Çiftçilik raporundan umut çıktı

Mine ATAMAN
Mine ATAMAN Dünya israf atlası mine.ataman@dunya.com

Geçtiğimiz günlerde Muğla Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın öncülüğünde kurulan Muğ­la Planlama Ajansı’nın (MUPA) Denizli, Aydın ve Muğla illerini kapsayan, tarımın en önem­li hammaddesi olan çarpıcı verilerden oluşan “Çiftçi Raporu” yayınladı.

“Rezillik” Muğla Planlama Ajansı’nın çiftçiliği tek kelimeyle an­latır mısınız sorusuna çiftçilerin en fazla verdi­ği cevap oldu. Maliyetler, iklim değişikliği, aza­lan gelir sonucu tüyler ürperten cevaplar. Sil baştan yazılması gereken kırsal kalkınma hikâ­yesi. Gelişmiş ülkeler kendi kendine yetebilir­likten çok artık “kentlerin gıda kırılganlığını” ölçüyor, gerçekçi kırsal kalkınma stratejileri geliştiriyor. Metrikleme olmadan verilen des­teklerin etkinliği tartışmaya açık.

Tarımda kuşaklar arası geçiş nasıl sağlanacak

Çiftçilerin yüzde 75’i çocuklarının çiftçi ol­masını istemiyor. AB’nin “Tarım Vizyonu’nun mottosu olan “Kuşak Yenileme” gibi Türk ta­rımının da “nesiller arası geçişe” ihtiyacı var. Tarım Orman Bakanlığı’nın gençlere yönelik projeleri çok kıymetli. Tarımsal Örgütlerin, STK’ların da desteğiyle çok daha kapsayıcı, köklü reformlara ihtiyaç var. Tarımın ihtiyacı olan sayı binler değil, tarıma yüzbinlerce genç lazım. Gençleri çiftçilikle tanıştırmadan önce kırsalı, tarım ekosistemini yeniden tasarlamak şart, yoksa tüm destekler boşa gidecek. Türk­cell’in milyonlar harcayıp Tarkan’ı oynattığı “Yarının Köyleri” projesinde akıllı köyü gören var mı merak ediyorum.

2030’da 600 bin çiftçi kalacak

Araştırmanın en çarpıcı kısmı çiftçilerin yüzde 70’inin çocuklarının çiftçilik yapmadığı­nı söylemesi. Kentli çalışanlar erkenden emek­li olmak isterken çiftçilerin hayat boyu tarım yapmalarını bekliyoruz. 2035’de ÇKS’ye kayıt­lı 2,9 milyon çiftçinin yüzde 70’inin emekli ol­duğu senaryoda geriye kalacak 600 bin çiftçi ile Türkiye karnını doyurabilir mi ihracat yapabi­lir mi, geleceği besleyebilir mi? Tek iyi tarafı arazi büyüklüklerinin artacak olması.

Genç işsizler tarım yapmak istiyor ama çoban olmak istemiyor

Genç işsizler hem tarım yapmak istiyor hem de yüzde 75’inin “çiftçilik zor ve angarya” ola­rak nitelendirdikleri tarım işçiliğini yapmak istemiyor. Tarım işçisi bulabiliyor musunuz sorusuna çiftçilerin yüzde 75,6’sının cevabı “hayır.” Tıp Fakültesi’nin zor bölümlerini bile tercih etmeyen gençleri, zorluğu kanıtlanmış tarımda nasıl çalıştıracağız. Yüzde 72,3’ü ço­ban bulmada zorlandıklarını söylerken köyde­ki genç işsizlerin talip olmadığı aşikar. Genç­ler ahırda, tarlada, merada çalışmak istemiyor.

Dron kullanmak, traktör sürmek, sosyal med­yada ürünleri pazarlamak, tarımsal görüntüle­me araçlarını kullanarak, patronluk yapacakla­rı çiftlik istiyorlar. Türkiye’de 5 milyona yakın tarım işçisi var, binlerce çoban. Belki de deste­ği onlara vermek lazım. Asıl sorun gençleri çift­çi olmaları için motive etmede değil, gençlerin var olmak isteyecekleri teknolojiyle örülü bir tarım ekosistemi inşa etmeye yeter bütçemiz ve sabrımız var mı?

Politikalardan memnun değilim ama tarım yapmaya devam edeceğim

Tarım politikalarından memnun musunuz sorusuna verilen cevaplar oldukça manidar. 18-24 yaş arasındaki çiftçilerin yüzde 45,9’u, 65 yaş üstü çiftçilerin yüzde 68,2’si memnun değilim diyor. Kadınların yüzde 57’si, erkek­lerin yüzde 65’i hiç memnun değilim deme­sine rağmen yüzde 65’ının şartlar iyi olur­sa devam ederim cevabı aslında çiftçilerin devam etme rızalarının göstergesi. Gençle­rin, kadınların erkeklere, yaşlılara göre gö­rece daha memnun olması düşünmeye de­ğer. ÇKS’ye kayıtlılıkta yaşlı erkeklerin sayı­sının çok olması, hesapları erkeğin tutması, zorluklardan kadın ve gençlerin habersiz ol­duğunun işareti olabilir.

Gıda Birliği Endüstrisi Raporuna göre, “gençlerin üçte biri meyve ve sebzeleri sosyal medyada keşfediyor. Power Of Produce’ye gö­re “Y ve Z kuşağının en çok tercih ettiği ejder meyvesinin satışı sosyal medya reklamları sa­yesinde küresel anlamda 2024’te bir önceki yı­la göre, yüzde 22 arttı. Rapora göre, Z kuşağı fi­yatı, sürdürülebiliği önemsiyor, paketlenmiş ürünleri tercih ediyor. Y kuşağı rejeneratif tarı­mı önemserken, yaşlılar yerli üretimi destekli­yor. Rapora göre, genç nesiller nasıl üretildiği­ne odaklanırken, Boomerslar nerede yetiştiril­diğine bakıyor.

Ezcümle, Z kuşağının yediği içtiği, çiftçili­ğe bakışı bambaşka. Onlardan, klasik çiftçilik yapmalarını beklemek, gençleri pastoral çift­çilik masalına başrol yapmak boş bir hayalden öteye geçemez.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar