Cemre düştü bahar geldi

Cemre havaya 20 Şubat günü, suya 27 Şubat günü, toprağa 6 Mart günü düştü ve kır çiçekleri çoşmaya başladı. Kor, yanmış, ateş halinde anlamı ile Arapça olan bu sözcüğün Türk Dil Kurumu Sözlük tanımı “hava-sutoprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi”. Doğanın uyanışı için ardışık haberci kabul edebileceğimiz cemre ile Türk mitolojisindeki İmre (İmere-Emire) adlı ilkbaharda ortaya çıkarak gökyüzüne yükseldiğine inanılan yer ruhu (cin) birbiri ile ilişkilidir. Benzer şekilde İmre de önce havada yükselir, sonra buzlara düşer, eritir. Sonunda yeraltına girer. Bahar gelir. Ekim ve hayvan otlatma başlar. İnsanları, bitkileri ve hayvanları baharın bereketi ve neşesi sarar. Tüm bu olaylara mistik, hatta tasavvufi yaklaşım yapmak da mümkündür. Yerküremizde bir arınma ve yeniden doğuş başlamaktadır. Cemre ardından mart ayında doğamıza ilişkin önemli kutlamalarımız gelir. Bu ay yeşil ve mavi için ayrı bir önemlidir. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü, 22 Mart ise Dünya Su Günü olup, Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde küresel kutlamalarla orman ve suyun hak ettiği farkındalık ve bilinç için uğraş verilmektedir. Tatlı su kaynaklarının önemi ve sürdürülebilir yönetimine odaklanmayı sağlama hedefi ile kutlanan Dünya Su Günü 2016 teması “Su ve İstihdam”. Bu yıl, yeşil istihdam ve yeşil işe ciddi bir vurgu yaparak istihdam artışı için ilerleyen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Dünya Su Günü kutlamalarını, sanitasyon dahil olmak üzere tüm tatlı su ile ilgili konularda kurumlar arası düzenleme mekanizması olan BM- Su üyelerinin ve ortaklarının desteğinde koordine etmekte. Şöyle bir düşünelim. Suya dayalı işleri ve istihdamı. Ne çok ve çeşitlidir. Ülkemizin de paydaş olduğu BM Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Dünya Su Değerlendirme Programı, 2003 yılında “İnsan İçin Su, Yaşam İçin Su” sloganı ile BM Dünya Su Kaklınma Raporunu hazırladı. Her yıl, yılın teması ile yeni bir rapor hazırlanmakta. Geçen yıl “Sürdürülebilir Dünya İçin Su” başlıklı rapor sunuldu. Çünkü su, sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmezidir. Gezegenimizin doğal su döngüsüne her tür müdahele doğrudan geleceğimizin suyunu yok eder. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) olarak su konusunda gri suyu öncelikli vurgulama alanımız olarak seçtik. Gri su, bu yılın küresel kampanyasına da uyumlu yepyeni bir yeşil istihdam alanı. Su birincil resmi erkimiz Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Dünya Su Günü için faaliyetlerinde öğrencilere yönelik yaptığı yarışma sonuçları bana sevinç kattı. Damladan deryaya diyen çocuklarımız yerküresi ile suyu mükemmel bütünleştirmiş. Yerel yönetimlerin etkinlikleri, sivil toplum örgütlerinin güzel kampanyaları var. Suya Bakıyorsun şiirinde İlhan Berk,

Suya bakıyorsun. Masada bir gül duruyor,
Masada durmak onun işi.
Su zamanı düşündürür der Borges.
Sanki çocuklar, sanki küçük köylerdir su:
Zamanda dolaşmaya çıkmıştır

demektedir. Bir damla suyun bugün ve gelecek zamanda bedeli nedir? Suya erişebilmenin hijyen ve tadı ile ülkemizde yaşıyoruz. Lakin su zengini değiliz.
Unutmamak gerek.

İTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr.Filiz Karaosmanoğlu tarafından kaleme alınan Sürdürülebilir Yaşam köşesi,  SÜT-D işbirliği ile hazırlanmıştır.