Cari açıktaki olumsuz gelişmeler dolar fiyatını etkilemiyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör 2007 yılı Ocak-Mayıs döneminde cari açık (döviz açığı) 16.1 milyar dolardı. Bu yıl 21.5 milyar dolara tırmandı. Açık rakamındaki artışın hemen tamamı mal ticaretindeki (mal ithalatı ile ihracatı arasındaki) farktan kaynaklanıyor. Geçen yıl mal ticaretindeki artış 16.5 milyar dolar, döviz açığı 16.1 milyar dolardı. Bu yıl mal ticareti açığı 22.5 milyar dolar oldu. Döviz açığı 21.5 milyar dolara yükseldi. (Ara bilgi: Döviz açığı, değişik döviz gelir-giderleri sonunda ortaya çıkar. Mal ticareti bu kalemlerden biridir. Ama ana kalemdir.) Geçen yıl ocak-mayıs döneminde enerji malları (petrol, doğalgaz ve diğerleri) ithalatına 12.1 milyar dolar harcamıştık. Bu yıl (petroldeki fiyat artışı sonucu) 19.7 milyar dolar harcadık. Enerji faturasında yılın ilk 5 ayında ortaya çıkan 7.6 milyar dolarlık yük, mal ticaretindeki açığı ve de sonuç itibariyle döviz açığını büyüttü. Ocak-mayıs döneminde döviz açığımız 21.5 milyar dolar. Yabancı sermaye, portföy yatırımı ve döviz kredisi olarak aynı dönemde ülkeye giren döviz 17.9 milyar dolar. Açık anlatımıyla 5 aylık dönemde, "sermaye hareketi" ile ülkeye giren döviz, döviz açığımızı kapatamadı. 4 milyar dolara yakın bir fark kaldı. Ve de biz bu farkı, bugüne kadar biriktirdiğimiz dövizlerden (Merkez Bankası'nın döviz rezervinden) karşıladık. Halbuki 1991 yılından bu yana Türkiye'ye döviz açığından fazla döviz giriyordu. Açıktan fazla döviz girince, (1) Piyasada döviz bollanıyordu. (2) Ülkeye ihtiyacın üzerinde döviz girince fiyatı ucuzluyordu. (3) Ucuz döviz ile bol bol ucuz ithalat yapılıyordu. Yılın ilk 5 ayında yabancılar portföy yatırımlarını 1.0 milyar dolar azalttı. Bono ve hisse senedi satarak dövizlerini ülkeden çıkardı. Varlık satışları için doğrudan yabancı sermaye yatırımı olarak ülkeye 5 ayda 4.3 milyar dolar girdi. Yılın ilk 5 ayında döviz açığının büyük bölümü, özel sektörün yurtdışından borçlanarak getirdiği döviz ile, döviz kredileri ile kapatabildik. Önümüzdeki aylarda döviz açığı devam edecek. Yabancıların varlık satın almak için veya borsada, bonoya yatırım yapmak için döviz getirmeleri beklenmiyor. Bu durumda tek kaynak döviz kredileri oluyor. Çok önemli bir gelişme, döviz kredilerinin açığı kapatamaması durumunda Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin erimesi. Bu olumsuz tabloya rağmen dolar fiyatının kıpırdamaması doların 1.22 YTL'den satılması ilginçtir. Dolar fiyatındaki gelişemeler hiçbir ekonomik kural ile açıklanamayacak bir durumdur. İşte o nedenle ödeneler dengesindeki olumsuz gelişmelere bakarak, dolar fiyatının yükselebileceğini söylemeye kimse cesaret edememektedir. Şu bir gerçektir ki tüm dış ve iç olumsuz gelişmelere rağmen dolar fiyatı kıpırdamamaktadır. Cari açık (Döviz açığı) Ocak-Mayıs (Milyar/dolar) 2007 2008 Cari açık -16.1 -21.5 Sermaye hareketi 18.5 17.9 - Doğrudan yabancı sermaye 9.6 4.3 - Portföy yatırımı 7.0 -1.0 - Döviz kredisi 1.9 14.6 Nereden geldigi belli döviz 18.5 17.9 Geldiği/gittiği belirsiz döviz 4.8 -0.4 Toplam döviz girişi 23.3 17.5 Toplam döviz açığı 16.1 21.5 Rezerve (Birikime) eklenen/birikimden harcanan 7.2 -4.0 Kaynak: Merkez Bankası ödemeler dengesi rakamlarından "yuvarlatılarak" düzenlenmiştir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018