Çelişkiler ve cevapsız sorular çeşitleniyor!
Nereden bakarsanız bakın, çelişki ve tutarsızlıkların arttığı ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı yönündeki endişelerin güçlendiği bir süreçten geçiyoruz. Geniş kitlelerin beklentilerini ve finansal piyasa eğilimlerini yapay zorlamalar ile yönlendirerek günü kurtarmaya çalışanlar, bu görüşümüze katılmayabilir! En basitinden Haziran ayı güven endekslerinde gözlenen toparlama ile İstanbul Büyükşehir Belediye Seçimleri sonucu arasındaki tuhaflığı görmezden gelmek zorunda kalabilirler!
Konusu insan ilişkileri olan sosyal bilimler, birbiri ile yakından ilgilidir ve herhangi birindeki önemli gelişme diğerlerini de etkiler. 31 Mart ile 23 Haziran tarihlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimleri arasındaki büyük fark, ülkeyi yönetenlere yönelik güvensizliğin anormal bir hızla artmış olabileceğini düşündürüyor. Fakat Haziran ayı güven endekslerinin tümünde eşanlı olarak gözlenen toparlanma, seçim sonuçları ile uyuşmuyor ve salt bu nedenle inandırıcı görünmüyor. Eğer bu ikisi arasındaki çelişkiyi açıklayamıyor iseniz, belirsizliğin varsayılandan çok daha yüksek olduğunu kabul etmeli ve geleceğe yönelik tüm tahminlerinizi ve stratejilerinizi gözden geçirmelisiniz.
Türk Lirası kısmen değerlendi, faizler geriledi
Konuyu biraz daha açalım. Ekonomi Yönetiminin Haziran ayı genelinde aldığı kararlar ve finansal eğilimlere ilişkin yapay zorlamalar, kısa vadede güven endekslerine yansıyan olumsuzlukların azalmasına katkı yapmış ve endeksler genelde ve kısmen yükselmiş olabilir. Söz konusu dönemde Türk Lirası kısmen değerlendi, faizler geriledi, sermaye piyasası geçici bir süre için derin endişelerden uzaklaştırıldı. Kredi kartı ile yapılan alışverişlerde taksit sayısı artırılarak iç talep uyarılmaya çalışıldı; mevsimlik koşullar ve uzatmalı Ramazan Bayramı tatili de bu çabalara katkı yaptı. Maliye politikası hesapsızca gevşetilmeye devam etti, para politikası ise sıkılaştırılmadı. Tüm bunlar ekonominin sorunlarını çözmeye çalışmaktan çok seçim sonuçlarını İktidar Cephesinin adayı lehine etkilemek için yapıldı. Başka bir deyişle kararsızların ve tercih değiştirebilecek olanların duygusal tepkiselliği fazlası ile ve yan tesirleri düşünülmeden okşandı!
Sandıktan çıkan sonuçlar ise tüm kesimler açısından sürpriz bir görünüm sergiledi. Hemen yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız ve geçmişte her seferinde işe yarayan yaklaşımların, adı konmamış ve açıklanamamış önemli gerekçeler nedeniyle işe yaramadığı tescil edildi. Herkes sonucu açılamaya yönelik bazı unsurları ön plana çıkarıyor, fakat güven endekslerine yansıyan toparlanmanın neden sandıkta geri teptiği açıklanamıyor! Elbette sosyal ve siyasi sebepler vardır; bunların ekonomiyi de olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olabilir!
Zam yağmuru ikinci yarıyıla ilişkin belirsizliği artırıyor
Bu hafta başında zam yağmurunun başlaması ve ABD ile ilişkilerin düzelmesi konusundaki umutların azalması, ikinci yarıyıla ilişkin belirsizlikleri artırıyor. Çay, şeker ve motorin zamları fazlası ile geciktirilerek devreye girdi. Mevsimlik koşulların katkısı ile yeni maliyetler kademeli olarak enflasyona katkı yapacak, enflasyonla mücadele konusundaki yapaylıkların etkisi azalacak. Beyaz eşya ve mobilya konularındaki vergi indirimlerinin sonlanması, tüketici fiyatları yolu ile enflasyon baskılarını yeniden yükseltecek. Enerji konusundaki giderek ağırlaşan sorunlar ve tüm işkollarını etkilemesi kaçınılmaz olan ayarlamalar, ek sıkıntılara sebep olacak. ABD ile olan uzlaşmazlıklar ve olası yaptırımlar ise döviz kurlarında dalgalanmalar nedeniyle fiyat istikrarsızlıklarını yeni rekorlara taşıyabilir, finansal yapı ile kamu kesimindeki sorunları ağırlaştırarak kırılganlığı çok daha tehlikeli seviyelere sıçratabilir.
Daha açık ifade etmek gerekir ise geride bıraktığımız bir aylık dönem ile önümüzdeki arasında çok büyük ve yıpratıcı farklar var. Ekonomi konusundaki yüksek düzeyli belirsizlikler ile ağırlaşmış sorunlar, muhtemelen hem iç siyasi dengeleri ve hem de dış politika girişimlerini etkileyecek. Zor bir döneme girdik, karşılıklı iyi niyet gösterilerinin ayakları yere basmıyor ve bunların beklentiler üzerindeki etkisi kalıcı olamıyor. Şimdilik detaylandırmak istemediğimiz cevapsız soruların sayısı artıyor!