Çekirdeksiz kuru üzüm
OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör Çekirdeksiz kuru üzüm Türkiye'nin en önemli ihraç ürünlerinden biri idi. Şimdilerde ihraç ürünleri arasında önemimi yitirdi ama, Ege Bölgesi için hâlâ çok, hem de öçok önemli bir ürün. Çok sayıda üreticinin kaderini etkiliyor. 29-30 Mart tarihlerinde Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin öncülüğü ile sektörün tüm kesimlerini bir araya getirmek amacıyla Çekirdeksiz Kuru Üzüm Arama Konferansı düzenlendi. Ben konferansa katılamadım. Fakat konferans öncesi hazırlanan bilgi notu sektörün önemini ve sorunlarını açık şekilde ortaya koyuyor. Sayın okuyucularıma bu bilgi notuna dayalı olarak çekirdeksiz kuru üzüm sektörünün durumunu özetleyeceğim. Bilgi notunda belirtildiğine göre, Ege Bölgesi'nin geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümde, 2007-08 sezonunda küresel ısınmanın etkisiyle rekolte 274 bin tondan, 220-230 bin ton seviyelerine geriledi. Ülkemiz ve dünya genelinde görülen üretim miktarındaki gerilemeye paralel, borsa fiyatları sezon başındaki 1.3-1.4 YTL seviyelerinden günümüzde 2.5 YTL üzerine çıktı. İhraç fiyatları da ortalama 1200 dolar/ton'dan 2000 dolar/ton seviyesini buldu. Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Sezmen Alper'in açıklamalarına göre çekirdeksiz kuru üzüm üretimi 2007 yılında dünya genelinde yaklaşık yüzde 11,7 oranında düşüş göstererek, 611 bin tona geriledi. Türkiye'de 2007-2008 sezonunda yağışların yetersizliği, kuraklık ve aşırı sıcakların da etkisiyle üretim 274.000 tondan 220-230 bin ton seviyelerine geriledi. Alper'e göre, "Piyasaya mal arzının yavaşlaması ve diğer rakip üretici ülkelerde de üretim miktarında görülen gerileme sonucunda, diğer çoğu tarımsal üründe olduğu gibi, çekirdeksiz kuru üzüm fiyatları dünya genelinde son aylarda önemli artışlar gösterdi. Bu durumu, ülkemiz açısından kısa vadede döviz girdilerinin artması açısından olumlu olarak nitelendirmek mümkün olmakla birlikte, orta ve uzun vadede bazı olumsuzluklara gebe bir zemin oluştu. Rakip üretici ülkelerin artan fiyatlar ve gerileyen üretim miktarı çerçevesinde bağ alanlarını genişletme yönünde girişimleri olabilir". Bunun da ülkemiz üretici ve ihracatçılarının zarar görmesine yol açabileceği uyarısında bulunan Alper, diyor ki, "Önümüzdeki dönemde çekirdeksiz kuru üzüm ihracatımızın devamlılığının sağlanması, rakip üretici ve ihracatçı ülkelere karşı alınabilecek önlemlerin belirlenmesi, geleceğe dönük olarak üretim, iç ve dış pazarlama ayaklarını da içeren genel bir değerlendirmenin yapılarak hedeflerin, bu hedeflere ulaşılması için de atılması gereken adımların ve kullanılacak araçların belirlenmesi zorunluğu var". Türkiye uzun yıllardan beri dünyanın en önemli çekirdeksiz kuru üzüm üretici ve ihracatçı ülkeleri arasında yer alıyor. 1995 yılında 170 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı karşılığı 186 milyon 781 bin dolarlık döviz girdisi elde eden Türkiye, 2000 yılında 197 bin tonluk ihracat karşılığı 211 milyon 8 bin dolarlık ihracat rakamına erişti. 2005 yılında 239 bin tonluk ihracata karşılık 250 milyon 126 bin dolarlık döviz getirisine ulaşan Türkiye, 2007 yılında 267 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı ile 318 milyon 219 bin dolarlık döviz girdisi ile rekor kırdı. Türkiye, 2007-08 sezonunda 25 Mart 2008 tarihi itibariyle 141 bin tonluk ihracat yaptı ve 226 milyon 608 bin dolarlık gelir elde etti. İngiltere 70 milyon 150 bin dolarlık ihracat ile birinci, Almanya 47 milyon 426 bin dolarlık ihracat ile ikinci ve Hollanda 29 milyon 772 bin dolarlık ihracat ile üçüncü sırada yer aldı. Türkiye, 2007-08 sezonunda 82 ülkeye çekirdeksiz kuru üzüm ihraç etti. Hafta sonu yapılan toplantılarda, Türkiye'de çekirdeksiz ürün ekilen toprakların büyüklüğü, toprak büyüklüğünde ve üretici sayısındaki değişim, kalite ve sektörün geleceği konularının da tartışıldığını ümit ediyorum. Toplantı notlarını inceledikten sonra sektör hakkında sayın okuyucularıma daha geniş bilgi vermeye çalışacağım.