Cari açığın sorumlusu da TÜİK!

Basit mantıktır!
Pazara çıkmadan önce dolaplara bakılır…
Eksiklerin listesi yapılır…
Yanı sıra…
Dolaba bakmadan alışverişe çıkanlarımız da, tahminle alışveriş yapanlarımız da, pazarda kendini durduramayanlarımız da, bütçeyi ve tasarrufu düşünmeyenlerimiz de, bu şekilde davranmayı huy edinenlerimiz de vardır…
Bu durumlarda, istenmeden de olsa önceden alınanlar çöpe atılır.
* * *
Yaklaşık 2 yıl önce, tüm dünyada distribütörlükleri bulunan Tayvan merkezli CNC tezgah üreticisi bir firmanın CEO'su sormuştu:
"Bu kadar CNC tezgahını ne yapıyorsunuz?"
Şaşkınlığını ve ancak peşin mal satanda olan mutluluğunu gizleyemediği bir tespitini de sorusuna yamamıştı gülerek:
"Sadece bir sanayi bölgenize 2 yılda 500'ün üzerinde tezgah verdik."
* * *
CEO'nun sorusunu, yukarıdaki 'pazar alışverişi' örneğini vererek yanıtlamaya çalışmıştım ama merakını/şaşkınlığını giderememiştim…
"Bir ürüne ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu, elimizde ne kadar ürün olduğunu, arzı, talebi tam olarak bilmiyoruz. Zamanla öğreneceğiz." diyememiştim!
* * *
Önceki gün İtalyan deri firmasının temsilcisi ile konuşurken benzer bir diyalog yaşadık…
Şöyle diyor:
"Türkiye'de yatırım yapmak istiyoruz.
Fakat sorularımıza yanıt bulmakta zorlanıyoruz.
Örneğin, hayvan sayısını soruyoruz.
Farklı farklı rakamlar alıyoruz.
Deri sayısını soruyoruz.
Çok daha farklı rakamlar alıyoruz.
Ya hayvan sayısı çok fazla ve siz bunu bilmiyorsunuz.
Ya da …
O zaman bu kadar büyükbaşı neden ithal ediyorsunuz?!"
* * *
Hepimizin bildiği ama yüzleşmekten korktuğumuz bir gerçeği ise çok önemli bir sanayi ülkesinin ticaret ataşesi anlattı dün.
"Yatırımcılarımızı Anadolu'daki kentlere de yönlendirmek istiyoruz.
Bu nedenle o kentlerdeki yan sanayii ile ilgili bilgiler toplamaya çalışıyoruz.
Ama çok zorlanıyoruz.
Mesela şirketin iştigal/faaliyet konusu makine olarak görünüyor. Ama şirketin sigortacılık yaptığını öğreniyoruz.
Bir şirket sahibiyle tanışıyoruz, şirketinin faaliyet alanı turizm olarak görünüyor ama iplik ürettiğini görüyoruz.
Araştırmayı nasıl tamamlayacağımızı bilemiyoruz!"
* * *
"Kim ne üretiyor?", "Neyi/niye ithal ediyor?", "Bu ekonomik aktiviteden ne kazanıyor/ne kaybediyor?", "Ticari sicildeki faaliyet alanlarından hangisinde mal veya hizmet üretiyor?" gibi soruların yanıtını veren bir sanayi/tarım/hizmet envanterine sahip değilken;
ve doğru verilere sahip olmadan bir şeyler yapabilme gayretinde olan bu kadar fazla girişimciye sahipken;
cari açık vermemiz/tasarruf yapamamamız kadar doğal bir şey olamaz.
* * *
Yeri gelmişken ifade edelim.
Bu tür istatistiki konularda TÜİK'e yüklenilir ya.
İstatistiksel yöntemler, toplanmış verilerin özetlenmesi veya açıklanması amacıyla kullanılır.
Yani istatistik biliminde veriye ihtiyaç duyulur.
Verileri ise ilgili kurumlar kuruluşlar sağlar, tüm dünyada böyledir bu. 
İlgili kurumlardan veri gelmezse, TÜİK ne yapsın?