Cazibe merkezi Türkiye!

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Geçtiğimiz 10 gün boyunca otomotiv sektörünün kalbi İstanbul’da attı. Her iki yılda bir düzenlenen Autoshow 2-11 kasım tarihleri arasından açık kaldı. Söylenenlere göre ziyaretçi rekoru da kırılmış. Kiminle konuşsak kalabalıktan ve altyapı düzeninden memnundu. Fuarın etkilerinin önümüzdeki iki ayda daha net anlaşılacağı da belirtiliyor. Etkiden kastım, ilginin satışlara, tüketicinin alım kararına yönelmesidir. Bununla birlikte ilk kez bir fuarda bu kadar yüksek bir üst düzey yönetici katılımı gerçekleşti.
Eskiden binbir rica ile ülkemize çağrılan başkan, başkan yardımcısı düzeyindeki yöneticiler bu kez İstanbul’a tek kelimeyle akın etti. Bu durum İstanbul Fuarı’nın içeriğinden ziyade, Türkiye’nin koruduğu büyüme rakamlarından kaynaklanıyor.
Türkiye’de otomobil pazarı adet olarak Avrupa’nın halen gerisinde kalsa da görünen o ki 2015 yılına kadar gerilemeye devam edecek Avrupa pazarları arasında yükselişini/istikrarını sürdüren birkaç noktadan bir tanesi olacak.
Bir anlamda Avrupalı üreticiler için bir soluklanma molası verebilecekleri çöldeki vaha gibi…
Bu kadar başkanı bir arada bulunca tüm gazeteciler de doğal olarak “Ne olacak bu Türkiye’de yatırım işleri” diye sorduk/sordular…
Başkanlar da sağolsunlar pek güzel bizim sırtımızısıvazladı.
“Türkiye bizim için önemli…”, “Türkiye’yi görmemek imkansız…”, “Canım Türkiyem…” Bazıları o kadar hisli konuştu ki arka fonda Ayten  Alpman’dan “Memleketim” çalacak, kendileri de İstiklal
Marşı’nın mırıldanan Daum gibi, koroya katılacaklar diyedüşünmedim değil. İşin latifesi bir yana, bu fuar da vurgulanan Türkiye’nin önemli ülke olduğu gerçeği, aslında yeni bir şey değil. Sadece Avrupa çok derin bir krizde olduğu için büyüme oranını koruması nedeniyle bu büyümenin onurlandırılması.
Yoksa bakıldığında çok kötü dense de önemli, nüfusu bize yakın Avrupa ülkelerinin pazarlarında adet olarak hala bizden fazla araç satılıyor. Hatta neredeyse yarılanmış ülkelerde bile kafa kafaya gidiyoruz. O yüzden bize düşen hazır rüzgar arkamızdan eserken, kalıcı büyümeyi sağlayabilecek adımları atmak. Çünkü çok değil iki yıl sonra Avrupa toparladığında, bu büyük yöneticilerin peşinden koşmaya devam ederiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018