Castells’in “Kalkınmacı devlet”i tartışma gündeminde
Bir süredir ülkemizde bazı bilim adamları yaptıkları çalışmalarda yeni bir kalkınma modeline ihtiyacımız olduğunu ortaya koyuyorlar.Bu sonuca varırlarken gelişmekte olan ülkelerle, ülkemizin büyümesini karşılaştırarak ortaya çıkan tablonun olumsuzluğunun altını çiziyorlar. Yeni model için bazı bilim adamları Castells’in Kalkınmacı Devlet modeli benzeri bir yeni modeli oluşturmak gerektiğinin altını çiziyorlar.
Aydoğmuş, büyümeyi ektkileyen 4 faktör olduğunu, bunların sermaye birikimi, teknoloji, eğitim ve toplam faktör verimliliği olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’nin bu alanlarda BRİC üyelerinin gerisinde kaldığının altını çiziyor. Son yıllarda eğitimdeki tüm düzenlemelere karşın Türkiye’de 6.5 yıllık ortalama söz konusu iken, BRİC’te ortalama eğitim 8.2 yıl.
Aydoğmuş, içinde bulunulan durumu yorumlarken, “Türkiye az yatırım yapan, daha az tasaruf eden, hem yatırım hem tasarruf oranında gerileme eğilimleri olan, gelirinden fazla harcayan ve bu nedenle cari açığı kronik hale gelen, teknoloji üretimi eksikleği olan ve teknolojide gelişme kaydetmeyen, beşeri gelişmişlikte son derece geri bir ekonomik görünümdür”sonucuna varıyor.
Buna bağlı olarak “Ne yapmak lazım?” sorusuna onunla birlikte iki bilim adamının Ömer Faruk Çolak ve Aykut Lenger’in TİSK için hazırladıkları “Türkiye’nin büyüme stratejisi: Yapısal analiz ve politikalar” çalışmasında yanıt ararlarken, titizlikle uygulanacak özel programlar öneriliyor, özel teknoloji alanlarının uygulamaya konması gerektiği belirtilerek,”5 özel alan saptanıyor: 1- Enerji 2-Bio-İnfo-Nano teknojilerle imalat sanayiinin geliştirilmesi 3- Yeşil üretim 4-Ulaşım araçları alanı 5-Kentiçi üretim araçları üretimi.” Çalışmada bu öneri demeti için kamu güdümünde değil, özel sektör güdümünde, piyasa eksenli “Kısmi ithal ikamesi” gerekli görülüyor.
Bu konudaki bir başka değerlendirmeyi Dr.Murat Yülek, “Kalkınmacı Devlet Modeli uygulaması devreye sokulmalı” önerisinde görüyoruz. Kalkınrmacı Devlet 1990’larda Manuel Castells tarafından ele alınan ve temel işlei üç temele oturtulan bir yapı içerir : “1-Kalkınmacı devlet, yenilik ortamları yaratır.Teknoparklar bunların başında gelir. 2-Kalkınmacı devlet, yeni sanayi gelişmelerine uygun olarak küresel ağda birbirine eklemlenen bir yenilik ve üretim hiyerarşisi çerçevesinde örgütlenmenin yollarını açar. 3-Serbest ticaretin yürütülmesi sırasında devlet, ekonominin oyuncularını destekler, çünkü iş, mamul mal ihracatındaki başarıya dayanmaktadır.”
Castells, bu uluslararası ilişkiler ağını ortaya koyarken, “Milliyetçi kalkınmacı devlet anlayışının aşılmasını“ da ön koşul olarak belirtiyor.
Bilim adamlarının ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerin içinde yer aldığı BRİC ülkeleriyle kıyaslamaları ve gerisinde kaldıklarını ortaya koymalarının ardından, yeni kalkınma modeli aramaları doğru bir değerlendirme. Bu arayışta bize uygun "Kalkınmacı Devlet" modalinin içinin doldurulması uygun olacaktır. Bu model daha önce de belirttiğim gibi piyasa aktörlerinin içinde yer aldığı katılımcı bir model hazırlama çalışmasıyla sağlanmalıdır. Bunun için önce içinde bulunulan durum iyi tesbit edilmelidir. Ardından mukayeseli üstünlük alanlarımız saptanarak, reformlarla destekli yeni bir model oluşturulmalıdır.Ve bu model mutlaka “Sürdürülebilir bir envanter” ile desteklenmelidir...