Çiğ süt krizi, krema krizine dönüştü
Mevsimsel olarak üretiminin artması ile yılbaşından bu yana yaşanan çiğ süt krizi, devletin müdahalesi ile bu kez krema krizine dönüştü.
Çiğ süt fiyatının düşmesini önlemek amacıyla Et ve Süt Kurumu'nun müdahalesi ile üretici örgütleri tarafından piyasadan çekilen arz fazlası süt işlenerek süt tozuna dönüştürülüyor. Süt tozunu Et ve Süt Kurumu'na satan üretici örgütleri elde ettikleri kremayı satamayınca yeni bir kriz ortaya çıktı.
Süt krizi nasıl oldu da krema krizine dönüştü?
Öncelikle yaşanan süreci hatırlatalım. 2010 yılından itibaren plansız bir biçimde yapılan ithalat, süt sığırcılığına verilen destek ve sıfır faizli krediler çiğ süt üretimini artırdı. Ancak tüketim aynı oranda artırılamadığı için üretim fazlası oluştu. Mevsimsel olarak üretimin arttığı ocak-mayıs döneminde kriz yaşanacağı biliniyordu. Çiğ sütü alan sanayiciler ve mandıralar ellerinde yeterince süt tozu, süt ürünü stokları olduğunu belirterek bu dönemde çiğ süt alımını azalttı.
Sanayicilerin süt alımını azaltması ile, Ulusal Süt Konseyi tarafından Haziran 2014'ten bu yana litresi 1 lira 15 kuruş olarak sabit tutulan çiğ süt referans fiyatı 1 liranın altına düştü. Aynı süreçte kırmızı et fiyatı ise yükselme trendindeydi. Süt ucuz,et pahallı olunca üretici yüksek maliyet nedeniyle zarar etmeye başladı. Zarardan kurtulmak için süt inekleri kesilmeye başlandı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in göreve yeni başladığı günlere denk gelen çiğ süt krizinin çözümü için sanayicilerle ve üretici temsilcileriyle bir dizi toplantı yapıldı.
Bu toplantılar sonucunda bakanlık sanayicilerle bir anlaşmaya vardı. Piyasadaki arz fazlası süt, sanayiciler tarafından litresi 1 lira 15 kuruştan alınıp süt tozuna dönüştürülecekti. Süt tozu üreten sanayiciye verilen ton başına 3 bin liralık süt tozu desteği 4 bin 500 liraya çıkarıldı.
Kriz tam çözüldü denilirken, bazı sanayiciler ve onlar adına piyasadan süt alan müteahhitler tarafından çiğ sütün litre fiyatı 70-80 kuruşa kadar düşürüldü. Bu oyun Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in sert tepkisine neden oldu. Bakan Çelik, süt sanayicilerini hedef alan sert açıklamalar yaptı. Kriz tam çözüldü derken daha da büyüdü.
Bunun üzerine sanayicileri karşısına alan Bakan Faruk Çelik'in talimatı ile Et ve Süt Kurumu ilk kez çiğ süt piyasasına müdahale kararı aldı. Buna göre, bölgesel bazda üretici örgütleri, kooperatifler,süt birlikleri kendi olanakları çerçevesinde üreticiden arz fazlası sütü alacak, süt tozuna çevirecek ve üretilen süt tozunu Et ve Süt Kurumu satın alacaktı.
Ege Bölgesi'nden başlanarak üretici örgütleri ile Et ve Süt Kurumu arasında bölgesel sözleşmeler imzalandı. Üretici örgütleri arz fazlası sütü piyasadan toplayarak süt tozuna dönüştürmeye başladı.Üretilen bu süt tozu Et ve Süt Kurumu tarafından satın alınıyor. Ancak süt tozu üretilirken elde edilen kremanın nasıl pazarlanacağı hesaplanmamıştı.
Üretici örgütlerinin süt tozu üretirken elde ettikleri krema satılamadığı için bu kez krema krizi çıktı. Edindiğimiz bilgiye göre, üretici örgütlerinin elinde yaklaşık 500 ton krema var. Krema sadece tereyağı üretiminde kullanılıyor. Üretici örgütlerinin bu kadar kremadan tereyağı üretecek ne tesisi nede altyapısı var. Kremayı ancak piyasada tereyağı üreticilerine ve bisküvi sektörüne satabilirler. Ayrıca,bu dönemde kremanın kilosu 12 liradan 10 liranın altına düştü.
Uygun koşullarda en fazla 6 ay stokta tutulabilen kremanın değerlendirilmesi için üretici örgütleri Bakanlığın kapısını çaldı. Bakan Faruk Çelik, Atatürk Orman Çiftliği'nin almasını istedi. Fakat, Atatürk Orman Çiftliği'nin krema ihtiyacı yıllık 30 ton. Üreticinin elindeki krema 500 tona yakın. Alın size yeni bir kriz.
Tereyağı ithal edilirken üretici kremayı satamıyor
Üretici örgütlerinin elinde yaklaşık 500 ton kremaya çözüm aranırken, Türkiye bir yandan da dışarıdan tereyağı ithal ediyor. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen tereyağı bisküvi sektöründe değerlendiriliyor.
Üreticinin talebi üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, tereyağı ithalatını azaltmak ve yerli krema kullanacak sanayicilere özel bir destek vermek için çalışma başlattı. Bu çalışmanın sonucuna göre krema krizine çözüm bulunması hedefleniyor.
Bu süreç yaşanırken üretici örgütlerinin bir bölümü krema krizi nedeniyle çiğ süt alımını durdurabilir. O zaman krizin en başına dönülecek. Toparlanan çiğ süt fiyatı yine düşecek ve inek kesimi yine artacak.
Nerede yanlış yapıldı?
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik bu göreve geldikten sonra krizi adeta kucağında buldu.İyi niyetle çözüm üretmeye çalıştı. Ancak, bu krizi çözecek kadroyu oluşturamadı. Yeni atadığı bürokratlar tarım ve hayvancılığı yeterince bilmiyor. Eskiler ise, "görevden alınır mıyım, benim durumum ne olacak" endişesi yaşıyor. Bu nedenle kararlar alınırken bir adım sonrası hesaplanmıyor. Çiğ süt alınırken kremanın ne olacağı hesaplanmalıydı.
Et ve Süt Kurumu'nun adı biliyorsunuz Et ve Balık Kurumu'ydu. Süt piyasasına müdahale etsin diye adı değiştirildi. Mehdi Eker döneminde adı değiştirildi, fakat yapısı değiştirilmedi. Buna uygun kadro oluşturulmadı.
Kaldı ki, Et ve Süt Kurumu piyasaya müdahale ederken kaynağı olmadığı için bugüne kadar üretici örgütlerine süt tozu parasını da ödemedi. Ödemelerin en erken 10-15 Mayıs'ta yapılması planlanıyor. Alacağı süt tozunu satıp satamayacağı ise henüz bilinmiyor. Orada da bir kriz çıkabilir.
Özetlersek, üretimden pazarlamaya kadar çiğ sütte bir kriz var. Arz fazlası sütün piyasadan çekilmesi gerekiyor. Bunu sanayiciye zorla aldıramazsınız. Sanayici para kazanmak için bu işi yapıyor. Satamayacağı bir ürünü almaz. Devlet, piyasaya müdahale ederek bu arz fazlası sütü piyasadan çekiyorsa sonuçlarını hesaplaması gerekir. Bir yandan 20 bin ton olduğu söylenen tereyağı ithalatı sürerken, içerideki 500 ton kremaya çözüm bulunamıyorsa daha çoook kriz yaşanır.