdi yine öyle bir adım atsın!

Merkez Bankası, piyasayı sarsacak sürprizleri sevmediğini ve bu tür sürprizlerden uzak durma ilkesiyle hareket ettiğini, zaten çıkış stratejisini girişinde vurguluyor:

"Son dönemde para politikaları açısından en fazla tartışılan konulardan biri küresel kriz sırasında alınan önlemleri geri alma ve para politikalarını normalleştirme operasyonlarını içeren çıkış stratejileridir. Nitekim, bir süredir Merkez Bankası'nın uygulayacağı çıkış stratejisi de kamuoyunda tartışılmaya başlanmıştır. Merkez Bankası, şeffaflığa ve öngörülebilirliğe verdiği önem çerçevesinde çıkış stratejisi genel çerçevesini uygulamaya başlamadan önce kamuoyunun bilgisine sunmaya karar vermiştir."

Merkez Bankası'nın açıkladığı çıkış stratejisinde teknik bir dizi detay var. Bu detayları haber sütunlarımızda ayrıntılı olarak okuyabilirsiniz. Para politikası çıkış stratejisinin önemi şurada; artık krizden çıkış umudu, eğilimi belirdi ki, bu tür adımlara gereksinim duyuluyor. Bunu gözden kaçırmamak durumundayız. Sanıyor musunuz ki, Merkez Bankası bu eğilimi görmemiş olsaydı çıkış stratejisi başlıklı bu metni kamuoyuyla paylaşırdı… Merkez Bankası, gelişmeleri olumlu bulmasa, benzer bir çalışmayı yapar, ama bünyesinde tutmayı tercih ederdi. Kaldı ki, dün yapılan açıklama da zaten bir-iki günlük bir hazırlığın ürünü olmaktan çok uzaktır, tahmin edileceği gibi Merkez Bankası bu strateji için belki de bu önlemlerin yürürlüğe konulduğu dönemden beri ne zaman geri alma operasyonuna girişeceğini de planlamıştır. Dolayısıyla, teknik detaylar ikincil derecede önem taşımaktadır. Merkez Bankası bir iyileşme görmüş ve buna uygun muhtemel önlemleri planladıktan sonra, artık bunları kamuoyuyla paylaşmak gerektiğine inanmıştır, önemli olan budur.

Çıkış stratejileri üzecek

Merkez Bankası'nın çıkış stratejisinde de vurgulandığı gibi kriz döneminde özellikle gelişmiş ülke merkez bankaları piyasalara olağanüstü düzeyde likidite sağladı. Bilançoların bozulması göze alındı, her türlü para politikası aracı kullanıldı. Mali destek programları sonucu bütçe açıkları da çok yüksek boyutlara ulaştı. Şimdiye dek görülmedik ölçüde gevşek para ve genişleyici mali politika uygulanmış olmasının da sınırına gelinmişe benziyor. Bu politikaları daha fazla sürdürmek zor. Çünkü bu durum, ekonomilerde yeni dengesizliklere yol açıyor; kontrolü giderek zorlaşan enflasyon riski büyüyor.

Bu gerçeği gören birçok merkez bankası çıkış stratejileri üstünde çalışmaya başladı. İşte bizdeki çalışma da bu çerçevede düşünülmeli. Ancak, önemli bir avantajımız olduğu da unutulmamalı. Hep vurguluyoruz, biz finans sistemi açısından 2001'de dayak yediğimiz için gereken dersi çıkardık. Bu sayede finans sistemimiz güçlüydü ve krizden neredeyse hiç etkilenmedi, Merkez Bankası da radikal önlemler alma gereği duymadı.

İşte şimdi bunun avantajıyla karşı karşıyayız. Çıkış stratejisinin dozu da küresel krizi finans sistemi yönüyle çok daha yoğun yaşayan ülkelere göre hafif olacak. Ama yine de, ne kadar kolay bir geçiş olursa olsun, bazı rahatlatıcı önlemler geri alınacak ve bu durum piyasalarda kısmen de olsa rahatsızlığa yol açacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar