Churchill’den Zelenski’ye, Roosevelt’ten Trump’a
2. Dünya Savaşı’nın henüz ilk günlerinde İngiltere savaşa dahil oldu. İngiltere Başbakanı Churchill savaş boyunca, askeri üniformayı bir sembol olarak gördü ve bu sembolü sık sık kullanmayı tercih etti. Churchill, o zamanki ülke liderleri ve ABD Başkanı Roosevelt ile yüz yüze görüşmelerine askeri kıyafetlerini giyinmiş bir şekilde katıldı.
Daha yakın bir tarih olan 2022 yılında ise Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleşen yıkıcı savaş başladı. Bu süreç başladıktan sonra Ukrayna Başkanı Zelenski, savaşta olduklarını tüm dünyaya vurgulamak için askeri kıyafet tercih etmeye başladı. Bu tercih ile akıllara Churchill geldi ve Zelenski böylece, Hitler’in saldırganlığını anımsatma ve Batıya sinyal verme fırsatı buldu. Zelenski’nin Churchill’den farkı ise bu kıyafetleri tam zamanlı olarak tercih etmesi oldu.
2. Dünya Savaşı sırasında Churchill’in kıyafet tercihine bilinen bir reaksiyon bulunmuyor. Ne Roosevelt’ten ne de diğer ülkelerden aleyhte çıkışlar olduğuna dair elimizde veri yok. Öte yandan Zelenski, kıyafeti üzerinden başlatılan diplomasi dışı bir tutuma maruz kaldı.
Batılı ülkeler belirleyici oldu
28 Şubat tarihinde Beyaz Saray’da yapılan görüşmede; ABD Başkanı, Başkan Yardımcısı ve hatta basın mensupları Zelenski ile tartışmaya girdiler. Zelenski bu görüşmeye topraklarının üçte birinin kaybına ve madenlerini ABD’nin işletmesine razı olarak gitmişti ancak buna rağmen refüze edildi.
Anlaşılan o ki ne Ukrayna bir İngiltere, ne Zelenskiy bir Churchill, ne Rusya bir Almanya, ne Putin bir Hitler, ne de Trump bir Roosevelt. Zaman, aktörler, şartlar farklı, Zelenskiy’nin Churchill’i referans etme isteği o yüzden başarılı olamadı.
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasında ise batılı ülkeler belirleyici oldu. Ukrayna yönetimi, İstanbul’da barış masasına oturdu ve Rusya ile orta yol bulundu; ancak Batı, gerekli mali ve askeri teçhizat desteği sağlayarak Ukrayna’nın savaşa devam etmesini istedi. Savaşın sonunda, iki tarafın da kayıpları arttı, beşeri sermayeleri göz göre göre eridi. Cepheye asker sağlamak için profesyonel askerler, gönüllüler, başka ülkelerden asker desteği talep etme gibi yollara başvurdular.
Diğer ülkeler için de anlamlı bir gösterge
Bir ülke yönetiminde devamlılığın esas olduğunu söyleyebiliriz. Ukrayna’yı savaşta tutan ABD’nin yönetimi değişince, hatalı konuma düşen kişi Ukrayna lideri oldu ve kendisi savaşı sürdürme ile suçlandı. Oysa İstanbul Anlaşması’nı isteyen kişi Zelenski, istemeyen taraflar ise ABD ve İngiltere idi. ABD’de yönetim değişiminin sadece başkan değişimi olmadığını; müttefik olmanın, ortak geçmişin ve vekaleten savaşmanın, söyleneni yapmış olmanın bir değeri olmadığını Donald Trump herkese net olarak gösterdi.
28 Şubat’ta Beyaz Saray’da yaşanan tartışma, diğer ülkeler için de anlamlı bir gösterge oldu. Bu durum Trump’ın ve ekibinin sınırlarını ya da sınırsızlığını görme fırsatı verdi.
Buradan hareketle, gümrük vergileri konusunun sınırlarını tayin etmek, sürece dair kestirimde bulunmak kolay olmayabilir. Çünkü, Trump belirsizliğin merkezinde kalmaya devam edebilir.
Meksika, Kanada ve Çin’e yönelik, ek gümrük vergileri uygulanmaya başladı. Yeni Başkan, son dakika sürprizi ile Çin’e uygulanacak oranın yüzde 10 değil yüzde 20 olmasına karar verdi. Bu durumda, adı geçen ülkelerin karşılık vermesi bekleniyordu ve Çin bu tahmine paralel olarak ilk adımı attı. Misillemenin misillemesi karşılıklı misilleme adımlarına kapı aralayabilir. Trump bu süreçte bağımsız değişken rolünde ama elinde ölçülmüş biçilmiş bir plan olup olmadığı kesin olarak söylenemez.
Bu noktada Beyaz Saray’da, Zelenski’nin başına geleni gören ülke liderleri, Ukrayna’nın geldiği noktayı gören ülkeler ve yaptırım listesine girenleri gören şirketler, belirsizliği iliklerine kadar hissediyorlar. Tüm bunlara tanıklık eden yatırımcılar ise daha iyisi için umutlarını korumakla birlikte, ABD hazine tahvillerini ve altını güvenli liman olarak talep ediyorlar.
“Sizinle savaştık ve öldük” diyen Kanada Başbakanı Trudeau’nun bu serzenişi, yeni dönemde pek karşılık bulmuyor. Zelenski “sizin için savaştık ve öldük” derse çok anlamı olur mu sizce? Mesele zaman, aktörler ve şartlar meselesi ve Trump bunu umarsızca ortaya koyuyor.