Çift haneli gecelik faizlere elveda!

Tuğrul BELLİ
Tuğrul BELLİ GÜNDEM tugrulbelli@gmail.com

Merkez Bankası dün yayınladığı senenin 3. enflasyon raporunda politika faizlerinin seyri konusunda ilk defa bu kadar net ve açık mesajlar verdi. Öyle ki raporun son cümlesi "Krizden çıkışla birlikte mali disiplinin kademeli ve güçlü bir şekilde yeniden tesis edileceği varsayımı altında, kısa vadeli faizlerin üç yıllık tahmin ufku boyunca tek haneli seviyelerde kalabileceği öngörülmektedir." şeklinde. Aslında bu cümleyi yeni bir küresel kriz oluşmaması durumunda, bir daha tarih boyunca Merkez Bankası politika faizlerinin çift haneli rakamlara çıkmayacağı şeklinde yorumlamamız lazım çünkü normal şartlarda 2012 sonrasında da enflasyon oranlarında %4'ün altında kalmamız beklenmeli. (Tabii, ABD'nin aşırı genişleyen para arzını geri çekemeyeceğini, borçlarını yüksek enflasyona yedirmek zorunda kalacağını ve bu durumun da global bir enflasyona yol açacağını öngören komplo teorilerine itibar etmez isek.)

Açıkçası, MB böyle net bir pozisyon alarak Hazine'ye önemli bir destek vermiş bulunuyor. Özellikle, faizin seyri ile birlikte 2010 ve 2011 için ortaya koyduğu enflasyon öngörüleri (sırasıyla %5.3 ve %4.9) doğrultusunda iktisadi birimlerin orta vadeli sözleşmelerinde ve planlamalarında bu düzeyleri referans olarak almasını istemesi, iç borçlanma koşullarını doğrudan destekler niteliktedir. Ancak, Hükümetin de mutlak surette Merkez'in bu jestine İMF destekli bir mali programla sahip çıkması gerekiyor. Aksi takdirde, hem MB'nin itibarı onarılmaz bir şekilde darbe alacak, hem de finansal piyasalar bir süre sonra ciddi bir belirsizliğin içine sürükleneceklerdir.

Tabii, Merkez'i faiz indirimi konusunda bu kadar "bullish" yapan çeşitli etmenlerin varlığını göz ardı edemeyiz. Öncelikle, önceki rapora göre MB'nin büyüme beklentileri oldukça gerilemiş vaziyette. Özellikle ana ticaret partnerimiz olan AB'deki toparlanmanın beklenenden daha geç gerçekleşeceği yönündeki tahminlerle birlikte Türkiye'nin ekonomik daralmasının da beklenenden daha derin olması söz konusu. Öyle ki, geçen raporda yıllık çıktı açıkları 2009-2011 seneleri için sırasıyla takriben %7.2, %4.4 ve %2.4 olarak öngörülürken, bu raporda açıklar %8.4, %5.6 ve %1.4'e revize edilmiş vaziyette. Yani, ilk iki sene daha yüksek bir çıktı açığı, son sene ise göreceli daha düşük bir çıktı açığı tahmin edilmekte.

Faiz indirimleri konusunda diğer bir etmen de, her ne kadar MB çok itiraf etmese de, parasal aktarım mekanizmasının beklenenden daha yavaş hareket etmesidir. (Tabii, hiç bir Merkez Bankası ana politika silahının yeteri kadar etkili olmadığını beyan etmek istemez.) Sunumda yer alan grafikte 2008'in son çeyreğinde piyasalarda yaşanan geçici sıkışma dikkate alınmadığı takdirde, ticari faizlerin 2006 ortasından beri %18 civarında seyrettiği görülmektedir. Merkez'in 850 baz puanlık indirim gerçekleştirdiği son 8 ayda ise ticari faizler sadece 500 baz puan gerilemiştir. Konut, taşıt ve diğer tüketici kredilerinde ise faizler, gecelik faizler o tarihe göre %7.5 aşağıda olmasına rağmen, halen 2007 sonunun üzerindedir. Açıkçası, MB'nin bu olumsuz gelişmenin nedeni olarak "küresel finans sisteminin iyileşmesinin ve ekonominin potansiyel üretim düzeyine ulaşmasının uzunca bir süre alacağı algılamasının devam etmesi" şeklindeki açıklaması özellikle tüketici kredileri nezdinde yetersiz kalmaktadır.

Bugün için MB'nin faiz politikasını destekleyen bir başka gelişme de son dönemde kurlarda yaşanmakta olan gerileme. Ancak, tabii, bunun daha çok mevsimsel (Yaz mevsiminde döviz girişlerinin artması) ve konjonktürel (aşırı bollaşmış olan küresel likiditenin carry-trade imkanlarının da canlanmasıyla kısmen gelişmekte olan piyasalara akması) bir olgu olduğunu hatırlamakta fayda var.

Son olarak, Merkez Bankası'nın "küresel toparlanmanın gecikmesi" gibi olumsuz, veya "gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının iyice güçlenmesi" gibi olumlu senaryolarda dahi önümüzdeki dönemde yapmayı zaten neredeyse taahüt ettiği faiz indirimlerinin üzerine ikincil bir faiz indirimi sürecine gideceğini ifade ettiğini de belirtmek gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dar bir koridor! 10 Ekim 2019
IMF 4. Madde bildirisi 26 Eylül 2019