Cemil Çiçek’ten yeni dönem öncesi olumlu eleştiri ve özeleştiriler...
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, dün yaptığı açıklamalarla, 1 Ekim’de başlayacak 5. Yasama Yılı öncesi 4. Yasama Yılı çalışmalarıyla ilgili bilgi vermenin yanında Meclis çalışmalarıyla ilgili eleştiri ve özeleştirileri de dile getirdi.
Çiçek’in eleştiri ve özeleştiri içeren değişiklik önerileri ve beklentileri şöyle:
• Yıllardır özellikle muhalefetin gündeme getirdiği siyasi partiler ve seçim yasasının değişmesi gerektiğini belirtiyor. Taslağını siyasi partilere sunduğu Siyasal Etik Yasası'nın kanunlaşmasının önemli olduğunun altını çiziyor.
• Meclis’teki gerginliklerin iç tüzüğün cevap vermemesinden kaynakladığını, fiili iç tüzük uygulamalarıyla çalışmaların sürdürüldüğünü, bunun sonucunda çok sayıda iç tüzük uygulamasının ortaya çıktığını belirterek, kurulan iç tüzük komisyonunun 4-5 maddeyi karara bağlamasıyla yeni dönemde bu sıkıntıdan kurtulacağına inandığını açıklıyor. Bu uygulama gündeme girerse Meclis’te gerginliklerin azalacağını belirtiyor.
• Meclis'in kanun fabrikası gibi çalıştığını, bunun önemli kısmının ihtiyaçtan kaynaklandığını, AB müzakerelerine bağlı olarak çok sayıda yasa çıkarılmak zorunda kalındığını bildiriyor. Hükümetlerin topluma vaatlerinin hükümet programlarında yer almasının kanun çıkarılmasının haklı sebebini oluşturduğunu, bunların Meclis gündemine gelmesinin zaruri ve gerekli olduğunun altını çiziyor. Bunu olumlu buluyor.
• Çok kanun çıkarılmasına bağlı bir olumsuzluktan söz ederken, kanun hazırlanışındaki bürokratik kaliteden şikayet ediyor. Kanun yapım süreçlerinde yeterli titizlikle davranılmadığı için, kanunların kapsaması gereken alanı kapsayamadığını, kısa bir süre sonra eksiklikler ortaya çıkınca, bir defa daha kanun yapma, değişiklik yapma zorunluğu doğduğunu belirtiyor. Buna bağlı olarak bürokratik kalitenin yasama kalitesine olumsuz etkisini dile getiriyor.
• Torba yasa uygulamalarının da yasamanın kalitesini düşürdüğünü belirterek, bu yöndeki eleştirilere katılıyor. Bu uygulamanın sonlanmasının iyi olacağının altını çiziyor.
• Demokrasinin üç temel erki yasama, yürütme ve yargının barış içinde oldukları dönemlerin çok sınırlı olduğunu, bunların birbirlerinin görev alanlarına müdahalesinin ve kamuoyu önündeki tartışmalarının yasama faaliyetlerini olumsuz etkilediğini belirtiyor.
• Yaşanılan gerginliklerin bir nedeninin de Anayasa ile bağlantılı olduğunu, yeni bir Anayasa’nın 2015 Haziran’ı itibariyle Türkiye’nin gündemine gelmesinin gerektiğini açıklıyor. Türkiye’de siyasal hukukun omurgasındaki ciddi çürüklerin, çatlakların giderilmesi için uzlaşarak, görüş birliğiyle Yeni Anayasa yapılmasının önemli olduğuna inancını ortaya koyuyor.
Cemil Çiçek’in önemli noktalara değindiği konuşmasında ortaya çıkan eleştiri ve özeleştirilerin yeni yasama dönemine ışık tutmasını, ben de içten destekliyorum. Meclisimizde “çatışma” değil “uzlaşma kültürüne” dayalı bir dönem yaşamamızın faydalı sonuçlar vereceğini belirterek, yazımı noktalıyorum...