Çıkış stratejilerinin zamanlaması

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Banu Eriş / Finansinvest Yatırım Danışmanlığı

Geçtiğimiz dönemde ekonomi ve finans piyasalarında yaşanan olumsuzlukların giderilmesi amacıyla küresel bazda önemli para ve mali politika kararları uygulandı. Finans piyasalarının stabilize olması ve ekonomilerin iyileşme sinyalleri vermesi sonrasında normal uygulamalara dönüşün yaşanacağı bir sürece giriyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde yüksek boyutlu teşvik ve harcama paketleri kademeli olarak geri çekilecek, likidite amaçlı operasyonlar azaltılacak, sonrasında ise merkez bankaları tarihi dip seviyelerindeki politika faiz oranlarında artırım sürecine başlayacaktır.

Bu süreç içinde zamanlama ve hız kritik önem taşıyor. "Çıkış stratejileri" olarak adlandırılan bu kararların olması gerekenden erken ve hızlı uygulanması halinde hem piyasalar, hem de ekonomi üzerinde ciddi olumsuz etkilerinin olacağı yönünde endişeler bulunuyor. Tam tersi şeklinde gecikmesi ise başta enflasyon artışı ve varlık değerlerinde aşırı yükseliş ile balon oluşumu nedeniyle risk teşkil ediyor. Merkez bankaları ve hükümetlerin şimdiye kadar sergiledikleri tutumlara baktığımızda, bu risklere karşı dikkatli olunacağını ve bu sürecin başarı ile atlatılacağını tahmin ediyoruz. Hata yapılmayacağı varsayımı altında, büyüme momentumunun sürdürülmesi ise piyasalar için en olumlu senaryo olarak karşımıza çıkıyor. Faiz indirim süreçleri büyük ölçüde geri kalırken, son dönemde faiz artırım beklentilerinin gündeme gelmeye başladı. Bazı ülkelerde daha erken artırımlar görülebilir, ancak kritik ekonomilere baktığımızda ABD'de temel ekonomik göstergeler toparlanma sinyalleri verse de henüz hızlı bir büyüme ve ısınan bir ekonomi öngörüsü oluşturmak için erken. Bu nedenle FED'in düşük faiz ortamını uzun süre devam ettirmesi, teşviklerin ise önceden açıklanan programa uygun şekilde ölçülü olarak geri çekilmesi piyasalar için önem taşıyor. Bu hafta yapılan FED toplantısında ekonomiye yönelik iyileşme sinyallerine karşılık "faizlerin uzun süre düşük tutulması" söyleminin korunması bu beklentiyi teyit ediyor. 

Önümüzdeki dönemde, piyasaların görünümü konusunda genel bir görüş oluşturmak için ABD ve Avrupa başta olmak üzere küresel bazda hükümetlerin ve merkez bankalarının tutumları yakından izlenmeye devam edilecek. Finansal kriz ve ekonomik daralmaya karşı küresel koordinasyon ile müdahale edilmişti. Büyümelere yönelirken de büyük ölçüde koordinasyonun korunacak, ancak ekonomilerin spesifik özellikleri nedeniyle kısmı farklılaşmalar görülebilecektir. Yatırımların bu bakış açısıyla yönlendirilmesi kazanımların korunması için kritik önem taşımaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017