Cengiz Ultav ne demek istiyor?

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

 

Vestel'in CEO'su Cengiz Ultav'ı kısa aralıklarda iki kez dinledim. Her iki konuşmasından notlar aldım, dijital dünyanın uç noktalarında duran bir insanın düne, bugüne ve yarına nasıl baktığını kavramaya çalıştım.

Önce bir düşünme ve kavrayış metodu öneriyor: Dünya genelindeki "ana eğilimleri gözlemezseniz, çabalarınızın etkisi azalır" diye uyarıyor.

Ultav'ın güçlü biçimde vurgu yaptığı ve üzerinde durulması gereken ana eğilim, son çeyrek yüzyılda teknoloji alanındaki gelişmeler, "bileşen-odaklı" yani "içe dönük" olması idi: Örneğin, otomobil teknolojisinde hızlı gelişmeler oldu ama, aynı ölçüde yol ve ulaşım altyapısı sistemlerinde olmadı. Tıbbı cihazlarda teknoloji hızlıydı ama, önleyici tıpta aynı düzeyde gelişmeler yaratılamadı. Tarımsal ürünlerde GDO'lu uygulamalara geçildi ama, tarlaya bakış gerektiği gibi değişmedi.

Başka bir anlatımla açıklamak istersek, teknoloji "bileşen-odağında" hızla gelişirken, "bağlam-odağında" tamamlayıcı olamadığı için, maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırıcı etkisi yeterli olamadı. Daha teknik anlatımla da "bağımlı değişkenler" üzerindeki gelişme düzeyi, "bağımsız gelişmeleri yönlendirme" ölçeğinde olmadığı için "etkili gelişme" yaratamadı.

Üzerinde durulması gereken diğer "ana eğilim" de "Büyük Veri"... Veri, enformasyon, bilgi, anlama, anlamanın fırsatları üzerinde gelişen " entelektüel piyasa ve ticaret ağlarının" geleceği yönlendireceği varsayım olmaktan çıkarak, olgu haline geldi.

İş çevresinin faktör koşulları, talep koşulları, karşılıklı-bağımlılık ilişkileri ve rekabet stratejileri artık sayısız dijital aracın etkisinde. Yaşamın en ince ayrıntılarında dijital araç ve gereçler olacak; insanın zihni modelleri, bu dijital araçların sağladığı olağanüstü hızla büyüyen büyük veri, yaşam biçimlerimizi, yaşam tarzlarımızı ve yaşam kalitemizi alabildiğine etkileyecek. Tarımsal üretimden hayvan besiciliğine, sağlık hizmetlerinden ulaşım sistemlerine, eğitim-öğretim sisteminden dinlence-eğlenceye vb. bütün alanlara büyük verinin etkisi sinecek.

Üzerinde durulması gereken bir başka temel eğilim "yeni analitik döneme" hızla girilmiş olması. Dünyamız hızla bağlantılı olmaktan hiper bağımlılığa doğru ilerliyor. Bu bağımlılık ortamında, mal ve hizmet ürünlerinin içine daha kristalleşmiş bilgi gömebilme yeteneği ve becerisi olanlar öne çıkacak. Bağımlılıklar arttıkça karmaşıklaşan ortamı yönetmek ve etkili gelişmeler yaratmak gerekecek. Bugüne kadar karar süreçlerimizde kullandığımız analitik yöntemlerini ve tekniklerini gözden geçirerek bir üst basamağa taşımamız gerekecek.

Vazgeçilemez, göz ardı edilemez, ertelenemez ana eğilimlerden biri de " dönüştürücü inovasyon ve kümelenme "... İnovasyon ihtiyacı yayılmış, derinleşmiş ve yoğunlaşmıştır. İnovasyon iş yamının içine iyice gömülmüş, sinmiş, varlık nedeni haline gelmiştir. İnovasyonun akışkanlığı, onu canlının kan damarları ya da sanayi döneminin petrol bor hatları gibi algılamayı gerektiriyor.

Sözü edilen dört ana eğilim işe bakış açısını, varsayımları, zihni modelleri, örgütlenmeleri, örgütsel işlevleri ve kültürleri yeniden yapılandırıyor: Silicon Vadisi'nde "hub merkezleri" kurulması, oradaki 50'şer kişilik dershanelerde ilgi duyan insanlara eğitim verilmesi zaruretlerin yarattığı bir maharet yaratma çabası.

Cengiz Ultav algıladığımız biçimi ile aktardığımız değerlendirmeleri ile ne demek istiyor? Önce herkesin, hepimizin, ekonomideki bütün aktörlerin bu gelişmenin "farkına varması" için çabalıyor... Sonra, zaman yitirmeden, yaşanmakta olan olağanüstü değişim ve dönüşümün yarattığı fırsatı yakalamak için ortak aklımızı, enerjimizi, paramızı odaklamamızın gereğine işaret ediyor... Belki de en önemlisi Türkiye'nin olağanüstü bir fırsat yakaladığını, bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini anlatarak, bir yurttaş olarak kendi sorumluluğunu yerine getirme çabasını sürdürmenin vicdan rahatlığı için çırpınıyor...
Geleceği yaratmanın gerçek gündemi Cengiz Ultav'ın bizlerle paylaştığı gündemdir... Biz bu gündemden ne kadar uzak durursak, kendi geleceğimizi o kadar önemsememiş oluruz...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar