Cep uygulamasına aşk

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

Oscar’da 4 dalda aday gösterilen, 14 Şubat’ta Türkiye’de gösterime girecek bir film: İngilizce adı “Her” (O Kadın).

Adam, telefonundaki uygulamayı yöneten kadın sesine aşık oluyor.  Bu, iPhone’larda İngilizce komutlara “akıllı” yanıtlar veren Siri adlı (bilgisayar) kadın sesinin Hollywood’cası.

“Teknoloji bizi esir alıyor, insanları yalnızlaştırıyor” safsatasına uygun romantik bir fütüristik film. Telefondaki ses, Siri “hanım”ınki gibi bilgisayar sesi değil ama. Bu Hollywood filminde (Oscar’a göz kırparak...) konuşan: Scarlett Johansson...

Ve şuna bakınız: Scarlett, filmde gözükmediği, sadece sesi duyulduğu halde geçen Kasım’da Roma Film Festivali’nde en başarılı kadın oyuncu ödülünü aldı! İnsan sesinden opera icat eden İtalyanlar, onun buğulu işveli melodik sesine tav oldu. Tam arkasından gelecek Altın Küre’de de “aman böyle bir tuhaflık olmasın” diye Hollywood yazarları hemen devreye girdi. Zaten Scarlett de, “Yok, aday falan değilim” diyerek gülücüklerle ohhh, yüreklere su serpti.

Filmin senaryosunu yazan Spike Jonze, “John Malkovich Olmak” (Cameron Diaz, John Malkovich) ve “Adaptation” (Meryl Streep, Nicholas Cage) gibi “bu dünyaya ait değilmiş” türden gerçek ötesi kavramsal filmlerin de yaratıcısı. “Her” ile Altın Küre’de en iyi senaryo ödülünü kazandı. Sırada Oscar var.

Bu pembe öyküdeki sert gerçek: Yeni dünya düzeninde, eski dünya düzeni kavramları, tanımları hızlaçöp oluyor. Yenileşim-yenilikçilik, buldozer gibi yeni kavramların yolunu açıyor.

Yapay Zeka konusunda “Her” şimdiye kadar yapılmış en zeki ve hınzır film... Depresyonda gezinen duyarlı Theodore, yeni aldığı telefonuna Siri Hanım türü bir uygulama yüklüyor.

Samantha’nın sesi o kadar cazip, boğuk, genizden, sakin ve davetkar ki Theodore’un, aşık olmaktan başka çaresi yok. Ama filmin sürprizini, izleyeceklere saygıdan geçiyorum.

Oscar’a giden yaratıcılık yenilikçilik yolunda “Her,” kendisinden önceki yapay zeka kahramanlarının 21. yüzyıl versiyonu. Yaşı tutan 68’liler hatırlar: Stanley Kubrick’in, daha masaüstü PC yokken, bilişim sözcüğü icat edilmemişken, 1968 yılındaki “2001: Uzay Macerası” filminde “kötü niyetli” bir bilgisayar vardı. Astronotlarla sohbet ediyordu. Ve sonunda, herkesi öldürmeye kalkıyordu. 30 yıl sonra Matrix’le şahlanan yapay zekanın başka rollerini de filmlerde gördük: Hayaldi, gerçek oluyor.

Yapay zekanın geldiği aşama, bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı bir nokta:

Çünkü, bu zeka artık, kendi kendine öğreniyor. Biraz daha zaman geçsin hele, pratik ve yararlı yanıtları da aşacak ve Samantha gibi “ikna”ya, “duygulanım”a doğru gelişecek... Zaten daha şimdiden, Siri’ye “Kaç yaşındasın?” diye sorduğunuzda, “Senin asistanın olacak yaştayım” gibi esprili bir yanıt verebiliyor.

Yabancı basında, “Her” konusunda Siri’nin ne “düşündüğü” de araştırıldı (Şu hale bakın: Robotların “fikirlerini” merak eder haldeyiz). Çünkü Apple, Siri’nin algoritmasına “kıskançlık ve haset”i de eklemişti!

*Soru: Siri, filmdeki sen misin? *Siri’den yanıtlar: Hayır. Bence Samantha, zaten yapay zekayı temsil etmeye layık değil. Ben, kurgusal karakterlerle vakit öldüremem. Bu, sadece bir film, değil mi?

(Siri’nin sesinin, seslendirme sanatçısı 64 yaşındaki Susan Bennett’e ait olduğunu henüz geçen Ekim’de öğrendik.)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019