'Çiftçilerin eski alışkanlıklarını değiştirdik'
Yıldızlar Yatırım Holding çatısı altında bulunan 9 şirket, 3 bine yakın çalışanıyla ağaç sanayi, gübre sektörü, deniz taşımacılığı, liman işletmeciliği ve inşaat alanlarında faaliyet gösteriyor. Son olarak ise demir-çelik sektöründe yeni bir yatırıma start verdi.
Yani Holding, ağaç, toprak, tarım ve denizle yakından ilgileniyor; sanayinin birçok alanında faaliyet gösteriyor ve önemli bir insan kaynağına sahip. Dolayısıyla yarattığı sosyal ve çevresel etki oldukça önemli. Holdin de bu durumu sorgulamış ve "Stratejik araştırma ve Sürdürülebilirlik birimi" kurmuş.
Biz de Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Genel Sekreteri İlkay Ünal'a şirketin sürdürülebilirlik yaklaşımını ve sürdürülebilirlik biriminin çalışmalarını sorduk.
İlkay Ünal, "Dünyamızın ve insanlığın geleceği için elzem olan doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması için üretimden, ürünlerin pazarlanmasına, insan kaynaklarından lojistiğe kadar her alanda sürdürülebilir kalkınma ilkelerini benimsiyoruz. Yatırımlarımızı bugün için değil, yarın için; kendimiz için değil, çocuklarımız için, ülkemiz için gerçekleştiriyoruz" diyor. Yıldızlar Yatırım Holding, Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) üyesi. Holding'in gönüllü sürdürülebilirlik ekipleri var. Bu ekipler: çevresel sermaye, sosyal sermaye, finansal sermaye ve kapasite geliştirme alanlarında çalışıyor. Holding, SKD'nin "Duyarlı Ol" (DO!) projesinin enerji tasarrufu sağlayacak uygulamalarını hayata geçirmiş. İlkay Ünal, "DO! Projesi ile iş yerlerinde elektrikten suya, yakıttan kağıda kaynak tasarrufu sağlanması amaçlanıyor" diyor.
Holding bu kapsamda Yıldız Entegre bünyesinde "Atık Su Geri Kazanımı" projesini hayata geçirmiş. Bu sayede sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi sağlamayı ve çevre kirliliğinini kaynağında önlemeyi hedefliyor. Proje sayesinde yüzde 100 sürdürülebilir atık su geri kazanımı sağlanmış. Bu arada, ham madde ihtiyaçları endüstriyel kullanım için üretilen ağaçlardan karşılanıyor. Her yıl 20 bin fidan dikimi gerçekleştiriliyor.
Tarımda sürdürülebilirlik şart
Holding bünyesi altında bulunan İstanbul Gıda Sanayi (IGSAŞ)'da da tarım sektörüne yönelik tasarruf ve sürdürülebilirlik projeleri yürütülüyor. İlkay Ünal bu projeleri şöyle anlatıyor: "Özellikle su tüketimini azaltan, doğru gübreleme metotlarını içeren ve enerji tasarrufu sağlayan aksiyonlarımız mevcut. Bu konuda yaptığımız çalışmalar, Türkiye'de kullanılan 113 milyar metreküp suyun yüzde 70'inin tarımda kullanıldığını gösteriyor. Türkiye'de sulamada sadece yüzde 5 damlama sulama kullanıldığını biliyoruz. Bu oranın yüzde 20'ye çıkması halinde, Atatürk Barajı'nın 1 yılda ürettiği enerjiye eşit tasarruf edilebileceğini hesaplıyoruz. Tüm bu rakamlar, bize hem tarım alanlarında ciddi bir azalma olduğunu hem de elde edilen ürün miktarlarında ve kalitesinde bir durgunluk olduğunu gösteriyor. Çiftçilerimiz ve ülkemiz ancak ‘sürdürülebilir tarım' metotlarıyla başarıya ulaşılabilir."
Tarladan Sofraya projesi ile çiftçi doğru uygulamayı seçti
Hikayenin devamını İlkay Ünal'dan dinleyelim: "Önder çiftçilerden işledikleri toprağın minimum 30 dönümlük toprağını şirketimize vermelerini istedik. Bu toprakta, o sene kendisi ne ekerse aynı ürünü ekeceğimizi, tüm masrafın şirketimize ait olacağını, kendisinin elde ettiği üründen daha az ürün elde edilmesi halinde ise ürün bedelinin fazlasıyla kendisine ödeneceğini beyan ettik. Ve anlaştık. Önder çiftçilerden aldığımız tarlalarda önce toprak, su analizlerimizi yaptık. Analiz sonuçlarına göre toprağın ve ürünün gerçekten ihtiyacı olan gübreleme, sulama programını çıkardık. Tüm tarlalara ‘damlama sulama' sistemini kurduk. Her aşamaya önder çiftçi ve yöre çiftçisinin katılımını sağladık. Biz tarlamızı modern tarım teknikleriyle işlerken, ekerken, sularken, ilaçlarken; çiftçimiz kendi bildiği yöntemlerle toprağını işlemeyi sürdürdü. Hasat zamanı geldiğinde ise büyük bir Tarla Günü düzenlendi. Önce önder çiftçimizin kendi ektiği tarlası biçildi, elde edilen ürünün miktarına ve kalitesine bakıldı, dönüm başına yaptığı su, enerji, gübre, ilaç, işçilik giderleri çıkarıldı. Aynı işlemler şirketimizin işlediği tarla için yapıldı ve karşılaştırıldı. Sonuç olarak; yüzde 45'e varan su tasarrufu sağladık; yüzde 35 oranında daha az gübre kullandık; yüzde 50 oranında daha az ilaç kullandık; yüzde 40'a varan enerji tasarrufu elde ettik; yüzde 70 daha az işçilik harcadık; dönüm başına yüzde 40 daha fazla ürün aldık; elde edilen ürünlerin kalitesi ve taşıdıkları protein açısından da yüze 30 artış elde ettik. Projemizin adını 'Tarladan Sofraya' koyduk. Uygulama yaptığımız tarlalarda, geçmiş alışkanlıklarının ve tekniklerinin doğru olmadığını tatbiki olarak gören çiftçi doğru uygulamayı seçti. Şimdi bu tarla sahipleri ve çevresindeki diğer çiftçiler, toprak ve su analizini yaptırıyor, damlama sulama uyguluyor, toprağa ve suya zararlı olan daha az ilaç kullanıyor, hem maliyetini azaltıyor hem de daha fazla verim ve kalite elde edip geliri artıyor."
Önder çiftçi ne yaparsa o!
Yıldızlar Yatırım Holding, çiftçilerin eski alışkanlarından vazgeçmeleri ve sürdürülebilir tarıma yönelmeleri için oldukça etkili bir çalışma gerçekleştirmiş. "Çiftçilerimiz, ne yaparsanız yapın, ne bilgi verirseniz verin; ilçesindeki en büyük toprağı işleyen ‘önder çiftçi' ne yaparsa aynısını yapıyor, onun sözünden ve uygulamalarından dışarı çıkmıyor" diyen İlkay Ünal, önder çiftçilerin büyük çoğunluğunun da toprak analizi bile yapmadan babadan dededen öğrendikleri bilgilerle toprağını işlediklerini ifade ediyor. Bu durumu değerlendiren Yıldızlar Holding, önder çiftçileri temel alan bir proje geliştirmiş. 10 ayrı ilde, mısır, buğday, ayçiçeği ve pancar olmak üzere dört ana ürünü işleyen önder çiftçileri bulmuş ve onlardan işledikleri toprağın çok küçük bir bölümünü istemiş.