‘Çeşitlilik moda oldu, umarız tek nedeni para değildir’
Geçen hafta bu köşede, “Kadın dergisi dendiğinde aklınıza ilk ne geliyor?” sorusunu sormuş ve son on yıldır internette, kadın gazeteciliği alanında yaşanan radikal bir değişimden bahsetmiştik.
İlk örneğimiz, Arap okurları hedef alan online magazin dergisi Mille World’dü. Bu hafta ise başka bir örneğe yer vereceğiz: Londra merkezli kadın dergisi gal-dem.
Editörlerinin tamamını kadınların oluşturduğu gal-dem, kendini “kolektif bir online platform” olarak tanımlıyor. Site geçtiğimiz yıl basılı sayısını da yayınladı. Amacı kadın odaklı medyanın yüzünü değiştirmek.
gal-dem’in Editörü Charlie Brinkhurst-Cuff ve grafik tasarımcısı Chani Wisdom, “Amacımız, İngiltere’nin en kapsayıcı ve çeşitlilik içeren medya endüstrisini yaratmak. Bugün İngiltere’de gazetecilerin yüzde 94’ü beyaz, yüzde 55’i ise erkek. Biz, toplum tarafından dışlanan insanlara ses vermek istiyoruz” diyorlar.
Bristol Üniversitesi’nde siyaset ve sosyoloji bölümlerinde okuyan Liv Little tarafından 2015 yılında kurulan dergide, bugün 70’in üzerinde kadın editör gönüllü olarak çalışıyor.
Liv Little, “Farklı geçmişleri olan insanlarla birlikte çalışmak istiyoruz. Yaygın medyanın biz kadınları temsil etmediği ya da yansıtmadığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Dolayısıyla bu işi biz üstleniyoruz” diyor.
Liv Little’ın gal-dem’i kurma kararı, Bristol Üniversitesi’nde çeşitlilik olmamasına dayanıyor. Little, bu dergiyi kurarak, kendisi gibi siyahi kadınlara ulaşmayı amaçlamış. Dergi, çok farklı konularda içerik sunmanın yanı sıra, siyaset panelleri, film festivalleri, tiyatro gösterileri, müze gezileri de düzenliyor. Kapısı ise farklı kültürlerden tüm kadınlara açık.
Little’ın öncelikli olarak gündeme getirmeyi hedeflediği konuların başında, kendi ülkesindeki yasalardan olumsuz etkilenen kadınlar geliyor. “İngiltere’ye göç etmek ya da sığınmak isteyen kadınlara yönelik çok farklı kampanyalar ve araştırmalar gerçekleştirdim. Kadınların, cinsiyet kaynaklı ne tür şiddet türlerine maruz kaldıklarını sorguladım. Bu süreçte, özellikle de siyahi kadınların yaşadıkları zorlukları dile getirebilecekleri bir mecra olmadığını gördüm” diyor Little.
gal-dem’in aslında kadınlara yönelik tek bir gündemi var: O da kadınların sesi olmak. Bu açıdan bakıldığında, kadın dergilerinden çok daha farklı bir yere konumlanıyor. Little, gal-dem’i, kadın magazin dergileri olduğu kadar, feminist yayınlardan da farklı bir yere koyuyor. “Feminizmin yüzünü daha çok beyaz ve orta sınıf kadınlar oluşturuyor. Editöryel takımın siyahi kadınlardan oluştuğu bir dergi gerçekten ender bir durum. Bizim asıl farkımız bu” yorumunu yapıyor. Bunun yanı sıra, gal-dem’in ciddi bir dili olduğunu da ekliyor.
gal-dem’in çeşitlilik arayışları, aslında son dönemde yaygın medya organlarının da gündeminde. Örneğin altı ay önce göreve gelen Vogue Editörü Edward Enninful, dergi kapağında beş siyahi kadına yer verdi. Liv Little ise “Çeşitlilik bir moda oldu, umarız bunun tek nedeni para değildir” diyor.
Gönüllülük nereye kadar?
Bu arada, her ne kadar Liv Little bu yaklaşımda “para” kokusu alsa da, gal-dem’de de, para kazandıracak bir iş planı geliştirme konusu gündeme gelmiş durumda. Bugüne kadar gönüllülük ile hayatını sürdüren gal-dem’de, marka işbirlikleri gerçekleştirenlerin dışında, kimseye para ödenmiyor. Ofis duvarlarını süsleyen kapaklar, para kazandırmaktan çok, birer “tutku projesi” niteliğinde. Fakat, sitenin günlük 4 bin ile başlayan ziyaretçi sayısı, bugün 20 bine ulaşmış durumda. Ve tabi ki herkes gal-dem’in artık ekonomik gelir sağlayabilecek bir şirkete dönüştüğünü düşünüyor. Dolayısıyla şu sıralar, para kazandıracak bir iş modeli yaratmaya çalışıyorlar.
** GÜNÜN SÖZÜ
“Yapmanız lazım gelenler ortadan kalkınca, olmanız lazım gelen kadınlar olacaksınız.”
Ece Temelkuran/ Yazar