Çiçekten, böcekten bir yazı

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Bugün çiçekten, böcekten konuşacağız... Ama size bahçemi, yaseminlerin, hanımellerinin, petunyaların dayanılmaz kokularını anlatmayacağım... Gökçeada'dan getirdiğim üç ayrı renkteki sakızsardunyalarının (mikroklimadan ayrılınca) ne yazık ki tek renk açtıklarını; son merakımın dikeceğim iki Isparta gülünün kokuları olduğunu, çiçeklerinden yapacağım reçelleri yazmayacağım... Çileğimin bütün sıcaklara rağmen çiçek açmayı sürdürdüğünü, her sabah nefis meyvalarından yediğimi söylemeyeceğim... Limonun üzerinde üç nesilin birlikte yaşadığını seyretmenin mutluluğunu yansıtmayacağım...

Çiçekten, böcekten konuşalım derken bu kez havadan sudan laflayacağımızı da düşünmeyin...

Bir kıskançlık olayından söz edeceğim!

Hem de ne kıskançlık!

Zarar veren değil, daha güzelleşmeye, mükemmeleşmeye doğru olan...

Tekfen Holding Kurucu Ortağı A. Nihat Gökyiğit'in konuklarıydık geçtiğimiz günlerde... Yaptığı kısa konuşmasına bu verimli kıskançlığı dillendirerek başladı... Her bir çiçek, sanki diğerini kıskanırcasına daha güzel, daha görkemli olmaya çalışıyordu... İşte bu çiçekleri doğal ortamlarındaki görüntüleriyle seyredebilmek için bir araya gelmiştik. "İzleyeceğiniz belgesel, vatan topraklarında yeşeren doğal hazinemiz hakkında ilgi uyandırmayı ve el değmemiş bölgelerinin bitki örtüsü zenginliğinin olağanüstü bir kaydı olarak yeni nesilleri bilinçlendirmeyi hedefliyor" diye devam edecekti Gökyiğit... Konuşmasının ardından salon kararacak, Tekfen Vakfı'nın "Türkiye'nin Eşsiz Çiçekleri" belgeselinin tadımlık özeti başlayacaktı...

Feriye Lokantası'ndaydık... Akşamın indiği Boğaz'ı birer resim gibi yansıtan pencerelerinin perdeleri örtülmüştü, ama biz dışarıda denizin olanca görkemiyle aktığını hissediyorduk... Belgesel, deneyimli belgeselci ve doğa fotoğrafçısı Fatih Orbay'ın tanıtım konuşmasıyla açılıyor ve ardından, görsel şölen başlıyordu...

Orbay ve ekibi, ülkemizin altı farklı botanik bölgesinde 150 bin kilometre yol katederek Tekfen Vakfı'nca kitaplaştırılan "Anadolu'nun Çiçekleri" projesini, onların doğal ortamlarında çekilen hareketli görüntüleriyle tamamlamıştı...

Doğal değerler açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Türkiye'de on bin çeşit çiçek ve bunlar arasında çok sayıda endemik tür yetişiyordu... Üç blueray diskten oluşan çalışma, üç buçuk yıllık bir çabanın ürünüydü... Türkçe ve İngilizce seslendirilen belgeselin biz 50 dakikalık bir özetini izledik o akşam...

Çiçeklerin makro çekimleri, yetiştikleri yörenin genel görüntüleri ve oralara özgü türü az bulunan hayvanların çekimleriyle süslenmişti...

Yüzlerce çiçeği beyazperdede peşpeşe seyrederken hiç sıkılmadım, ancak, belki de edebiyata meraklı yönüm depreştiğinden biraz da öykülerinden söz edilemez miydi? diye düşündüm... Ve gece boyunca aynı masayı paylaştığımız Fatih Orbay'a hemen sordum, doğal olarak beklediğim yanıt geldi: Zaman problemi... O kadar çiçeğin bir de öyküleri yer alsaydı!..

Fatih Orbay'la sohbetimizde öğrendiklerimden birisi, ülkemizde yetişen onlarca endimik bitkinin Latince isimlerinin Türkçe karşılıklarının olmadığıydı... Bunların bir kısmına (belgeselde sunabilmek için) zorunlu olarak Orbay isimler önermişti... Belki de önümüzdeki yıllarda bu bitkiler botanik literatürüne onun önerdiği adlarla geçecekti...

"Türkiye'nin Eşsiz Çiçekleri" belgeselinin disc'leri bekliyordu bizi Feriye'nin çıkışında... Full HD 1080P CD'ler, sanıyorum, önümüzdeki günlerde  satışa da sunulacak... Ama, "siz çok şanslıydınız bu ziyafete konuk olabildiniz, ben de hemen izlemek istiyorum" diyenler için bir fırsat var... Belgesel, Digitürk Kanal 318'de yeni yayına geçecek olan İz TV HD Kanalı'nda 16 Temmuz'dan itibaren gösterilmeye başlanacak...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar